Gündeme bomba gibi düşen skandallar sonrası CHP medyası lâl oldu!

Gündeme bomba gibi düşen CHP'deki taciz ve tecavüz skandallarına tepkiler çığ gibi büyüyor. Yeni Şafak Gazetesi yazarı Hasan Öztürk bu olaylarla ilgili "CHP’deki kadına yönelik cinsel istismar CHP medyasında neden göz ardı edilir" başlık bir yazı kaleme aldı. Öztürk yazısında CHP medyasındaki çifte standarta dikkat çekti.

ABONE OL
GİRİŞ 04.12.2020 11:20 GÜNCELLEME 04.12.2020 11:41 SİYASET
Gündeme bomba gibi düşen skandallar sonrası CHP medyası lâl oldu!

Hasan Öztürk, "CHP’deki kadına yönelik cinsel istismar CHP medyasında neden göz ardı edilir" başlıklı çarpıcı yazısında "Senin sapığın, benim sapığım olmaz. Senin tecavüzcün, benim tecavüzcüm olmaz. Tecavüzcü tecavüzcüdür ve hangi siyasi partiden olursa olsun, hangi meşrepten olursa olsun gereğinin yapılması şarttır.

 

 

Ama ne yazık ki özellikle CHP medyası, dindar-muhafazakâr kesimlerin içindeki bu tür vahim hadiseleri sündüre sündüre günlerce gündemde tutmayı âdet haline getirmiştir. Destekledikleri siyasi parti ve çevrelerinde bu tür vahim hadiseler yaşandığındaysa lâl olmuştur." ifadelerini kullandı. 

İşte Hasan Öztürk'ün o yazısı;

 

 

CHP İstanbul teşkilatlarında görevli kadınlara yönelik “cinsel taciz ve tecavüz iddiaları” karşısında eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş hançeresini yırtarcasına haykırdı..! CHP’li gazeteci Yarkadaş’ın “Sessiz kalamam” demesi üzerine CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Şov yapıyorsun” diyerek tepki gösterdi. CHP medyasıysa neredeyse lâl oldu. Lâl olmayanlar da konuyu “Olur böyle şeyler” diyerek geçiştirme cihetine gitti.

CHP Maltepe İlçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz’ün 23 yaşındaki bir genç kıza cinsel saldırı nedeniyle tutuklanması üzerinden bir gün bile geçmeden başka tecavüz ve taciz haberleri geldi. Sayı her gün artıyor.

Cinsel saldırı olayının Yarkadaş’ın sosyal medya hesabından, “Tarihe not düşmek için yazıyorum: CHP Maltepe İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Umut Karagöz’ün karıştığı cinsel saldırı olayına sessiz kalamam” duyurmasından sonra CHP medyasındaki çifte standart çok dikkat çekici bir hal aldı. 

CHP medyasından bazı isimler meseleyi “vakayı adiye” gibi yansıttı. Bazıları, “Yetişkinler arasında olur böyle vakalar büyütmeyelim” bile dedi.

CHP MEDYASI “TACİZ VE TECAVÜZ” VAKASINA NASIL BAKMIŞ?

Son üç gündür olup biteni takip etmeye çalışıyorum. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “amiral gemimiz” dediği Sözcü’ye bakıyorum, Cumhuriyet’e bakıyorum. Tık yok!

Ne hikmetse Barış Yarkadaş’ın şu ifadelerine bile yer vermemişler: “Ben pazar gecesi Maltepe’deki olayı yazdıktan sonra, çeşitli ilçelerden çok sayıda aynı konulara dair şikâyetler aldım. CHP’nin bir üyesi olarak, partime ve ülkeme duyduğum sorumluluk gereği kamuoyuyla paylaştım. Ve sosyal medya hesabıma gelen yorumlardan, bizzat beni arayarak tebrik eden partililerimin verdiği destekten gördüm ki, yüksek oranda bir rahatsızlık varmış.”

İnternette yaptığım taramada, Sözcü’nün CHP’deki son skandala ilişkin bir cümle bile haber yapmadığını gördüm.

Ama aynı gazete 13 Eylül 2020 günü İsmail Saymaz’ın imzasıyla mesela şu haberi yayınlamış:

“Sakarya’daki tarikat liderinin 12 yaşındaki küçük kızı istismar etme haberinin ardından Van’dan da iğrenç bir haber geldi. Van’da 36 yaşındaki evli ve 3 çocuk babası bir köy imamı çocuk istismarından cezaevine gönderildi. Korkunç olay Van’ın Gevaş ilçesinde gerçekleşti. Tarih 21 Temmuz 2020. Aladüz köyünde altı yıldır imamlık yapan 36 yaşındaki T.B. kitap almak için camiye gelen 9 yaşındaki İ.B. adlı kız çocuğunu (…) taciz etmekle suçlandı.”

Haberin devamında 9 yaşındaki çocuğun ifadesini de hiç sansürsüz yayınlamışlar!

“CHP, taciz, Barış Yarkadaş” başlığıyla yaptığım taramada ise 2016’da yayınlanan bir haber ile karşılaştım.

11 Nisan 2016’da o dönem CHP’den milletvekili olan Barış Yarkadaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir araştırma önergesi vermiş.

Sözcü’nün haberi şöyle:

“CHP’li Barış Yarkadaş, Gümüşhane’de ortağı olduğu yurtta kalan kızlara tecavüz ettiği ve AK Parti il yönetimindeki ağabeyi ile bir AK Parti’li milletvekilinin devreye girmesiyle üstü kapatıldığı iddialarıyla ilgili olarak TBMM’ye araştırma önergesi verdi. Yarkadaş, ‘Tecavüz olayının siyasi bir partinin nüfuzunun kullanılarak kapatıldığını’ ileri sürerek, iddiaların araştırılarak gereken önlemlerin alınmasını istedi.”

Vay..!

2016’da bir yurtta yaşanan tecavüz olayının “siyasi bir partinin nüfuzunun kullanılarak kapatıldığını” belirterek araştırma komisyonu kurulmasını öneren Yarkadaş, Sözcü’de haber olmuş. Ama aynı ismin, 2020’nin Kasım ayının son gününde CHP içindeki tecavüz ve taciz iddialarını içeren sosyal medya paylaşımları haber olmamış. Bu ne yaman çelişki öyle değil mi?

Cumhuriyet gazetesi de son skandal ile ilgili haber yapmaktan imtina etmiş.

CHP’nin isminin geçtiği taciz ve tecavüz olaylarıyla ilgili en yeni haber 2018 yılına ait.

Cumhuriyet 22 Şubat 2018’de şu haberi yapmış:

“CHP kurultayı için Kuşadası’ndan Ankara’ya giden partilileri taşıyan otobüste 14 yaşındaki bir erkek çocuğuna sarkıntılık ettiği iddiasıyla aranan ve kaçmaya çalışırken yakalanan CHP Kuşadası ilçe yöneticisi, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. CHP, bu kişiyi jet hızıyla ihraç etti.”

Ama CHP İstanbul İl Teşkilatlarında yaşanan taciz ve tecavüz vakaları Cumhuriyet’te kendine haber olarak yer bulamamış!

TECAVÜZCÜ TECAVÜZCÜDÜR

Senin sapığın, benim sapığım olmaz. Senin tecavüzcün, benim tecavüzcüm olmaz. Tecavüzcü tecavüzcüdür ve hangi siyasi partiden olursa olsun, hangi meşrepten olursa olsun gereğinin yapılması şarttır.

Ama ne yazık ki özellikle CHP medyası, dindar-muhafazakâr kesimlerin içindeki bu tür vahim hadiseleri sündüre sündüre günlerce gündemde tutmayı âdet haline getirmiştir. Destekledikleri siyasi parti ve çevrelerinde bu tür vahim hadiseler yaşandığındaysa lâl olmuştur.

Bu ülkede Ensar Vakfı’nda görevli bir ahlaksız öğretmen üzerinden tüm camiayı “tecavüzcü” ilan eden bir güruh oluştuysa bunun müsebbibi CHP medyasıdır.

Yine taciz ve tecavüz kendi çevrelerinde olduğunda “Yetişkinler arasında olur böyle vakalar” diyerek konuyu geçiştirenler ve hatta üzerinde hiç durmayanlar da aynı çevrelerdir.