İlk defa soykırımdan bahsetti

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, Arakanlı Müslümanlara karşı yürütülen "yaygın, sistematik ve şok edici vahşi" saldırlarla, on yıllardır devam eden ayrımcılık ve zulmü kınadı.

Hüseyin, Myanmar'daki Arakanlı Müslümanların durumunun ele alındığı BM İnsan Hakları Konseyinin özel oturumunda konuştu.

Hüseyin'in Arakanlı Müslümanlara karşı Myanmar ordusu ve fanatik Budistlerin uyguladığı şiddete ilişkin ilk defa "soykırım unsurlarından" bahsetmesi dikkati çekti.

Konuşmasında Arakan eyaletinin kuzeyinde Müslümanlara karşı uygulanan şiddeti anlatan Hüseyin, konseyi "bu çılgınlıklara karşı gerekli önlemleri" almaya davet etti.

Hüseyin, konseyden Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçların ortaya çıkarılması adına yeni, tarafsız ve bağımsız bir mekanizma kurulması için BM Genel Kurulu'na tavsiye kararı alması teklifinde de bulundu.

Konuşmasında Arakanlı Müslümanların yıllardır vatansız olarak kabul edilmeye zorlandığını, "yaygın, sistematik ve şok edici vahşi" saldırlara, ayrımcılığa ve zulme maruz kaldığını, öldürüldüğünü, tecavüze uğradığını, sistematik olarak köylerinin, evlerinin ve mallarının harap edildiğini belirten Hüseyin, "Bütün bunlar göz önüne alındığında, kimse soykırım unsurlarının varlığını inkar edebilir mi?" diye sordu.

Hüseyin, 25 Ağustos'tan bu yana Arakan'daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş'e sığınan Müslümanların sayısının 626 bine ulaştığını belirterek, BM İnsan Hakları Ofisi'nden Bangladeş'teki sığınmacılarla görüşmeler yapmak ve mevcut durumu yerinde izlemek üzere üç ayrı ekip gönderdiğini söyledi.

Görgü tanıklarının ifadelerini de değinen Hüseyin, buna göre Müslümanların evlerinin bilerek yakıldığını, çocuk ve yetişkinlerin öldürüldüğünü, sivillere ayrım yapılmaksızın ateş edildiğini, kadın ve kızların geniş kapsamlı istismara uğradığını, pazar yerlerinin ve camilerin yıkıma uğradığını kaydetti.

Eylül ayında Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi'nin 36. oturumunun açılışında konuşan Hüseyin, "Arakan'da durum etnik temizliğe ilişkin bir ders kitabı örneği gibi." ifadesini kullanmıştı.