Abdullah Gül'den parlamenter sistem ve laiklik çıkışı
Bir dönem 6'lı masanın ortak aday göstereceği iddialarıyla gündemde kalan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 2023 seçimlerine bir yıldan az süre kala yeniden ortaya çıktı.
ABONE OL2023 seçimlerine bir yıldan az süre kala siyaset kulisleri hareketli günler yaşıyor. 6'lı masa ortak bir adaydan uzak, partiler bir bir kendi adı ve logosuyla katılma kararı alırken bu belirsizlik ortamında bir dönem millet ittifakı için dillerden düşmeyen Abdullah Gül sessizliğini bozdu. 6'lı masanın son raddede ortak aday olarak üstünü çizdiği Gül bazı yerlere yeni mesaj ve sinyaller verdi.
İTTİFAKA GÖZ MÜ KIRPTI?
Açıklamalarında hükümeti eleştirip 6'lı masaya yönelik hiçbir olumsuz değerlendirmede bulunmaması yuvarlak masa için yeniden ortak aday mı olmak istiyor yorumlarını da beraberinde getirdi.
KARAR yazarı Mehmet Ocaktan’ın sorularını yanıtlayan Abdullah Gül AK Parti hükümetini eleştirirken 6'lı masanın yürüttüğü ortak çalışmaların değerli olduğunu ifade etti.
6'LI MASANIN PARLAMENTER SİSTEM ÇALIŞMASINA ÖVGÜ
Gül, CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin uzun zamandır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmalarını destekleyerek “Parlamenter sistemle ve temel siyasi, hukuki konular hakkında yaptıkları açıklamalara baktığımda doğru, ileri demokrasilere yakışan ilke ve prensipleri ortaya koyduklarını görüyorum ve çalışmaları çok değerli buluyorum. Ama önemli olan bunların gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği.” dedi.
"AK PARTİ DOĞRUDAN SAPTI"
Başkan Erdoğan'ın Davutoğlu ve Babacan için "Onlar o makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler." sözünü isim vermeden eleştiren Gül kendi olduğu dönemi "O zaman bütün bürokraside kariyer mesleklerinde yetişmiş, başarılarıyla dikkat çekmiş kişileri getirdik ve onlarla çalıştık. Onlar da hep doğruları yaptılar. Başarımızda bürokrasinin büyük katkısı oldu. Doğrusu sapmayı burada görüyorum." sözleriyle ifade etti.
LAİKLİK MESAJI
Gül bilinen muhafazakar imajından sol cenaha daha seküler sinyaller vererek “Dini tamamen hayatın dışında tutmak diye bir şey gerçekçi değil. Burada önemli olan şey şu, dini bir araç olarak kullanmaktan uzak durmak. Çünkü din, zamanların, mekanların çok ötesinde bir mevzu, inanç. Siyaset ise konjonktürel bir yapı." mesajını verdi.