Skandal gösteriye Altun'dan çok sert tepki!

İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan İBB’nin düzenlediği Şeb-i Arus törenine tepki geldi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Sözde semâ gösterisi eşliğinde Türkçe okumak “hoşgörü” kelimesiyle ifade edilecek bir olay değildir. Kur'an'ı Azim'e ve Hz. Mevlânâ'ya büyük bir saygısızlık yapılmıştır." dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 21.12.2020 16:31 GÜNCELLEME 21.12.2020 16:36 SİYASET
Skandal gösteriye Altun'dan çok sert tepki!

İBB, Evrensel Mevlana Âşıkları Vakfı ile birlikte İstanbul'da bir Mevlana’nın vefatının 747'inci gecesi münasebetiyle Şeb'i Arus etkinliği düzenledi. Mevlevi geleneğinde bulunmayan kadın-erkek bir arada sema gösterisi yapıldı.

 

 

Kuran’ı Kerim Aşr-ı şerifin Türkçe okunmasının yanı sıra girişteki naat kısmı Farsça aslından değil usule aykırı olarak Türkçe okundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesaplarından paylaştığı etkinliğe bir çok kişi büyük tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

 

 

Türkiye, yaşamış olduğu onca badireye, inanç hürriyetine getirilen onca engelleme ve kısıtlamaya rağmen, bu toprakların değerlerine inanmış kadrolar tarafından uzun yıllar süren meşakkatli mücadelenin ardından yeniden hoşgörü ve demokrasi diyarına dönüştürülmüştür.  Hoşgörü denildiği zaman akla ilk gelen bu toprakların sönmeyen kandili Hazreti Mevlânâ’nın vuslat gecesinde, ne yazık ki bizlere geçmişin kötü hatıralarını yeniden hatırlatacak kahredici bir olay vuku bulmuş, Kur’an’ı Azim’e ve Hz. Mevlânâ’ya büyük bir saygısızlık yapılmıştır. İlahî kelamı nüzûluna aykırı bir biçimde, özünden koparırcasına, sözde semâ gösterisi eşliğinde Türkçe okumak “hoşgörü” kelimesiyle ifade edilecek bir olay değildir. Hoşgörü, her inancı özü ve şekli itibarıyla olduğu gibi kabul etmek ve saygı duymaktır. İslâm, özü ve şekliyle bir bütündür. İslâm’ın kaideleri “hoşgörü” kelimesi altında içi boşaltılacak değerler değildir. Bu saygısızlığa sessiz kalamayız. Bu saygısızlığın hangi hesaplarla yapıldığını çok iyi biliyoruz. Despotik, baskıcı, yasakçı ve her türlü değerin silindiği karanlık geçmişlerini özleyenlere açıkça söylüyoruz; Türkiye, ne pahasına olursa olsun özlemini çektiğiniz o karanlık günlere hiçbir zaman dönmeyecektir.