Haber 7'de okunacak köşe yazarı yok mu?
Toplumu geriyor muyuz? Feride daha çok okunmak için türbanı mı yazıyor? Ve başlıktaki bir hata...
ABONE OLHaber 7'de okunacak köşe yazarı yok mu? Toplumu geriyor muyuz? Feride daha çok okunmak için türbanı mı yazıyor? Ve başlıktaki bir hata...
Okur Temsilciliği uygulamasını hafta başında aktif hale getirdik. Konuyla ilgili duyurumuz ve ilk değerlendirmemizi olumlu karşılayanlar olduğu gibi eleştirenler de oldu.
Biz de eleştirileri değerlendirmek amacıyla bu işe başladığımıza göre, Genel Yayın Yönetmenimiz Ünal Tanık’a gönderilen ve Ünal Tanık’ın Haber 7 çalışanlarıyla paylaştığı bir e-postayı birlikte inceleyelim.
Belçika’da Doktor olan Firuze Hanım (Not: Firuze Hanım soyadının yayınlanmasını istemediği için, yazıdan çıkarttık. ) sitemizdeki ‘Toplumun çivisi çıktı’ başlığını gördükten sonra bize mektup yazmaya karar verdiğini belirterek, Haber 7 yazarlarını hiç beğenmediği eleştirisiyle mektubuna başlamış.
Firuze Hanım, toplumdaki yaşanan şiddet olaylarında medyanın suçu olup olmadığını sorarak, yazarların daha çok okunmak için toplumu gerdiği eleştirisini getiriyor.
Feride’nin Günlüğü köşesini yazan Esra Elönü’ye eleştiri oklarını yönelten Firuze Hanım, “Ama bu medyadaki bayanlar özellikle başı bağlı olanlar türbanla okuyucu avına çıkmış durumdalar. Hepsi sadece türban yazıyor... ( ) Bizim dinimizin anlatılması lazım gelen yegane konusu sadece türban mıdır?” diyerek İslam’ın güzel taraflarının da köşelerde aktarılması gerektiğini dile getiriyor.
Okurumuz “Feride neden sürekli mağdur edebiyatı yapıp türbana oynar acaba?” diye de soruyor.
Firuze Hanım, daha birleştirici, daha mülayim, toplumsal konularda yazan yazarlara yer vermemiz gerektiğini belirterek, “Sanki tutup romantik bir yazar mı okutacaksınız, sanki Feride’yi şutlayacak mısınız?” satırlarıyla yazısını bitiriyor.
Okurumuzun eleştirilerini üç başlıkta toplayabiliriz:
1-Haber 7’de okunabilecek yazarlar yok?
2-Medya toplumu geren haberlere imza atıyor, Haber 7 de dahil.
3-Feride’nin Günlüğü köşesini hazırlayan Esra Elönü, sürekli başörtüsü meselesini gündeme getirerek toplumdaki gerginliğe tuz biber ekiyor.
Şimdi sırasıyla bu eleştirileri değerlendirelim;
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Osman Özsoy, Hüseyin Yayman, Mehmet Ali Bulut, Fatih Bayhan, Mehmet Acet, Yaşar İliksiz, İlknur Yılmaz, Serdem Coşkun, Resul Kurt, Oya Akgöneç ve sayamadığım diğer yazarlar... Akademisyeninden alaylısına, romantiğinden sanatçısına
Her dalda, her alanda yazan Türkiye’de gündem belirleyecek donanıma sahip yazarların isimleri yukarıda. (Haber 7’de yayınlanan birçok köşe yazısı birçok habere referans olmuştur.) Her alanda, çok farklı üsluplarla yazı yazan onlarca yazarımız bulunuyor. Beğenmek sübjektif bir kavram olduğu için beğenip beğenmeme konusuna bir açıklama getirmemiz mümkün değil. Ancak etkili ve alanında güçlü kalemlerin Haber 7’de yazdığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
İkinci konuya gelirsek;
Medya toplumu mu geriyor, gergin toplumdaki olayları mı yansıtıyor. Bir adamın 8 kişiyi öldürmesi haber değil midir? Bir evin basılarak 44 kişinin katledilmesi haber olarak verilmemeli mi? Haber 7 olarak bu tür haberleri verirken çok fazla dikkat ediyoruz.
Editör arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmelerde bu tür haberlerin örnek teşkil etmeyecek şekilde sunulması gerekliliğinin altını çiziyoruz. Editörlerimiz, haberi verirken kullanılan görüntü ve fotoğrafların insan psikolojisini bozmayacak şekilde aktarılması gerekliliği bilinciyle haberleri hazırlıyor.
Dikkat etmemize rağmen bazen haberi bir an önce okura ulaştırma telaşı içinde fotoğraf ve görüntü kullanımında sorun yaşayabiliyoruz. Bunun son örneği Bostancı’daki hücre evi baskınında kanlı görüntüleri kısa bir süreliğine de olsa yayına verdik. Kısa da olsa olmaması gereken bir hataydı. Son dönemde bu tür olaylar sık sık yaşanıyor. Biz örnek teşkil etmeyecek, insan psikolojisini bozmayacak şekilde bu haberleri okurlarımıza ulaştırmaya çalıştığımızı belirterek, Haber 7 olarak elimizden geleni yaptığımızı tekrar hatırlatalım.
Yazının temelini oluşturan Feride meselesine gelirsek; Feride’nin Günlüğü köşesini hazırlayan Esra Elönü bir süre önce Haber 7’de yazmaya başladı. Esra Elönü’nün kendine özgü bir yazı tarzı var. Okurlarımızdan gelen eleştiriler temelde Esra Elönü’nün yazılarının anlaşılmadığı ve aynı konuları yazdığı üzerine. Bir kesim de Elönü’nün yazılarını beğeniyle okuduğunu bildiriyor. Eleştiren okurlarımız da Feride’nin Günlüğü köşesini dikkatle takip ediyorlar. Seveni kadar sevmeyeni de var Feride’nin.
Bir yazarı beğenip beğenmemek kişisel bir tercihtir. Esra Elönü’nün hep aynı konuları yazdığı ve içeriğe yönelik eleştiriye ise kendisinin cevap vermesi daha doğru olur diyerek sözü kendisine bırakıyoruz;
“Bir dakika..
Esra’yım. Yazıyorum. Orda burda şurda. Kalemim aç değil ama yanlışa tokluğumuzu yazıyorum. Bu süre içinde izliyorum. Başkasının içindekini yazıp sipariş yazılar paketleyeceğime içimden gelenin dürüstü olmaya çalışıyorum.
Beni tanımadığınızı biliyorum ama bir yerden tanıştığımızı sezdiğim tek ortak noktamız derdimiz. Bu dert sizi mağduriyet tellallığı yaptığım üzerine yoğunlaştırıyorsa bunu hoş karşılamak zorundayım çünkü sınırlarınızdaki zan alanınıza girecek kadar hadsiz değilim.
İnanın bir iddiam yok. Dünyadaysak zaten büyüyeceğiz ve göreceğiz. Uzun süreden beri bu üslupla yazıyorum çünkü zihin levhamdaki imgeler benim akıl kimyamla ilgili bunu değiştirirsem eleştirdiğimiz hokkabazların mürekkebi olurum. Değer mi sizce değmez. Rab hepimizle olsun ”
Saygılar
Esra Elönü
BU BAŞLIK OLMADI
Salı akşamı sitemizde bir haber yayınlandı; ‘Erdal Sarızeybek PKK ile işbirliği içinde’ başlığıyla verilen haberin Milliyet’ten alıntılandığı haberin içinde belirtilmişti. Haberi Milliyet’te farklı bir başlıkla verilmesine rağmen sitemizde bu başlık tercih edilmişti.
Konuşma metninden birebir alınan bir ifade tırnak içine alınarak başlığa çekilebilir. Ancak haberde konuşma metni yoktu. Sadece ifadesinin alınması için isnat edilen suç tırnak içine alınarak haberde verilmişti. Kesin bir yargı ifadesi içeren bu başlığın tırnak içinde başlıkta kullanılması okurlarımız tarafından da yoğun bir şekilde eleştirildi. Başlığın habere uygun olmadığını belirtmemiz gerekiyor. Başlıktaki gerekli düzeltmeyi yaptığımızı not olarak düşelim.
ÇERKEZ Mİ ÇERKES Mİ?
İlk yazımızda kullandığımız Çerkez ifadesinin doğrusunun Çerkes olduğunu belirten okur uyarısından sonra, ‘acaba yanlış mı yazdık’ tereddüdüyle tekrar Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne baktık. Çerkes diye bir sözcük bulamadık. Türk Dil Kurumu Çerkez sözünü şöyle tanımlıyor; “Kafkasya'da yaşayan bir boy veya bu boydan olan kimse.”
Okurlarımızdan bir kez daha bizi uyarmalarını, yanlışlarımızı, eksiklerimizi her zaman bize bildirmelerini rica ediyoruz.
Kırıcı olmadan, hakaret ve küfür etmeden de eleştiri yapılacağını bilen okurlarımıza teşekkür ederek daha güzel haberlerde buluşmak üzere.
Haberlere ilişkin görüş, öneri ve eleştirilerinizi ihsan.aydin@haber7.com adresine bildirin hep birlikte değerlendirelim.
İhsan AYDIN - Haber 7
Okur Temsilcisi
ihsan.aydin@haber7.com