Suriye'deki kimyasal saldırıda dikkat çeken detay

Suriye'nin başkenti Şam'da Esed yönetimi tarafından kimyasal silah kullanıldığı belirtilirken, saldırının, kimyasal silah kullanımına ilişkin önceki iddiaları araştırmakla görevli BM heyetinin ülkede bulunduğu sırada düzenlenmesi dikkati çekti.

BM heyeti, iç savaş sırasında tarafların kimyasal silahlara başvurduğu yönündeki iddiaları araştırmak için önceki gün Suriye'nin başkenti Şam'a ulaşmış ve çalışmalarına başlamıştı.

Kimyasal silah uzmanı Ake Sellstrom başkanlığındaki BM heyetinin, başta Halep'in Han el-Asel semtinde olmak üzere, kimyasal silahların kullanıldığı iddia edilen toplam 3 yeri inceleyeceği belirtilmişti.

Ban, tam yekti istemişti

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, dün düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı iddialarının incelenmesi için BM misyonuna tam yetki verilmesini istemiş, Suriye Hükümeti ile varılan anlaşma uyarınca heyetin 14 gün inceleme yapacağını, bu sürenin karşılıklı mutabakatla uzatılabileceğini söylemişti.

Ban, "Bir çok defa söylediğim gibi; misyonun güvenilir sonuçlara ulaşması için kimyasal silah kullanıldığı iddialarının olduğu bölgelere tam giriş izni olmalı. Bu giriş izni ile belirtilen bölgelerden örnekler toplama ve analiz etme, mağdurlar ve sağlık görevlileri ile mülakat yapma imkanı sağlanmalı"demişti.

Ban Ki-mun, kimyasal silah kullanıldığının tespit edilmesi durumunda, hangi taraf olursa olsun sorumluların uluslararası hukuku çiğnemiş olacaklarını belirterek, sorumluluğu bulunanların yargıya hesap vermesi gerektiğini belirtmişti.

Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Guta banliyösüne düzenlediği ve kimyasal silahların da kullanıldığı iddia edilen saldırıda ölenlerin sayısının 635'e çıktığı bildirilmiş, Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi (LCC), kentin Doğu Guta bölgesinde düzenlenen rejim güçlerinin saldırısında, Hammuriye'de 300, Arbin'de 78, Sepka'da 67, Keffar Batna'da 140 ve Muaddamiye'de 50 kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Bölgedeki doktorlardan Halid Mahmud, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok sayıda kişinin kullanılan "sarin gazı"ndan etkilendiğini ifade etmişti.