Myrelaion Kilisesi’nden Mesih Paşa Camii’ne uzanan tarihi yolculuk

Bizans döneminde manastır kilisesi olarak inşa edilen yapı, geçirdiği büyük yangınlar ve onarımların ardından Osmanlı döneminde camiye dönüştürülerek günümüze ulaşıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 12.12.2025 14:48 GÜNCELLEME 12.12.2025 14:48 KÜLTÜR
Myrelaion Kilisesi’nden Mesih Paşa Camii’ne uzanan tarihi yolculuk

Doğu Roma döneminden günümüze ulaşan Bodrum Mesih Paşa Camii, eski adıyla Myrelaion Kilisesi, tarihi ve mimari değeriyle dikkat çekiyor. Yapının, İmparator I. Romanos tarafından MS 920’li yıllarda bir kadınlar manastırının kilisesi olarak inşa ettirildiği bilinirken, “Mür yağı yeri” anlamına gelen Myrelaion adının nasıl verildiğine dair ise kesin bir bilgiye ulaşılamamaktadır.

SARAY KOMPLEKSİ İÇİNDE KİLİSE OLARAK İNŞA EDİLİYOR

1203’te meydana gelen büyük yangında harap olan kilise ve manastırın, 13. yüzyılın sonlarına doğru yeniden inşa edildiği, bu süreçte kilisenin altındaki yapının mezar şapeline dönüştürüldüğü aktarılmakta. Latin istilası sırasında zarar gören yapı, 14. yüzyılda çeşitli tadilatlardan geçirilmiş. II. Bayezid döneminde Sadrazam Mesih Paşa tarafından 1501 yılında camiye dönüştürülen yapı, günümüzde de onun adıyla anılmaktadır.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Mimari özellikleriyle öne çıkan yapının tuğladan inşa edildiği, dört destekli kapalı haç planına sahip olduğu belirtilmekte. Ana mekânın yüksek ve pencereli bir kubbe ile örtülü bulunduğu, doğu yönünde ise içten yarım yuvarlak, dıştan üç cepheli apsisin yer aldığı ifade edilmektedir. Apsisin iki yanında yonca biçiminde planlanmış hücreler bulunmakta. Yapının kubbesinin orijinal hâlinin günümüze kadar korunmuş olması dikkat çekici bir detay olarak vurgulanmakta.

 

BODRUM MESİH PAŞA CAMİİ’NİN HİKAYESİ

Sanat tarihçisi Elif Kabalıoğlu, Bodrum Mesih Paşa Camii’nin tarihsel sürecini ve hikayesini Habar7 / gezelim.com için anlattı.

“İSTANBUL NUHUN GEMİSİNE BENZEYEN BİR YAPIDA”

Kabalıoğlu, “İstanbul, Nuh’un gemisine benzeyen bir yapıda. İçinde camileri, mabetleri, kiliseleri vb. unsurlarıyla birlikte iki deniz arasında kalan bir gemi misali, kendinde büyük sırları barındıran bir şehir. Bulunduğumuz alan Bodrum Mesih Paşa Camii. Biz burada 5. yüzyıla kadar gittiğimizde başta rotunda yapısı görmekteyiz. Bu rotunda yapısı Selanik’teki Gallerium Mozolesi ile ve Roma’daki Panteon ile benzer özellikler taşıyor. Fakat ne için kullanıldığını tam olarak netleştiremiyoruz. Bununla birlikte buranın daha sonra 10. yüzyılda I. Romanos tarafından saray inşası yapıldığını görmekteyiz. İki katlı bir saray inşa ediliyor. Daha sonrasında Bizans döneminde buranın manastır yapısı olarak kullanıldığını görmekteyiz.” dedi.

“KİLİSE YAPISI CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR”

Kabalıoğlu, “Kilise yapısı, Mesih Paşa ve kardeşi Murat Paşa tarafından camiye dönüştürülüyor. Fakat bakın yeniden yıktırabilirler; tekrar inşa edebilecekleri hâlde kilise yapısını camiye dönüştürüyorlar. Bu da Osmanlı’nın, bu yapıların günümüze ulaşmasını sağlayan unsurlarından bir tanesi.”

“KİLİSENİN ÇOK ÖNEMLİ İKİ UNSURU VAR”

Kabalıoğlu şu sözlerle devam etti; “1930 yılında burada kazılar başladığında, tarihçiler çok iyi bilir, Strazovski başkanlarından biri. Daha sonra Arkeoloji Müzesi tarafından restorasyon ve kazı çalışmaları burada yapılıyor. Kazı çalışmalarında bu yapının Latin işgaline uğradığının çok önemli bir delili ortaya çıkıyor. Şu an Venedik’te San Marco Kilisesi’nde bulunan “dörtlü Tetrark” dediğimiz imparator heykelinin ayak kısmı yok. Ayak kısmı kazı çalışmalarında ortaya çıkıyor ve o ayak burada bulunuyor. Bir diğer unsur da alt katında bodrum bulunuyor olması. Bu caminin Mesih Paşa olarak ün yapması gerekirken halk arasında Bodrum Camii olarak biliniyor.”

“ALTINDA MEZAR ALANI BULUNMAKTA”

Kabalıoğlu caminin alt bölümüyle ilgili, “Alt kısım, imparator ve imparator eşlerinin mezar alanı olarak kullanılıyor. Romanos’un eşi, kızı, oğlu ve birçok imparator buraya gömülüyor. Burası böylece kripta (ölü alanı) hâline getiriliyor. Kriptada yer alan “Yol Gösterici Hazreti Meryem”e ait bir fresko bulunuyor. Büyük Mercan Yangını’ndan günümüze kalan en önemli eserlerden biri.” dedi.

 

KAYNAK : Haber7