Sadaka vermek belayı def eder mi? Sadaka ömrü uzatır mı? Sadakanın faziletleri
En faziletli sadakanın Ramazan Ayında verilenlerin olduğunu buyuran Peygamber Efendimiz (SAV), özellikle de bu ayda sadaka çıkarmaya dikkat ederdi. Bizler de Ramazanı fırsat bilerek elimizden geldiğince bol bol sadaka vermeliyiz. Peki sadaka nasıl verilmeli? Sadaka vermek ömrü gerçekten uzatır mı? Sadaka vermenin faziletleri neler? Osmanlıda uygulanan sadaka taşı nedir? İşte sadaka vermenin dinimizdeki yeri...
ABONE OLSadaka kelimesi Arapçada 'doğruluk' demek olan 'sıdk' kelimesinin çoğuludur. Allah (c.c)'un rızasını kazanmak için durumu olmayan fakirlere ya da kimsesiz kişilere verilen maddi ve manevi yardım sadaka olarak nitelendirilmektedir. Sadaka denilince genelde aklımıza sadece 'para' gelse de bir gülümsemenin bile sadaka sevabı olduğunu müjdeleyen Peygamber Efendimiz (SAV) vardır.
“Güler yüzle insanlara selâm vermen sadakadır.” (Câmiü’s-Sağîr, 4/1513)
Maddi ya da manevi anlamda yardım yaptığınızda sevap kazanacağınız sadaka ibadetine ilk önce en yakınlarımızdan başlamalı ve sadakayı verirken Allah rızası için niyet etmek gerekir. Sadaka vermenin herhangi bir zamanı olmasa da Peygamber Efendimiz (SAV), kendisine sorulan “Hangi sadaka daha faziletlidir?” sorusuna, “Ramazan ayında verilen sadakadır.” cevabını vererek bu ayda sadakanın daha sevap olduğunu vurgulamıştır. (Tirmizi, Zekat, 28/663)
SADAKAYI NASIL VERMEK GEREKİR?
Sadaka vermeden önce göz önünde bulundurmamız gereken ilk şey, sadaka niyetine vereceğimiz kıyafetin ya da eşyanın sadaka verecek kişi tarafından sevilmesi, beğenilmesidir. Kişi kendisinin hoşuna gitmediği şeyi ortadan kaldırmak için sadaka niyetine vermemelidir. Usulüne uygun bir şekilde kimsenin bilmeyip görmeyeceği şekilde gizli saklı vermesi en makbulüdür. Allah (c.c) sadakayı gizli vermemiz gerektiğini ayetlerinde şöyle bahsediyor:
“Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! (Fakat) onları fakirlere gizlice verirseniz, sizin için daha hayırlı olur ve Allah bu sebeple bir kısım günahlarınızı affeder. Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.” (Bakara 2/271)
“Gizli verilen sadaka, Rabbin gazabını söndürür.” (Beyhakî, Şuab, III, 244; VI, 255; Heysemî, III, 115)
İçten, samimi ve gösterişsiz bir şekilde sadaka vermek, kişi için en hayırlısıdır. Birilerine yaranmak ya da çıkar için yapılan her iyilik görünümlü kötü davranışta olduğu gibi sadakayı da sadece Allah'ın rızası için vermeliyiz. Sadaka vermenin adabına en uygun olan hareket ise malın ihtiyaç fazlasından verilmesidir.
OSMANLIDA SADAKA TAŞI UYGULAMASI
Ortalama iki metrelik bir boyu olup dikdörtgen prizması ya da yuvarlak şekilde olan sadaka taşı, Osmanlı döneminde yapılan en anlamlı uygulamalardandır. Gizli bir şekilde yardım yaparak kimsesiz kişilerin mutlu olmalarına sebep olan bu sadaka taşı uygulamasında, para bırakmak isteyen kişi gece geç saatlerde taşın oraya gelir ve parayı taşa bırakırdı.
Fakir kimseler de durumundan dolayı çekindiği için kimsenin olmadığı zaman taştan parayı alır ve diğer fakirleri düşünerek sadece ihtiyacı kadarını alırdı. Fakirin duasını alan sadaka sahibi ise böylelikle ibadetini gizliden yaparak usulüne uygun şekilde sadakasını vermiş olurdu.
SADAKA VERMENİN MÜKAFATI NELER? SADAKANIN FAZİLETLERİ...
Ebû Ümâme (r.a) rivayetine göre, Efendimiz (SAV), şöyle buyurdu:
“Ey âdemoğlu! İhtiyacından fazla olan malını sadaka vermen senin için hayırlıdır. Eğer vermeyip elinde tutarsan, senin için kötüdür. Yeterli miktarda mala sahip olmaktan dolayı Allah katında sorumlu tutulmazsın. Harcamaya, bakmakla yükümlü olduklarından başla.” (Tirmizî, Zekât 32)
Peygamber Efendimiz (SAV), eşlerime:
“–Sizin bana en çabuk ve en erken kavuşacak olanınız, kolu en uzun olanınızdır.” buyurmuştu.
Eşleri de kendi aralarına en uzun kimin kolu diye kollarını ölçerlermiş. İçlerinden en uzun kollu olanları ise Hz. Zeynep (r.a.) imiş. Çünkü o eliyle iş yapar ve tasaddukta bulunurdu. (Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 101)
Buradaki kol uzunluğu fiziksel ölçüden ziyade mecazi bir anlam taşımaktadır. Hz. Sevde'nin kolu en uzun olmasına rağmen Peygamber Efendimiz (SAV)'e en erken kavuşan Hz. Zeynep (r.a) olmuş. Buradan dan anlaşılacağı gibi Peygamber Efendimiz (SAV) kol uzunluğunu; sadaka, hayır ve cömertlik ile bağdaştırmış.
Ebû Hüreyre (r.a) rivayetine göre Efendimiz (SAV), bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.” (Müslim, Vasiyyet 14.)
''Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.'' (Tirmizi)
SADAKA VERMEK ÖMRÜ UZATIR MI?
Hayatımızda yaşanmış ve yaşanacak şeylerin özetle her şeyimizin detaylı bir şekilde yazılı olduğu kaderimizin defteri olan Levh-i Mahfuz'da doğum zamanı ile beraber elbette ölüm tarihimizde bellidir. Peki halk arasında sadaka vermenin ömrü uzattığı yanlış bir bilgi midir? Elbette hayır değildir.
Ancak buradaki asıl mesele sadakanın yıl olarak ömrü uzattığı değil mecazi anlamdaki sadaka verme ile hayırlı ve salih amellerle ömrün geçmesidir.
Nasıl ki bir kişi az yaşasa ama çok ibadet etse, çok yaşayıp az amel işleyene göre daha hayırlı ise buradaki sadakanın da ömre bereket kattığı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla verilen sadakalarla hayırlı bir ömür geçirmiş olunur.