Sorulara cevaplar ve 'öldü' ile 'vefat' arasındaki fark

Okurlardan gelen bazı konuları bu hafta cevaplamaya çalışacağım. Eskiye dönecek miyiz? Yorumlar için her sefer mail ve şifre yazmaya son. Yeni siteyle ilgili ilk anket…

ABONE OL
GİRİŞ 22.10.2009 10:07 GÜNCELLEME 22.10.2009 10:07 OKUR TEMSİLCİSİ
Sorulara cevaplar ve 'öldü' ile 'vefat' arasındaki fark
‘Ölüm’le ‘vefat’ arasındaki fark ve inadına ‘ölüm’... Prof. Dr. İbrahim Canan ‘ölmeseydi’ de ‘vefat etseydi’ kim ne kaybederdi.
 
Yeni tasarımla ilgili gelen bazı görüş ve taleplere cevaplar:
Yeni tasarım çok kötü, eskiye dönün!
 
Yeni tasarımın kötü ya da iyi olduğu kişisel bir görüş olduğunu düşünüyoruz. Alışkanlıkları değiştirmenin güçlüğünü bildiğimiz için bu eleştirinin yoğun bir biçimde geleceğini kestiriyorduk.
 
Eskiye dönün kısmına gelirsek… Böyle bir düşüncenin olmadığını Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık söyledi. Yeni sitede düzenlemeler ve değişiklikler yapacağız ama eskiye dönüş yok.
 
Yorumlar için her sefer şifre girilmesin
 
Artık tek girişle tüm haberlere yorum yapabilirsiniz. Hayırlı olsun…
 
Yeni tasarım için anket yapın
 
Anket bölümümüz aktif olmadığı için anketi ben burada yapıyorum.
Soru: Yeni tasarımı nasıl buldunuz?
 
a)     Çok beğendim
b)    Bayıldım
c)     Harika olmuş
d)    Muhteşem
e)     Daha iyisi olamazdı

Tasarımı yenilediğimizde düşündüğümüz anket böyleydi. Şaka bir yana bir anket yaptığımızda ‘kötü olmuş’ diyenlerin oranın yüksek olacağını baştan biliyoruz. Hem anket bölümü henüz aktif olmadığı hem de sonuçları tahmin ettiğimiz için anket işine hiç girmedik. 
 
Sizlerden gelen görüş ve önerilerle birlikte site ziyaretçi sayıları da bizim için önemli bir veri. Kaç kişi ziyaret etmiş, kaç sayfa haber okunmuş, sayfada ne kadar süre kalınmış… Tüm bu verileri de değerlendirerek yeni sayfaya tepkileri değerlendiriyoruz.
 
Ancak sitedeki yavaşlık, bazı şeylerin eksikliği devam ediyor ve henüz çözüm konusunda yeterli aşama kaydedilmedi.
 
Bir önceki yazımızda da dediğimiz gibi biz de sabırla çözüm bekliyoruz.
 
Olumlu olumsuz yorum yapan tüm okurlarımıza teşekkür ediyorum. Bir önceki yazımızın altına ‘Bence’ rumuzuyla yorum yazan arkadaşa teknik ekibimiz yapıcı yorumundan dolayı teşekkürlerini iletti. Bilgisi olsun…
 
İbrahim Canan ‘ölmeseydi’ de ‘vefat etseydi’ kim kaybederdi?
 
‘Anlattıkların karşıdakinin anladığı kadardır’… İletişim için gerçekten önemli bir yaklaşımı ifade ediyor bu cümle. Siz ne söylerseniz söyleyin, nasıl anlatırsanız anlatın karşınızdaki kişinin eğitimi, alışkanlıkları, gelenekleri, tüm alt yapısı algılamayı etkileyen faktörlerdir. Siz ne derseniz deyin karşınızdaki kişi bir konuyu nasıl anlıyorsa, sizin ifadeleriniz onun için öyledir.
 
‘Ölüm’ ne kadar soğuk bir kelime. Kaç kişi bir yakınımız hayatını kaybettiği zaman ‘öldü’ demişizdir. ‘Vefat etti’ ölümü sanki biraz daha kabul edilebilir kılıyor.
 
Türk Dil Kurumu ‘Vefat’ın kelime anlamı ölüm diyor. TDK’ya göre iki kelime arasında bir fark yok.
 
Dil bilimsel olarak hayatını kaybeden ir insan için ‘öldü’ demekle ‘vefat’ arasında bir fark yok.

14 Ekim’de Haber 7’de bir haber yayınlandı ‘Prof. DR. İbrahim Canan kazada öldü’
Tanıyanlarını hüzne boğan habere itirazlar gelmeye başladı ‘neden ‘vefat etti’ yazmıyorsunuz’ diye. Telefon, mail ve tanıdıklar başlığın değiştirilmesini istedi.
 
Bir parantez açarak şunu belirtmek istiyorum ‘öldü’ ile ‘vefat etti’ arasında habercilik anlamında bir fark olmadığını ve iki ifadenin de kullanabileceğini, hayatını kaybeden kişinin bu ifadelerden ötürü saygınlığını yitireceğini düşünmüyorum.
 
Kaldığımız yerden devam edersek, haberi yayına alan editörümüz Yaşar İliksiz bu konuyu köşesinde uzun uzun anlatmış. Okumayanlar varsa okumalarını tavsiye ederim. Editör ‘Prof. İbrahim Canan’ı ‘niçin’ öldürdüm?’ başlıklı yazısında konuya açıklık getirmeye çalışmış.
 
Yazıdan: “İtiraf ediyorum: Merhum Prof. Dr. İbrahim Canan hocayı vefat ettirmeyip, 'öldüren' bendim! Yığınla tepki geldi ama ‘inat da bir murattır’ deyip, geri adım atmadım. Tabi ki hayra kapı açacağına inandığım bir nedeni vardı:
 
Editör, Prof. İbrahim Canan’a olan saygısını belirtip başlıkların yazıldığı alanın yetersizliği nedeniyle ‘vefat etti’ yerine ‘öldü’ yazmak zorunda kaldığını belirtmiş. Ve yazı manşetten düştükten sonra değiştirmeyi düşündüğünü şu satırlarla belirtmiş; “Allah biliyor ya, haber manşetten düştükten sonra pek çok başlık gibi yeniden elden geçirilecek ve muhtemelen ‘Prof. Dr. İbrahim Canan kaza sonucu vefat etti’ ya da ‘Prof. Dr. İbrahim Canan'ı kaybettik’ şekline dönüşecekti. Ama dönüştürmedim. Yapılan tüm ricalara ve gelen tüm tepki telefonu ve maillere rağmen o başlığı ‘öldü’ olarak bırakmayı tercih ettim.”

Yukarıdaki paragraf Yaşar İliksiz’in yazısından. Editör önce yazı alanın sınırlı olmasından dolayı ‘vefat etti’ yerine ‘öldü’ ifadesini tercih edebileceğini belirtip sonra bu paragrafı yazıyor. Yani Editörün zihninde de ‘öldü’ ile ‘vefat etti’ aynı yerde değil.
Editör uzun uzun anlatmış merak edenler girip yazıyı okuyabilir.
 
Yazımıza girerken kullandığımız ‘anlattıklarınız karşıdakinin anladığı kadardır’ ifadesi ve doğru iletişimin önemli  kuralı ‘empati’yi bir kenara bırakarak iletişim kurmaya çalışmanın doğurduğu sakıncaları da göz ardı etmemek gerekiyor.
 
İnsanlar ‘öldü’ ifadesine farklı anlamlar yüklemiş. Dil canlı, gelişiyor, değişiyor. Diretmenin, inatlaşmanın kime nasıl bir faydası var?

Okurun her talebi haklı olmayabilir. İlkelerin vardır taviz vermek istemezsin. Gelen talepleri elinin tersiyle itip diretmek, baştan iletişimin kurulmadığı anlamına geliyor. Bir dakika kendini karşıdakinin yerine koy ve düşün… Kim ne kaybedecekti başlık değişseydi? Bence herkes kazanacaktı. Herkesin kazanacağı bir yerde kaybetmeyi tercih etmek hiç de rasyonel bir tercih değil.
 
Anlayacağınız okur ne kadar haklıysa editör de o kadar haklı…

İhsan AYDIN - Haber 7
Okur Temsilcisi
ihsan.aydin@haber7.com