'Yeni bir haçlı seferinin taşıyıcısı'

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Filistin'de yeni bir 'yeni bir haçlı seferinin taşıyıcısı' olarak nitelendirildi.

ABONE OL
GİRİŞ 24.01.2018 14:09 GÜNCELLEME 24.01.2018 14:10 Ortadoğu
'Yeni bir haçlı seferinin taşıyıcısı'

ABD Başkanı Donald Trump'ın 6 Aralık’ta Kudüs'ü ''İsrail'in başkenti'' olarak tanıması kararının ardından, Orta Doğu turuna ''gecikmeli'' olarak çıkan Pence, turunun son durağı olarak geldiği İsrail’deki resmi temaslarının ilk gününden itibaren, bir asra yakındır süren İsrail-Filistin sorununun düğüm  noktalarından biri olan Kudüs için “İsrail'in başkenti Kudüs'te olmaktan büyük  onur duyuyorum.” ifadesiyle Kudüs’ün aidiyet gerçeğini göz ardı etti. 

 


 
İsrail’in Haaretz gazetesi muhabiri Noa Landau yazdığı analiz  haberinde, "Bildiğimiz gibi Başkan Yardımcısı Hristiyan bir fanatik.” olarak  nitelediği Pence’in İsrail parlamentosundaki (Knesset) konuşmasını, "Orta Doğu  barışına yeni bir siyasi çözüm bulma planı sunan yetkilinin konuşması gibi  değildi." şeklinde yorumladı.
 
Öte yandan Filistin Uluslararası İlişkiler Akademik Topluluğu (PASSIA)  Başkanı Dr. Mehdi Abdulhadi ise, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Pence’in  İsrail’e düzenlediği ziyareti, “Pence ABD’den 'haçlı seferiyle' geldi.”  ifadeleriyle değerlendirdi.
 
''SİYONİST-HRİSTİYANLIK PROJESİNİN DEŞİFRE EDİLMESİ''
 
Pence’in İsrail ziyaretini, taşıdığı mesaj, İsrail’in yaklaşımı ve  Filistinlilerin öfkesi olarak üç ayrı boyutla yorumlayan Abdulhadi, “Pence’in  İsrail ziyareti üç boyut şeklinde değerlendirilebilir. Birinci boyut, Pence  ABD’den yeni bir ‘haçlı seferiyle’ geldi. İkinci boyut, bu haçlı seferin radikal  Siyonist sağcı kanat tarafından kucaklanması. Üçüncü boyut ise grev ve boykotla  karşı koyan Filistinlilerin öfkesi ve kınaması. Filistinliler bu tavırlarıyla,  mücadelelerini sürdüreceklerini ve vazgeçmeyeceklerini ortaya koydu.” dedi.
 
Abdulhadi, “Bu sürecin öneminin ve tehlikesinin varacağı boyutların  farkında değildik. Bu süreç, vakıanın yeniden düzenlemesini sağlıyor.” diyerek  ABD ve İsrail’in “tehlikeli boyutlara varan ortaklığının” Filistin’i köşeye  sıkıştırdığını ancak, “Bu sürecin bizi meçhule sürüklemesine izin vermeyeceğiz.  Sahadaki varlığımızı sürdüreceğiz. Filistinli direnişçi gençlerin mesajı, onurla  varlığını koruma mücadelesidir.” sözleriyle ifade etti.
 
Filistin’in ABD’nin barış sürecindeki arabuluculuk rolünün bitmesine  giden sürecin ana sebebini bir çeşit “püritenliğe” (katı taassup) bağlayan  Abdulhadi, “Filistin-ABD ilişkileri bu aşamaya üç şekilde geldi. Birincisi siyasi  olarak, yani İsrail’in barış görüşmelerinin kapılarını kapatması oldu. Güvenlik  ve ekonomik durum ise hala askıdadır ve çözülememiştir. Bu dosyaya ilişkin bir de  siyasi şantaj durumu söz konusudur. Üçüncüsü de radikal dini  Siyonist-Hristiyanlık projesinin deşifre edilmesidir. Bence en önemlisi budur.”  dedi.
 
''FİLİSTİN YÖNETİMİ ALTERNATİF ARABULUCU ARAYIŞINDA''
 
Abdulhadi, Filistin tarafının ABD’nin arabuluculuğuna alternatif  arayışında olduğunu belirterek, “Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, alternatif  arabuluculuk rolü için Belçika’nın başkenti Brüksel’e, Avrupa’nın kapılarını  çalmaya gitti. Filistin toplumu olarak biz de Avrupa’nın söz ve eylem açısından  farklılıklar gösterdiğini, dolayısıyla münafık olduğunu düşünüyoruz. Avrupa  rahatça konuşabiliyor ancak eyleme geçmekte zorlanıyor.” ifadelerini  kullandı.
 
İSRAİL BASININDA GENİŞ YER BULDU
 
ABD Başkan Yardımcısı Pence’in ziyaretine geniş yer veren İsrail  basınından sağ eğilimli Israel Hayom ve Jerusalem Post gibi gazeteler, Pence’in  ABD’nin Tel-Aviv büyükelçiliğinin gelecek yıl Kudüs’e taşınması ve Kudüs’ün  “İsrail’in başkenti” olduğuna ilişkin açıklamalarına dikkati çekti.
 
Haaretz ve Yediot Ahronot gibi liberal sol eğilimli gazeteler ise,  Pence’in dini püritenlik yaklaşımlı söylemine hem de işgal altındaki Batı  Şeria’da bulunan Yahudi yerleşim birimlerine ilişkin herhangi bir açıklama  yapmamasına vurgu yaptı.
 
İsrail basınında ABD’nin eski başkanı Barack Obama dönemindeki  yetkililerin aksine Pence'in konuşmasında bir kere bile "yerleşim birimi"  kelimesini kullanmadığına ve bunun büyük bir gelişme olduğuna işaret edildi.
 
Pence'in ayrıca konuşmasında Filistin yönetimi ile Devlet Başkanı  Abbas'ın barış sürecinin ortakları olduğu yönünde bir konuşmaya değinmediği  aktarıldı.