1 numara olduk, 2,5 milyon kişi geldi
Türkiye Otelciler Birliği'nce (TÜROB), 2017 yılında 2,5 milyon İranlı turisti ağırlayan Türkiye'nin, İran’da 1 numaralı turizm pazarı haline geldiği bildirildi.
ABONE OLBirlikten yapılan açıklamaya göre, son iki yıldır bazı sıkıntılara rağmen yüksek oranlı büyüme trendi yakalayan İran turizm pazarından bu yıl da iyimser beklentiler sürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, 2016 yılında Türkiye'yi ziyaret eden İranlı sayısı 1 milyon 665 iken, 2017 yılında yüzde 50,2 gibi çok yüksek bir oranda artış göstererek 2 milyon 501 bine ulaştı.
İranlı turistlerin yurt dışı tatillerinde en çok tercih ettiği ülkeler sıralamasında Türkiye ilk sırada yer aldı. Böylelikle Türkiye, İran'da 1 numaralı turizm pazarı haline geldi. İranlı turist sayısında bu yıl da artış beklenirken, özellikle mart ayındaki nevruz döneminde İranlı ziyaretçi sayısının artması öngörülüyor.
Harcamaları ortalamanın üzerinde
TÜROB, kısa bir süre önce gerçekleştirilen TITE İran Uluslararası Turizm Fuarı sonrasında bir rapor hazırlayarak İran pazarını mercek altına aldı.
İranlı turistlerin harcama düzeyinin yüksek olduğu ifade edilen TÜROB raporunda, Türkiye'yi ziyaret İranlı turistlerin yaptıkları geceleme sayısının ortalama 6 gece ve kişi başı harcamanın 1000 dolar olduğu belirtildi. Türkiye’yi ziyaret eden yabancıların ortalama harcaması 630 dolar düzeyinde bulunuyor.
Türkiye'nin İran için öncelikli destinasyonlar arasında yer aldığına işaret edilen raporda, özellikle İstanbul, Van ve Antalya'nın popüler olduğu, alışveriş, iş ve tatil segmentlerinde öne çıktığı bildirildi.
Raporda, İranlı turistlerin Türkiye’den sonra en fazla ziyaret ettiği ülkeler Irak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Ermenistan olduğu kaydedildi. Şiilere özgü Arbaeen tatilinde hacı olmak için Kerbela’ya gitmek, İranlı turistlerin Irak’a gitmesinin temel sebebi olurken, Dubai ziyaretlerinin temelinde ise alışveriş ve eğlence yatıyor.
Sağlık turizminde rakip olabilirler
TÜROB’un raporunda İran turizm pazarının geliştirilebilmesi için şu öneriler yer aldı:
"İran’ın bankacılık sistemi Türkiye ile uyumlu değil. Bu durum İran’dan Türkiye’ye potansiyelin altında turist gelmesine neden oluyor. Kredi kartı kullanımı olmadığı için İranlı turistler yüklü bir nakitle yolculuk etmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla gelenler de potansiyelinin altında harcama yapabiliyor. DEBİT adı verilen nakit para kartı sistemi hayata geçirilebilir. Bu sitemle DEBİT kartlarına para yükleyen İranlılar, Türkiye’deki harcamalarını bu kartla yapabilirler. İran riyali, İran dışında konvertibl bir para olmadığı ve İran’da kredi kartı kullanımı olmadığı için İranlı turistlerin seyahatlerini önceden satın almaları gerekiyor. Bu sebeple çoğunlukla yerel acentelere başvuruyorlar.
TITE İran Uluslararası Turizm Fuarı sırasında Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği, TÜROB ve Sea Travel işbirliğiyle gerçekleştirilen workshop organizasyonuna ülkemizden 40'ı aşkın otelci katıldı. Workshop organizasyonu ile birlikte, akabinde düzenlenen gala gecesine çok yüksek katılım oldu. Yaklaşık 600 İranlı turizm acentesi temsilcileri geceye iştirak etti. Özellikle, İran Pazarı'nın geleneksel yapısı ve yerel partner ile çalışma prensipleri gereği (özellikle ödemeler vb. konulardaki prosedürler sebebiyle) workshop çalışmalarının, fuar katılımından çok daha etkin ve sonuç odaklı olduğu gözlemlendi."
Önerilerde şunlara da yer verildi:
"İstanbul-Tahran arasında Türk Hava Yolları, Atlasglobal, Pegasus, Mahan Air, ATA Airlines ve Kish Airlines olmak üzere 6 hava yolu şirketinin aktarmasız uçuşu bulunuyor. İran’da sağlanan tıp eğitimi ve ortalama hekim yetkinliği üst düzeyde ve sağlık hizmetleri uygun fiyatlı.
Gerekli modernizasyon da sağlandığı takdirde, İran’ın orta ve uzun vadede bölgede Türkiye’ye sağlık turizmi açısından rakip olabileceği değerlendiriliyor. İran’da en çok kullanılan yaygın sosyal medya kanalı olan Telegram’da Türkiye adına bir kanal açılması ve turizm özelinde yönetilmesi önemli. WhatsApp benzeri bir uygulama olan Telegram’da anlık mesajlaşma dışında, özel kurumlar ‘sadece okunabilir’ özellikli bilgilendirme kanalları açabiliyor. Ülkenin sosyal yapısı gereği tanıtım ve pazarlamada geleneksel yöntemler (billboard, tv gibi), davet ve organizasyonlar düzenlenmesi etkili olabilir."