"İki kız, üç hakem" rezaleti!

Hakemler soyunma odasına kız almış, böyle rezillik görülmemiş, basın açıklaması yapmaları bekleniyormuş… Tahminlerle haber yapmak yerine konuyu araştırmak daha doğru olurdu. Bu kadar kötü bir haberin Haber 7’de yayınlanması ise ayrı bir problem.

ABONE OL
GİRİŞ 05.01.2011 09:22 GÜNCELLEME 05.01.2011 09:22 OKUR TEMSİLCİSİ
"İki kız, üç hakem" rezaleti!

Çay cam oluyor, İnebolu İnegöl… İmla hatasını aşan yanlışlar.

Sosyal medyayı kullanırken ortaya çıkan sorunlar ve yeni etik meseleler. Etik profesörü Jane E. Kirtley, şu uyarıyı yapıyor: “Sosyal paylaşım ağları haber fikirleri açısından önemli kaynaklar olabilir, ancak hiçbir haber sadece İnternet üzerinden yapılmamalıdır.” Kirtley'in en temel tavsiyesi de şu: "Doğrulatın, doğrulatın, doğrulatın." Aslında mesele yeni değil. Haberi doğrulatmak en temel etik mesele.

“SKANDAL, REZALET” OLAN NE?

Bizde de yayınlanan bir haberi burada analiz etmek istiyorum. Ben bu tür haberler için ‘kolay gazetecilik’ diyorum. ‘Açıklama bekleniyor, sorular cevap bekliyor’ gibi ifadelerin kullanıldığı haberlerin altında kolaycılık yatar.

Aşağıda irdeleyeceğimiz haberde kolaycılığın yanında gazeteciliğin temel ilkelerinin çiğnendiğini göreceksiniz.

Haber metninden anladığımız kadarıyla amatör küme maçlarının birinin devre arasında hakem odasına iki kadın giriyor. Devre arası boyunca kadınlar hakem odasında kalıyor. Bunun dışında somut bir bilgi yok. Haberde hakemlerden birinin çıkışta bir kadınını öptüğü ve bunun objektiflerden kaçmadığı belirtilmiş. Ama objektiflerden kaçmayan bu an ne yazık ki haberin içinde yok. İyi ki de yok.

Başlıktan başlayalım: ‘İki kız üç hakem!’ Bu başlık çarpık bir cinsel çağrışım içeriyor. Haberin ilerleyen bölümündeki şu ifade oldukça dikkat çekici; “…karşılaşmasının hakemleri devre arasında soyunma odasına 2 kız aldılar.” Hakemler alem yapmak için hakem odasını ayarlamış ve iki de kız almışlar! ‘Soyunma odasına kız almak’ ne demek?

Amatör Futbol tarihi böyle bir rezillik görmedi…” Rezilliğin ne olduğunu bilmiyoruz. Ama imalarla tahmin ediyoruz. Tahmini belirteyim, hakemler soyunma odasında alem yapıyorlar.  

Haberde dikkat çeken cümlelerinden biri şöyle; “…karşılaşmanın 2. yardımcı hakeminin soyunma odasına kız arkadaşlarıyla beraber girmesi oldu.” 2. şeklinde yazılan yer sanırım ikisi olacak. Burada dikkat çeken nokta soyunma odasına gidenlerin hakemlerin kız arkadaşları olduğu yönündeki bilgi.

Haber şu ifadelerle bitiyor; “Türkiye gündemine oturacak olan bu çirkin hareketin ardından Hakem kurulunun nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor. Olaylara karışan isimlerin spor kamuoyunu bilgilendirmesi için basın açıklaması yapması bekleniyor.

Olay Türkiye gündemine oturacak, hakem kurulu tutum belirleyecek, olaya karışan isimler de basın açıklaması yapacak.

Öncelikle olayın ne olduğunu bilmiyoruz. İmalarla haber yapılmaz. Hakemlerin basın açıklaması yapmasını beklemek yerine, hakemlere ‘Soyunma odasına giren kadınlar kimdi?’ diye bir soru sormak habercilik adına daha doğru bir davranış değil mi? Ya o kadınlar eşleri, kızları, akrabaları ise… Siz haberinizde çarpık ilişki iması yaparak bu insanlara çamur atmadınız mı?

Öncelikle olay nedir? Soyunma odasına giren kadınlar kim? Ne amaçla girdiler? Rezalet ya da skandal diye nitelendirilecek bir durum var mı? Tüm bu sorular cevabını bulduktan sonra bu haberi hazırlamak ve yayınlamak gerekiyor.

Ne yazık ki haber olduğu gibi Haber 7’de de yayınlandı. Haberi düzeltip daha uygun bir dille verdik ama bence bu haber hiç olmamalıydı.

Habere yorumcularımızdan  Köksal Kubal’ın yaptığı yorumu burada paylaşmak istiyorum: “Siz kara leke görmemişsiniz.. Ne yapmış bu adamlar: şike mi? Futbolcu mu dövmüşler? Ne yapmışlar da kara leke yapıştırmışlar Türk futboluna. Görünen o ki 2 bayan girmiş soyunma odasına. Bu mu yani? Adamların kardeşi, arkadaşı veya sevgilisi olamazlar mı? Efendim yasak! yasaksa ver cezasını gitsin. İnsanları niye rencide ediyorsunuz. Bu ülkede bir erkek bir kadını öpemeyecek mi? (…) ”

Bu görüşe tamamıyla katılıyorum. Ortada yanlış tek durum var o da hakem odasına girmenin yasak olduğu ve odaya girildiği. Bunun dışında haber ya art niyetle yapıldı ya da acemice…

ÇAY NASIL CAM OLUR?

İmla hatalarını bir süre yayınlamayacağım ama takip ediyorum diye geçen hafta not düşmüştüm. Hataları takip ederken, imlanın dışında, kafa karışıklığından kaynaklı meydana gelen hataları ayrıca not ediyordum.

İnegöl'de heyelan alarmı dikkate alınmadı” haberimizin başlığı bu ama aslında İnegöl değil İnebolu… Kafası karışık arkadaşlardan biri İnebolu’yu İnegöl olarak algılamış.

Başka kafası karışık arkadaş ise “Cam demlemek isterken zehirlendi” başlığını kullanmış. ‘Cam’ nasıl demlenir? diye düşünmeyin. Arkadaşımızın aklında o an ne vardı bilmiyorum ama çay olmuş cam…

YENİ ETİK MESELELER

Yeni medya düzeni, yeni etik meseleler, sosyal medya… Son dönem sıkça konuşulan konular. Geçen hafta sosyal medyanın kullanımı noktasında bazı etik meseleleri paylaşmıştım. Bu noktada ortaya çıkan yeni etik meseleler ve çözüm yolları konusunda yapılan uyarıları paylaşmak istiyorum:

“HABERİ DOĞRULATIN, DOĞRULATIN, DOĞRULATIN”

Minnesota Üniversitesi'nden medya etiği ve hukuk profesörü Jane E. Kirtley, şu uyarıyı yapıyor: “Sosyal paylaşım ağları haber fikirleri açısından önemli kaynaklar olabilir, ancak hiçbir haber sadece İnternet üzerinden yapılmamalıdır.” Kirtley'in en temel tavsiyesi de şu: "Doğrulatın, doğrulatın, doğrulatın."

Minnesota'da yayınlanan Minneapolis Tribune'e verdiği bir röportajda Kirtley şunu ekliyor: "Doğrulatmaya çalışın. Ve bir şekilde mümkünse, kişiyle telefonla veya yüz yüze görüşün. İnternet üzerinde yalan söylemek ve kendini başka şekilde sunmak çok kolay. Hiçbir gazeteci yanlış haber yaymak veya faka bastırılmak istemez."

Kirtley ayrıca şunlara dikkat çekiyor: "Haber kuruluşlarının büyük çoğunluğu sosyal ağların, gerek haber toplama aracı gerekse haber kuruluşunun 'markası'nı tanıtma yolu olarak ne kadar değerli olabileceğinin farkında. Püf noktası, fikir alışverişini bastırmadan rekabet eden çıkarları bağdaştırmak. Bu kolay bir iş değil."

Etik profesörü şu tüyoları veriyor:

1. Olguların doğrulatılması, kaynakların kimliğinin verilmesi vs. Verdiğiniz bilginin doğru ve tam olduğundan mümkün mertebe emin olun ya da bu konuda tereddüt varsa, bilgi kaynağını son derece açık hale getirin.

2. Facebook veya sosyal medya üzerindeki hiçbir şeyin gerçekte mahrem olmadığını unutmayın.

3. Bilgi bir kez gönderildiğinde onu geri almanın veya diğer insanların ulaştıkları o bilgiyi nasıl kullanabileceğini sınırlayıp belirlemenin hiçbir yolu yoktur.

4. Gazeteciler haberlerinde, Facebook veya diğer sosyal paylaşım ağlarını haber araçlarından biri olarak kullandığını açıkça belirtmelidir.

5. Tartışmalı kişilerle arkadaşlık kurmak konusunda dikkatli olun. (Facebook'ta tanıdığınız insanları veya gelişigüzel kişileri 'arkadaş' olarak ekleyebilirsiniz. Bu bağlantı kurmaya yardımcı olur.)

6. İsimsiz bir kaynakla arkadaşlık yapmanın, kaynağın kimliğini açık etmek bakımından bir farkı yoktur. Gizlilik sözü verdiyseniz ismi açık etmemelisiniz, arkadaşınız bir mahlas kullanıyor olsa bile.

7. Gazeteciler fiilen 7 gün 24 saat "gazeteci" olarak görülürler, bilhassa farklı farklı gündemlere sahip insanların sürekli olarak gazetecilerin tarafgirliğiyle ilgili kanıt aradığı günümüzde.

8. Facebook gibi sitelerden içerik ve görselleri dikkatli kullanın. Doğru olduğunu nereden biliyorsunuz? Yalanları yaymayın.

İhsan AYDIN - Haber 7
OKUR TEMSİLCİSİ
ihsan.aydin@haber7.com
http://ihsanaydin.net/
http://twitter.com/iaydin