‘Kanser’ eden haberler
Basın mensupları bugüne kadar yüzlerce kez kansere çare buldu da umutlarını kırdıkları kitlelere ne diyecekler. 'Domuz gribi aşısı' insanı domuz yapıyormuş(!) Sakın inanmayın. Özel hayat ve kamu yararı kıstası...
ABONE OL
GİRİŞ 19.11.2009 12:02
GÜNCELLEME 19.11.2009 12:02
OKUR TEMSİLCİSİ
Medya profesyonellerinin en iyi bildiği şeylerden biri sağlık konusundaki haberlerin çok izlenip/okunduğudur. Reytingi çoktur bu haberlerin. Kimisi umudunu yitirmiş son bir çare görür o haberi, kimisi doktora gitmek yerine verilen önerileri denemek ister. Zaten son dönemin popüler tv figürlerinin ‘şifacılar’ olmasının temel sebebi de bu değil mi?
Elbette ki şifalı bitkilerin bir yan tedavi olduğunu, asıl tedavinin tıp uzmanları tarafından yapılması gerektiğini, bitkilerin destekleyici unsurlar olduğunu söyleyenler var. Ancak bu söylemler biraz kısık sesle yapılınca bir bitki bin derde deva oluyor. Son dönemde katı meyve sıkacaklar satışında patlama olduğunu bunun nedenini de her gün ekranlarda şifa kürü dağıtan ‘şifacılar’ olduğunu duymuşsunuzdur.
Kör gözü iyileştiren sülük haberleri mi dersiniz, bilmem ne çayıyla kanseri yenen mi?
Evet, reytingi bol ve her haberde mutlaka bir sağlık haberi görüyoruz.
Geçen gün Haber 7’de de vardı bir haber, ‘Bağırsak kanserini brokoli çayı ile yendi’ Bir vatandaşın bağırsak kanserini brokoli çayıyla yendiğini söylemesi üzerine yapılmış, hiçbir dayanağı olmayan, bilimsel yanı bulunmayan cümleler topluluğu. Haber dersek, habere haksızlık olur. Haberin altında okurların haklı tepkileri var.
Kemal Kalender adlı yorumcumuz habere şu eleştiriyi getiriyor; Habercilik bu mudur
Bakın bu haber ile bu ülkede binlerce kanser hastasının ve yakınlarının hakkına giriyorsunuz. Bir ilaç veya maddenin etkinliğini ortaya koymak için çok basit temel bilimsel metotlar vardır. Siz bu bilinçsiz haberiniz ile elinizde hiçbir kanıt olmadan adı geçen maddeyi kanseri ortadan kaldırıyor diye sunuyorsunuz. İşin cehalet kısmını geçtim gerçekten hakka giriyorsunuz. Adı geçen şahsın teşhisi ne, kanser ise hangi evrede idi, operasyon geçirmiş miydi, "kimse çare bulamadı ben de kendim bulayım dedim adı geçen şahsın iddia ettiği maddeyi alırken aldığı kemoterapi var mıydı vs vs Böyle haber mi olur ya?”
Okur sonuna kadar haklı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde sağlık haberlerine ilişkin madde şöyle: “Sağlık: Sağlık konusunda sansasyondan kaçınmalı, insanları umutsuzluk veya sahte umut verecek yayın yapılmamalıdır. Tıbbi alandaki araştırmalar kesinleşmiş sonuçlar gibi yayınlanmamalıdır. İlaç tavsiyesinde mutlaka uzmana danışılmalıdır. ( )”
Bir bakıyorsunuz sağlık haberlerine bu maddede ne yazıyorsa tam aksi istikamette haberler yapılmış. Gazete sayfaları her gün ‘şu kadar şundan yerseniz, şu hastalığa yakalanmazsınız’ haberleriyle dolu. Ya kansere çare haberleri. Her gün kansere çare bulunuyor. Henüz araştırma safhasındaki bir konu bile çare olarak aktarılıyor.
Haberi hazırlayan muhabirden bir anlığına kendisini umutsuz bir hastanın yerine koymasını ve henüz bilimsel dayanağı olmayan bu haberle umutlandığını düşünmesini istiyorum. Sadece bir an bunu düşünsün bakalım tekrar tekrar yıkılan umutlar sonrası bir daha böyle bir haber yapmaya vicdanı elverebilecek mi?
Hiç umudu kalmamış birisine senin hastalığına ‘şu bitki’ iyi geliyor derseniz, o insan gidip onu bulur ve kullanır. Reytingi yüksek diye tüm değerleri bir kenara bırakarak yayın yapmak, ortaya çıkacak sonuçlara ortak olmaktır.
Peki, sadece brokoli çayının kansere iyi geldiği yönündeki haber mi rahatsız edici? Malum gündemde domuz gribi var. Haber 7’de aşıyı tavsiye eden ve karşı çıkanların görüşlerine eşit oranda yer veriliyor.
Ancak birisi çıkıyor diyor ki, ‘Domuz gribi aşısı insanları domuzlaştırır’
Sağlık kadar önemli bir konuda bu kadar sonu hesap edilmemiş sözü edebilmek için nasıl bir araştırma yaptığını, hangi bilisel araştırmalara dayandırdığını, bu hastalık nedeniyle ölecek insanların sorumluluğunu nasıl aldığını merak ediyorum. Mailden maile dolaşıyor bu yazı ve ciddiyetini vurgulamak için de Haber 7’de yayınlandığı vurgulanıyor.
Açıkçası bu yazıyı şaşkınlıkla okuduğumu belirtmek zorundayım. Ben bu yazıya katılmadığımı, hiçbir bilimsel yanı olmadığını buradan ilan ediyorum.
Kamu yararı var mı?
Bir okurumuz arayıp Cem Uzan haberiyle ilgili şikayetini ilettiğinde, kamuoyu önündeki isimlerin kamu yararı olduğu durumlarda özel hayatlarına ilişkin haberlerinin yayınlanabileceğini söylemiştim. Açıkçası haberin detayına bakmamıştım sadece Cem Uzan’ın eşi tarafından aldatıldığına ilişkin bir haber olduğunu biliyordum.
Okurla görüştükten sonra habere göz attığımda aslında haberde herhangi bir kamu yararı olmadığını ve başlığın rahatsız edici olduğunu fark ettim.
Cem Uzan ve Uzan ailesi yakın geçmişin önemli figürlerdendi. Siyasete girmiş bir insan. Sürekli kamuoyu önünde olan insanların boşanmaları, ayrılmaları haberdir. Buna itirazım yok.
Haberi Cem Uzan ve eşinin ayrı yaşamaya başladığı üzerine kurgularsak, haberde çok büyük bir sorun yok. Ancak bir köşe yazısından alıntılanarak haberleştirilen metindeki ayrılık gerekçesi başlığa çekilince oldukça rahatsız edici olmuş.
Özel yaşama ilişkin haberlerde ‘kamu yararı’ kıstası vardır. Bu ayrılıktaki gerekçede nasıl bir kamu yararı olduğunu anlayamadım.
Özel yaşam ihlal edilirken kamu yararı kıstası gözetilmediği için bu haberin sunuluş biçiminin doğru olmadığını belirtmekte fayda var.
Teknik sorunlar
Bazı üyelerimizin isimleri üzerine tıklayınca tüm yorumlarının görünmediği yönünde şikayetler aldık. Bu sorunları teknik bölüme ilettik ama çözümü konusunda henüz bir gelişme yok. Ayrıca yorumlarda karakter sorunu olduğunu da ilettik, sorun ve çözüm konusunda bize bilgi verilirse biz de sizlerle paylaşırız. Konuyla ilgili top teknik bölümde
İhsan AYDIN - Haber 7
Okur Temsilcisi
ihsan.aydin@haber7.com
İhsan AYDIN - Haber 7
Okur Temsilcisi
ihsan.aydin@haber7.com