Türkiye'den BAE'ye çok sert tepki: Boyunu aşar!

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, BAE'li bir yetkilinin 'Türkiye'nin Arapların işlerine karışmaması' yönündeki sözlerine çok sert şekilde karşılık verdi. Şentop, paravan devlet benzetmesi yaptığı BAE hakkında boyunu aşan konuşmalar yapmaması gerektiğini söyledi.

ABONE OL
GİRİŞ 05.08.2020 12:15 GÜNCELLEME 05.08.2020 14:59 SİYASET
Türkiye'den BAE'ye çok sert tepki: Boyunu aşar!

Şentop, Pozantı Kongresi’nin 100. yılı dolayısıyla düzenlenen törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

 

Libya'nın başkenti Beyrut'ta yaşanan patlamaya ilişkin soru üzerine Şentop, "Büyük bir patlama, patlamayla ilgili sebebi tespit edebilmek için biraz zaman geçmesi lazım. Enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Buradan Lübnan halkına başsağlığı ve yaralılar için de geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Cumhurbaşkanımız, Lübnan Cumhurbaşkanı ile görüştü. Talepleri halinde enkaz kaldırma ve diğer çalışmalarla ilgili yardıma hazır olduğumuzu ifade etti. Bu konuda onlardan gelecek talep bekleniyor." diye konuştu. 

Şentop, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Anwar Gargash'ın, Türkiye aleyhindeki sözlerinin sorulması üzerine şöyle devam etti:

 

 

"Birleşik Arap Emirlikleri diye bir devlet var, geçenlerde bunun bir yetkilisi, Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin Arapların iç işlerine karışmaması yönünde birtakım açıklamalarda bulunmuş. 1. ve 2. dünya savaşları sonrası dünyanın bazı yerlerinde tabiricaizse paravan devletler kuruldu. Bu devletler üzerinden bazı emperyalist devletler operasyon yapmaya çalışıyorlar. Bunlardan birisi de bu tür konuşmaları, boyunu aşan konuşmaları yapan bakanın mensubu olduğu devlet. Türkiye, bu bölgede yüzyıllardır kardeşlik ve barışı yaşatmak için gayret göstermiştir ve bunu birlikte yapmıştır. Libya'da Libyalılarla, Suriye'de Suriyelilerle, Irak'ta Iraklılarla birlikte gerçekleşmiştir. Dolayısıyla Türkiye, Orta Doğu'da yaşayan halkların kendi sorunlarını kendilerinin müzakereyle, diyalogla, barış içerisinde çözmelerine inanıyor. Yabancı güçlerin bir oyuncağı, aparatı, aleti olanların, Ortadoğu'nun, İslam ülkelerinin meselelerine çözüm üretme konusunda bir faydası, katkısı olmayacağını söylemek isterim."

"Libya'da meşru bir şekilde bulunan tek devlet Türkiye'dir"

Şentop, Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun olarak Libya'da bulunduğunun altını çizerek şöyle konuştu:

"Libya'da, uluslararası hukuka uygun olarak, meşru bir şekilde bulunan tek devlet Türkiye Cumhuriyeti'dir. Libya'da, Birleşmiş Milletler'in tanıdığı bir hükümet var. Türkiye Cumhuriyeti, Libya'daki uluslararası hukuka göre meşru hükümetle bir yardımlaşma anlaşması yapmıştır. Onun daveti üzerine bu anlaşmaya dayanarak, uluslararası hukuka uygun olarak, bu talep üzerine Türkiye orada bulunuyor. Bunun dışında Libya'da operasyon yapan, gizli-açık yaptığı operasyonları utandığı için açıklayamayan Fransa gibi ülkeler dahil uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Libya'da bulunuyorlar. Çünkü onların yanında yer almış oldukları taraf, Libya'da meşru, uluslararası hukuka uygun, Birleşmiş Milletler'e göre tanınmış olan bir hükümete, devlete karşı isyan etmiş terör grubudur. Onun yanında yer almaktadırlar. Dolayısıyla Türkiye'nin Libya'daki varlığını, uluslararası hukuk anlamında sorgulamak bu tür gayri meşru işler içerisinde Libya'da bulunanlara düşmez."

"ABD'li şirket ile YPG/PKK arasındaki petrol anlaşması"

Şentop, terör örgütü YPG/PKK güdümündeki SDG'nin ABD'li bir şirketle yaptığı duyurulan petrol anlaşmasıyla ilgili soru üzerine şunları kaydetti:

"Suriye'de malum, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bir şirket, PKK terör örgütü uzantılarıyla bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma uluslararası hukuka aykırı. Bir kere Suriye'de şu anda beğenelim beğenmeyelim, bizim de itirazlarımız var malum ama bir hükümet, devlet var. Bu topraklar ve bu toprakların altındaki bütün milli servetler Suriye halkınındır. Dolayısıyla orada, ABD ve Fransa'nın desteğiyle varlığını sürdürmeye çalışan bir terör örgütünün, Suriye halkının bu yer altı servetini başka ülkelere peşkeş çekmeye hakkı yoktur. Bu anlaşma da geçerli değildir ama ABD gibi bir devletin, uluslararası hukuka göre meşru olmayan bir anlaşmayı yapmış olması, bununla beraber Türkiye'ye karşı uzun yıllardır terör faaliyeti yürüten bir örgütle iş birliği yapması da çok üzüntü vericidir. Bu vahim hatadan, yanlıştan dönüleceğini ümit ediyorum."