Şiddetin pornografisi ve zihinsel tecavüz
Taciz, tecavüz, intihar, cinayet haberlerinde kaybolan kontrol bazen daha büyük yaralar açmakta. Haber 7, bu tür haberleri verirken daha dikkatli olacağını tüm ekibiyle birlikte kararlaştırdı.
ABONE OLÖfkenin akla galip geldiği anlardan sonra geriye dönüp bakarsınız. Savaşı kazanmışsınızdır ama meydanda binlerce ceset vardır. Meydanı o şekilde görmemek için taciz, tecavüz, intihar haberlerini hiç görmemek mi, yoksa belli bir seviyede mi görmek gerek?
“Savaşmayı beceremiyorlar ama bu işte iyiler” başlığının bende uyandırdığı hisler ve gazetecilik cinliği…
Oy birliği ve oy çokluğu karmaşası… Basını hedef gösteren bir Genelkurmay Başkanı…
CİNAYET, İNTİHAR, TECAVÜZ HABERLERİ
Bazen öyle bir haber gelir ki önünüze, ‘lanet olsun’ dersiniz. O anda elinizden geleni yaparak vicdanınızı rahatlatmak istersiniz. Küçücük çocuklar tecavüze uğramıştır. Lanet ederken, sorumluların ortaya çıkması için elinizdeki imkanları kullanmaya çalışırsınız. Öfkeniz aklınızın önüne geçmiştir; kelimeleri ve fotoğrafları hesapsızca kullanmaya başlarsınız. Seri cinayetler işleyen bir katil, çocuklara tecavüz eden bir güruhtur hedefiniz. En büyük etkiyi yaratmak için, en büyük silahı kullanmak istersiniz. Ama çevreye vereceği zarar o an için aklınızın ucundan dahi geçmemektedir. Çünkü öfkelisiniz, çünkü öfkenizde haklısınız, çünkü yapılan eylem alçakçadır…
Sonra olaylar durulduğunda geriye dönüp bakarsınız savaş kazanmış kumandan gibi. Evet, savaşı kazanmışsınızdır ama ardınızda binlerce cesetle birlikte… Topluma verilen zararı o an görmeye başlarsınız. Gazetecinin anlık öfkesinin yarattığı etkiler kısa vadede anlaşılmasa da, uzun vadede yıkıcı sonuçlar doğurur.
Geçen haftaya baktığımızda basının büyük bir kısmı öfkesinin kurbanı oldu. Hatta bu konularda ilke kararı alan ve ‘Cinayet, intihar haberlerini büyütmeden vereceğiz’ diyen Haber 7 bile kendine hakim olamadı.
Fakat yukarıda bahsettiğim psikolojiyle kimse kimseye ‘dur’ diyemedi. Öfkeler dindikten sonra Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık şu uyarıyı yaptı; “(…) Biz bu konudaki şimdiye kadar olan tavrımızı değiştirmeden sürdürelim.
Bu tür çirkin fiillerin kamuoyu önüne çıkarılması, bu tür eylemleri toplum nazarında sıradanlaştırıyor. Onun için bu tür haberleri mümkünse hiç görmeyelim. Eğer ‘Herkes verdi bizde olmazsa olmaz’ diye düşünüyorsanız, o zaman GÜNDEM ve BAŞLIK’tan girelim.”
Burada Ünal Tanık’ın ‘Mümkünse hiç görmeyelim’ sözüne bir itirazda bulunmak istiyorum. İtirazımı da, “Taciz haberleri nasıl verilmeli?” başlıklı haber üzerinden yapıyorum.
Haberde “Uzman Pedagog ve Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Adem Güneş, çocuk tacizi-tecavüzü haberlerinde duygusal bir dil, fotoğraf ve ayrıntı verilmemesi gerektiğini” söylüyor. Güneş, madde madde haberin nasıl verilmesi gerektiğini sıralıyor. Güneş diyor ki; “Taciz haberleri mutlaka verilmelidir. (…) Zira tacizin tabu olduğu toplumlarda tacizcilerin cesaret aldığı bilinen bir gerçektir. Taciz olaylarının objektif olarak medyada yer alması, konunun gündemde kalmasına neden olacağından, sivil toplum örgütleri ve toplumun her katmanı konuya karşı duyarlıklarını kaybetmeyecektir.” Adem Güneş, taciz haberlerinin mutlaka verilmesi gerektiğini de böyle savunuyor. Adem Güneş’in uyarılarını tüm basın mensuplarının tekrar tekrar okuması gerek.
‘İntihar haberi, intiharı özendirir mi?’ başlıklı yazımda Haber 7’nin bu tür haberlere olan yaklaşımı övmüş ve bu konudaki genel yaklaşımları anlatmıştım.
Gündem ‘3. sayfa’ haberleriyle devam ederken Diyarbakır’dan arayan Muzaffer Bey, “Batman intiharları konusunda yapılan araştırmaya katıldım. Çıkan sonucu göre medyadaki intihar ve şiddet haberleri intiharı ve şiddeti özendiriyor” diyerek ‘Geçmişten bugüne isim isim seri katiller’ başlıklı haberin manşette yer almaması gerektiğini söyledi. Haberi kullanan editöre hem Ünal Tanık’ın uyarısını hatırlatıp hem de okurumuzun verdiği bilgiyi paylaştım. Editörden ‘Özendirici yanı olduğunu düşünmüyorum’ cevabını aldım. Editör, haberin şiddet içeren bir konu olmadığını, şiddet eğilimli kişilerin profilleri üzerine bir derleme haber olduğunu belirtti.
Haberi okuduğumda editörün pek de haklı olduğunu düşünmediğimi belirtmek isterim. Şiddetin pornografisi bir haberi ‘özendirici yanı yok’ diye savunmak doğru mu? Ki editörün haklı olduğunu kabul etsek bile, özendirici tarafı olabileceğini düşündüğümüz bu haberin manşette olmasının getirisi nedir diye sormamız gerekiyor.
OYBİRLİĞİ, OY ÇOKLUĞU KARMAŞASI
Gazetelerin Okur Temsilcileri’ne bakıyorum yapılan hataları yazmak ve hata yapana bildirmekle yetiniyorlar. İnternet haberciliğinde yapılan hatayı düzeltme şansı da var. İçerikle bu kadar rahat oynanıyor olması belki de internet haberciliğinin ciddiyetini azaltıyor. Okurlarımızın uyarılarıyla düzeltilen yanlışları yazarak belki biraz daha ciddiyet katıp, editörlerimizin dikkatli olmasını sağlarız.
İşte o hatalardan biri. Albay Dursun Çiçek hakkında yakalama emri çıkartıldı haberinin içeriğinde yakalama emrine “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün karara muhalif kaldı.” denilmesine rağmen üst başlıkta ve spotta ‘oy birliği’ ifadesi kullanıldı. Karar alıcılardan birinin muhalif olmasına rağmen ‘oy birliği’ ifadesinin yanlış olduğunu belirten Özcan Bahadıroğlu’nun uyarısıyla yanlışı düzelttik.
ÖZEL HAYAT İHLALİ
Bir fuhuş çetesine yönelik operasyonda, iki tanınmış ismin yaptıkları pazarlığın kayıtları yayınlandı. Haber 7 de bu konuşma kayıtlarına sayfalarında yer verdi. Özel hayata ilişkin bilgilerin kamu yararı olmadıkça yayınlanmaması gerektiği yönünde kuralları tekrar tekrar hatırlatmayacağım.
AAA NE KADAR AYIP GÖRÜNTÜLER!
“Savaşı beceremiyorlar ama bu işte iyiler” başlığının okuduğumda irkildim desem yalan olmaz. Başlık konunun muhatabını küçük düşürmek üzere kurgulanmış. Afganistan’daki ABD askerlerinin popüler bir video klibi taklit etmeleri haberleştirilmiş. Ancak ‘Savaşı beceremiyorlar’ ifadesinin bende uyandırdığı etki ‘öldürmeyi beceremiyorlar’ oldu. Başlığı şöyle okudum ‘Öldürmeyi beceremiyorlar ama iyi dans ediyorlar’ Haberi okumaya devam ettiğimde son paragrafında yer alan şu cümleler ‘savaşı beceremiyorlar’ ifadesini açıklıyor: “Ancak yorumlar arasında, Amerikan birliklerinin NATO operasyonlarında yol açtığı sivil ölümlerin hala konuşulduğu bir dönemde, böyle bir klibin neden çekildiği yönünde eleştiriler de bulunuyor.”
Geçen hafta Hürriyet’te ‘Yargıda savaş bel altına indi’ diyerek eleştirdiği bir konunun fotoğraflarını yayınlamıştı. Hürriyet hem olayı eleştiriyor, hem de fotoğrafları yayınlayarak bir cinlik yapıyordu. Bulvar gazeteciliğinde ‘Tepki alacak konuyu eleştirerek ver’ yaklaşımının bir örneği.
Bu haberde de aynı cinliği seziyorum. ABD askerlerinin sempatik gösteriyorsunuz eleştirilerinin gelmesi muhtemel bir videoyu ‘Savaşı beceremiyorlar ama bu işte iyiler’ başlığıyla verirseniz durumu kurtarırsınız. Bazen net olmak lazım! Böyle bir haberi ve videoyu vereceksen ‘ABD askerlerinden çakma klip’ başlığını kullanmak bana göre daha samimi olurdu.
Yukarıda bahsettiğim taciz, tecavüz haberlerini verirken bu yöntemin sıkça kullanıldığını görmüşsünüzdür. En son ortaya çıkan bir okuldaki çocuk taciz olayda kameraya kaydedilen görüntülerden oluşan fotoromanı üç gazetenin manşetten kullandığını da hatırlatayım. ‘Utanmazlar’ başlığı atarak tacizcileri harekete geçirecek fotoğrafları manşetinde kullananlara ne demeli!
BU SÖZLER YAKIŞMADI
Org. İlker Başbuğ’un basını eleştirilerini okumuşsunuzdur. Medyanın bir bölümü için ‘mütareke basını’ ifadesini kullandı. Çok ağır bir ifade bu. Ötekileştiren, ‘bizden değilsiniz’ diyen bir Genelkurmay Başkanı izlenimi veriyor bu sözler. Eğer ‘elde patlayan el bombası’ ya da ‘kendi döşediği mayınla şehit olan asker’ haberleri basında yer almadan önce gerekli yasal prosedür takip edilmiş ve konu mahkemeye intikal ettirilmiş olsaydı o zaman kamuoyu Genelkurmay Başkanı basını eleştirmekte haklı görebilirdi. Ama bu konular kamuoyuna yansıtıldığı biçimde olmadığı sonradan anlaşıldı.
Eğer basında yanlış bir bilgi varsa, olayın aslı yansıtıldığı gibi değilse gazetecileri götürün ve gerçek neyse onu gösterin. Sorulara samimi bir şekilde cevap verin. TSK’nın komutanı Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına bağlı yayın yapan basına ‘mütareke basını’ deme hakkına sahip değil.
İhsan AYDIN - Haber 7
Okur Temsilcisi
ihsan.aydin@haber7.com