Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Çanakkale'de

Kurtulmuş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin 2016-2017 akademik yılı açılış töreni sonrasında, gazetecilerin "başkanlık sistemi ve referandum" tartışmalarına ilişkin sorusunu yanıtladı.

Türkiye'de başkanlık sisteminin yeni değil, uzunca bir süredir tartışıldığını anımsatan Kurtulmuş, rahmetli 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan itibaren bu konunun zaman zaman Türkiye'nin gündemine girdiğini, zaman zaman da gündeminden çıktığını söyledi.

Kurtulmuş, "Türkiye'nin geldiği noktada bizim temel iddiamız şu, Türkiye'nin etkin bir yönetim modeline ihtiyacı var. Özellikle bundan sonraki süreçte, Türkiye'nin daha hızlı, daha etkin bir şekilde karar alabilmesi ve yoluna devam edebilmesi için, doğrudan doğruya halk tarafından seçilmiş, halk tarafından kontrol mekanizmaları da anayasada iyi bir şekilde belirlenmiş olan bir başkanlık sisteminin oluşmasının, Türkiye'nin daha etkin bir yönetime kavuşması bakımından doğru olacağı kanaatindeyiz." diye konuştu.

AK Parti ve hükümet olarak, bu kanaatlerini başından beri çeşitli vesilelerle ifade ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, "Ancak biz başkanlık meselesini, Türkiye'nin geleceği içerisinde ele alınması gereken konulardan bir bütünün parçası olarak görüyoruz. Sadece başkanlık meselesi değil, Türkiye'de yeni bir anayasaya ihtiyaç var, Meclis İçtüzüğü'nün değiştirilmesine, yargı sisteminin, kamu yönetiminin yeniden reforme edilmesine ihtiyaç var. Türkiye'de sivil, asker ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç var diye yıllardır söylüyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Daha etkin bir yönetim modeline ihtiyaç var"

15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından sivil, asker ilişkilerinin yeniden yapılanması ve TSK'nın yeniden şekillenmesiyle ilgili olarak çok önemli, tarihi adımlar atıldığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Anayasa değişikliğiyle ilgili çalışmalar şu an sürdürülüyor. Yine Meclis İçtüzüğü ile ilgili çalışmalar Meclis'te, en azından görüşmeler düzeyinde devam ediyor. Türkiye'nin bundan sonraki süreçlerde daha ileriye gidebilmesi için daha demokratik bir sisteme kavuşması lazım ve daha etkin bir yönetim modeline ihtiyacı var. Bu daha etkin yönetim modelinin bir parçası olarak, önemli unsurlarından birisi olarak başkanlık sistemini görüyoruz. Başkanlık sisteminin konuşulmasının ve gerçekleştirilmesinin, bugünün Türkiye gerçeklerine çok uygun olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de Türkiye'nin hızlı bir şekilde yol alması için de büyük bir motivasyon sağlayacağını, ivme kazandıracağını düşünüyoruz. Bu tartışılmalıdır.

Başkanlık sistemi Meclis'e gelirse, kararı verecek olan Meclis'teki seçilmiş milletvekilleridir. 365'i bulursa bulur, bulmazsa, 330'u bulursa millete gider. Sonunda her halükarda millete gidip milletin karar vereceği bir konudur. Siyasiler olarak biz görüşlerimizi söyleriz, partiler olarak bu konudaki yaklaşımımızı milletimizle paylaşırız. Söz de karar da milletidir. Sonunda millet ne derse o olur. Milletin söylediği başımızın üstündedir. Biz hiç bir şekilde milletin söylediğinin üstünde bir cümle laf söylemeyiz."