Klasik Türk Müziği yazınından seçmeler
Zeren Çelebi, Klasik Türk Müziği yazınından seçme kitaplar üzerine oldukça duygusal bir tanıtım yazısı kaleme aldı.
ABONE OLZeren Çelebi'nin kitap tanıtım yazısı
Ekonomik kaygılardan uzak, ilkeli yayınlarıyla yıllardır bizleri doğrularla buluşturmaya devam eden Ötüken yayıncılığa gecikmiş bir teşekkür borcum var. Ötüken yayıncılığı ilk, hocam İsmail Hakkı Özkan'ın 'Türk Musikisi Nazariyat ve Usulleri/Kudüm velveleleri' isimli kitabı ile tanımıştım.
1982'de ilk baskıları yapılan kitap birçok konservatuarda, müzik okulunda ders kitabı olarak kullanılırken müzisyenlerin de başucu kitabı olma niteliğini korumaya devam etti. İlk teşekkürüm bu kitap için.
Kitabı inceledim mi? Tabi ki inceledim. O benim de önemli başvuru kaynaklarımdan biri olmayı hala sürdürüyor. Ömür boyu da sürdürecek. Bakın kitabın önsözünde dönemin Kültür Bakanlığı Devlet Türk Müziği Korosu şef'i sayın Prof. Dr. Nevzat Atlığ ne söylüyor:' Sayın arkadaşım İsmail Hakkı Özkan'ın Türk Musîkisi nazariyatı ile ilgili bir eser hazırlamakta olduğunu öğrendiğim zaman kendisini teşvik etmiş, adeta israr ederek zorlamıştım. İlk müsvedelerini inceledikten sonra, musiki kütüphanemizin değerli bir eser kazandığına olan inancım, daha da kesinleşti. Takdir ve tebriklerimi sunarak bir an önce basımının sağlanmasına duacı oldum.
Musikimiz'in basılı eser yönünden eksikliğini biz müzikle uğraşanlardan, öğrencisi, meraklısına varıncaya kadar, hepimiz derinden hissetmekteyiz. Rauf Yekta Bey, Hüseyin Saadettin Arel, Subhi Ezgi ve Belediye Konservatuarı Tasnif Hey'eti'nde emeği geçmiş zevatın büyük hizmetleri, çalışmalarımızda en büyük desteğimizdir.
Son otuz yıl içinde ise aziz dostum, kardeşim Yılmaz Öztuna'nın engin mesaisi ve musikimizin kapital eseri Türk Musikisi Ansiklopedisi imdadımıza yetişmeseydi ne yapardık diye her zaman düşünmüşümdür.
Böyle bir ortamda İsmail Hakkı Özkan'ın gayret ve çalışmalarını her türlü takdirin üstünde değerlendirmek istiyorum. Eseri Musiki kütüphanemizde seçkin bir yer alacaktır. Musiki alemimize hayırlı olmasını diliyor, kendisini tekrar kutluyorum.'
Bunun yanısıra meyve veren her ağaç gibi bu kitap ta taşlanmadı değil taşlandı. Taş atmak kolay ağaç büyütmek zor iş. Kitap yardımcı bir unsurdur her zaman için. Kimse kendisine pratik yaptıracak bir öğretici olmadan varmak istediği noktaya varamaz. Ama öğreticiler de hep birşeylerden faydalanırlar.
Sayın İsmail Hakkı Özkan'ın bizler için hazırladığı bu kitap ta yüzyılın en büyük nazariyat kitabı. Söylemedi demeyin. Onunla çalışmayı bir de siz deneyin. Tabiki almanızı istiyorum. Çünkü önemli bir kitap. Okuduğunuz da bunu siz de göreceksiniz. İçten içe bana teşekkür edeceksiniz. Şimdiden rica ederim, görevim diyorum.
Bununla kalmıyor Türk müziğine hizmetlerini sonraki yıllarda da devam ettiriyor Ötüken yayıncılık. Ve Fatih Salgar imzasıyla bugün kütüphanelerimize şık bir görünüm katan Dede Efendi, Üçüncü Selim ve 50 Türk müziği Bestekarı isimli kitapları musiki kitaplığımıza kaynak kitap olarak hediye ediyor. Henüz daha kitaplıktayız, kütüphane olmamız için daha çok esere ihtiyaç var. O yüzden yayınevlerine daha ilkeli yayıncılık için ha gayret diyoruz. Bu üç kitabı bu yazıya hapsetmeyeceğim. Nerede ne var, ne olup bitmiş haberiniz olsun diye yazdım.
Asıl niyetim her bir kitabı farklı başlıklar altında enine boyuna değerlendirmek. Bir başka ilkeli yayın anlayışı örneğini de Timaş yayınlarında görüyoruz.
Ve işte bu kitapla birlikte aslında aynı şeyi yaparak ecdadın metodunu uygulamışlar. Çok da güzel yapmışlar. Öğrenmek eğlenceli olmalı değil mi zaten. İnsan öğrenmeyi zevk edinmeli, öğrenmek insanın eğlentisi olmalı. Yine bana yeniden teşekkür etmek düşüyor. Takdir ise Yüce Rabbimiz'in. Bu nevi çalışmaların devamını diliyoruz. Çünkü millet olarak ihtiyacımız var. Kendimizi tanımıyoruz, kendimize küstürülüyoruz. Kendimizle barışmalıyız. Yazarlarımız, çizerlerimiz, müzisyenlerimiz kısacası tüm sanatkarlarımız tarafından kendimizle barıştırılmalıyız. Tabi daha da öncesinde onların da kendileriyle barıştırılmaları gerek. Öyleyse geldikleri yere sırtlarını dönmesinler. Onlar da, hepimiz de Allah'tan geldik. Vefa etmeyene vefa edilmez. Hatırlamayan hatırlanmaz. Sevmeyen sevilmez. Birbirimize karşı, ecdadımıza karşı ve en önemlisi Allah'a karşı vefakar olalım, aslımızı inkar etmeyelim ve ona dönelim dua ve dileklerimizle...
(Milli Gazete)