ABD neden şimdi uçuşa yasak bölge istedi?

Haber7.com yazarı Taha Dağlı bugünkü yazısında ABD'nin neden bir anda uçuşa yasak bölge istediğini yazdı.

2 HAFTA ÖNCEYE KADAR KESİNLİKLE KARŞIYDI

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye’de uçuşa yasak bölgeler oluşturulmasını istedi. Oysa Amerika daha 2 hafta öncesine kadar uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge konularına kesinlikle karşıydı.

Türkiye, Suriye’deki çatışma sürecinin daha ilk yılında en azından sınır yakınlarında “uçuşa yasak bölge” oluşturulması gerektiğini vurgulamaya başlamıştı.

Hem de her uluslararası ortamda bu teklifini tekrarlamış, üzerine basa basa dünyaya özellikle de Batı ülkelerine çağrıda bulunmuştu.

TÜRKİYE 5 YILDIR BU ÇAĞRIYI YAPIYORDU

Türkiye’nin bu çağrısı 5 yıldır devam ediyor.

Hepsinde de ABD’nin vetosuyla karşılaşıldı.

NE OLDU DA DEĞİŞTİ?

Amerika Başkanı Obama da eski dışişleri bakanları Hillary Clinton da ondan görevi devralan John Kerry de, Savunma Bakanları da, bu bakanlıklara ve Beyaz Saray’a bağlı sözcüler de Türkiye’nin her “uçuşa yasak bölge” teklifine bıkmadan, usanmadan “hayır” dediler.

Bu konu en son 7 Eylül’de gündeme geldi.

Türkiye, Fırat Kalkanı Operasyonunun ikinci haftasında Cerablus ve bağlı köyleri terör örgütlerinden temizleyince, Suriyeli mülteciler yıllar sonra ilk kez güvenli bir şekilde evlerine dönmeye başladı.

Ankara bu süreçte Cerablus ve çevresinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasını, bu sayede güvenli bölgelerin koruma altına alınarak, mülteci sorununun çözülebileceğini yineledi.

Peki ABD o gün o teklife ne demişti?

Ankara’nın teklifi aynı gün Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes’a soruldu.

Rhodes aynen şöyle yanıt verdi, “uçuşa yasak bir bölge sadece belli bir alanı kapsamış olacak. Oysa sorunlar ve şiddet ülkenin genelinde” dedi.

Yani Suriye’nin her yeri savaş alanı olduğundan birkaç yer güvenli olsa ne yazarmış, Amerikalılar böyle söyledi ve yine “uçuşa yasak bölge” çağrısına “hayır, gereksiz” cevabı verdi.

ABD ESED'İ VURDU ŞAM VE RUSYA YARDIM KONVOYUNU

7 Eylül’den sonra ABD ile Rusya tam uzlaşamasalar da bir ateşkes planı üzerinde epey bir görüştükten sonra bir karar verdi. Kurban Bayramında da ateşkes uygulandı.

Rejim ateşkesi 254 kez ihlal etti. Amerika da DAEŞ teröristleri yerine rejimin askerlerini vurdu, “pardon” dedi.

Rusya ile Şam rejiminin yanıtı Halep’e giden BM’nin yardım konvoyunu bombalamak oldu.

Aynı anda ateşkes de tamamen bozuldu.

ABD ile Rusya bu süreçte birbirlerini suçlamaya başladı.

Karşılıklı söz düellosu iki ülke arasında Suriye odaklı bir krize dönüştü.

Neticesinde daha 2 hafta önce Türkiye’nin uçuşa yasak bölge talebine “gereksiz” yanıtını veren Amerika, BM tırlarının vurulmasından sonra “uçuşa yasak bölgeler ilan edelim” çıkışı yaptı.

Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry’nin bizzat kendi ağzından bir çok kez uçuşa yasak bölgenin gereksizliğini anlatan demeçleri var arşivlerde.

Ancak aynı Kerry, bu kez Suriye’nin bir çok noktasında uçuşa yasak bölgelerin gerekliliğinden bahsetti.

SURİYE'DE UÇUŞA YASAK BÖLGE VAR MI?

Belli ki Rusya ile didişmek, Rusların BM konvoyunu bombalamış olması, ABD’nin bir hayli zoruna gitmiş. Zira uçuşa yasak bölgelerin oluşturulması demek Suriye’de Rus jetlerinin Lazkiye’deki Himeymim hava üssüne hapsedilmesi demek olacak.

Suriye’de şu an başka uçuşa yasak bölgeler var mı derseniz.

De fakto olarak var diyebiliriz.

Hem de Azez-Cerablus hattına paralel olarak daha doğuda yani Türkiye sınırı koridorunda, PYD terör örgütünün işgalindeki Kamışlı’da.

TERÖRİSTLER KAMIŞLI'DAKİ HAVALİMANINI KULLANIYOR

Nusaybin’in karşısındaki Kamışlı’da uluslararası bir havalimanı var ve yıllardır faal.

PKK’lı teröristler hava yolunu kullanarak buradan giriş-çıkış yapabiliyorlar.

Orada savaş uçaklarının cirit atmasını önlemek adına alınmış resmi ya da çok uluslu bir karar yok ancak belli ki jetler, PKK teröristlerinin bölgesini bombalamıyor, bombalasa yolcu uçağı her gün Kamışlı havalimanına nasıl inip kalkacak?