Reklamsız bir site olsa…

Reklamlara gelen şikayetler aklıma bir soru getirdi. 'Reklamsız bir sitede haber okumak için kaç kişi para öder?' İmla hatalarının önüne geçmek mümkün görünmüyor. Biz de tadını çıkartalım.

ABONE OL
GİRİŞ 20.04.2011 09:10 GÜNCELLEME 20.04.2011 09:10 OKUR TEMSİLCİSİ
Reklamsız bir site olsa…

Reklamlarla ilgili tekrar bir açıklama ihtiyacı hasıl oldu. Yayıncı hem okuru, hem reklamvereni memnun etmek zorunda. Yayıncının işi de zor.

İmla hatalarını not alıp editörü deşifre etmekten vazgeçtim. Ama bu hafta yapılan hata bir ‘B’ sen nelere kadirsin dedirtti bana.

REKLAMLAR…

Tekrara düşmek pahasına da olsa bazı konuları hatırlatmak gerekiyor. Özellikle reklamla ilgili şikayetlerin arttığı şu dönemde Okur Temsilcisi olarak bu konuda bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.

Bazı okurlarımız ‘Neden bu kadar reklam alıyorsunuz?’ diye soruyor. Hatta kimileri hiç reklam olmasın bile diyorlar. Medya kuruluşlarının iki müşterisi vardır. Bir okuyucu/izleyici, iki reklamverenler.

Yayıncılar ürettikleri içeriği okura ‘sattıktan’ sonra reklamverenle pazarlığa oturabilir. Gazeteler belli bir ücret karşılığı satılsa da televizyon ve internet haberciliğinde okur habere erişmek için, yayıncıya doğrudan bir ücret ödemiyor. Bu durumda yayıncının tek gelir kaynağı reklam oluyor.

Yayıncı bu noktada hem okurunu, hem de reklamvereni memnun edecek bir politika uygulamak zorunda. Taraflardan biri sizden vazgeçerse, yayınınızı sürdürecek ekonomik gücünüzü koruyamazsanız. Bu nedenle medya ekonomisi standart ekonomik teorileriyle açıklanamaz. Biraz daha karmaşık bir yapısı vardır.

Basın tarihinde reklamcı-yayıncı ilişkilerine dair hoş olmayan örnekler var. Ben şimdi bunlara girmeyeceğim. Bu konuyu daha önce yazdığım için fazla da uzatmak istemiyorum.

Okur Temsilcisi olarak reklamla ilgili şikayetleri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin hazırladığı Hak ve Sorumluluk bildirgesindeki, “Haber - İlan (Reklam): Haber ve yorum metinleri veya görüntüleri ile ilan - reklam amaçlı metinlerin ayrımı hiç bir karışıklığa yer bırakmayacak ölçüde yapılmalıdır.” ilkesine göre değerlendiriyorum.

Yani bir reklamın haberden farkı yoksa burada söz söyleme hakkını kendimde görüyorum. Ki ilkesel olarak zaten reklam ve haberin birbirinden ayrılması yönünde bir karar olduğu için böyle bir sorunla karşılaşmıyorum. Reklam metinlerine açık bir biçimde reklam olduğu yazılıyor.

Ayrıca reklamda kullanılan görsel, metin vb içeriklerin kontrolü reklam veren firma ile Haber 7 reklam servisinde olduğu için bu tür konuların çözümü bu birimler arasında sağlanıyor. Ben sadece gelen uyarıları bu birimlere iletiyorum.

Reklamdan bu kadar bahsetmişken aklıma takılan bir soruyu da sormadan edemeyeceğim. Acaba hiç reklam olmayan bir haber sitesine, günlük bir gazete bedeli ücret ödeyerek haber okumak isteyen kaç kişi olur?

İMLA HATALARI

İmla hataları gündemin yoğunlaştığı dönemlerde artabiliyor. İnternet yayıncılığının doğası gereği bu işin önüne geçmenin mevcut teknoloji ve yayıncılık şartlarında pek mümkün olmadığını gördüm. Kendimi “en azından hatayı düzeltme şansımız oluyor.” diye avutuyorum.

Bazen basit bir harf hatası eğlenceli bir hal alabiliyor. Geçenlerde bir haberin başlığı aynen şöyleydi; “86’lık ninenin böreğinden 86 taş çıktı”… Habere tıkladığım anda aklımdan ‘Vay be nineye bak her yaşı için böreğe bir taş koymuş. Ne ilginç bir kutlama yöntemi. Demek ki ninenin memleketinde pasta yerine börekle yaş günü kutlaması yapılıyor” gibi saçma sapan düşünceler geçti.

Haber açılıp okumaya başladığımda bir hayal kırıklığı yaşadım. Haberin spotu şöyleydi; “Muş'ta 86 yaşındaki kadının böbreklerinden 86 taş çıkarıldı.” Ninenin böbrek başlıkta olmuş börek…

İhsan AYDIN - Haber 7
OKUR TEMSİLCİSİ
ihsan.aydin@haber7.com
http://ihsanaydin.net/
http://twitter.com/iaydin