Haber 7, Ladin'in evini 2 yıl önce açıklamıştı!

Bilimadamları 2 yıl önce bulmuş, Haber7 de haberini vermişti.

Başta CIA olmak üzere tüm dünyanın 10 yıldır heryerde aradığı Bin Ladin’in nerede olabileceğini bilimadamlarının 2 yıl önce bulduğu ortaya çıktı. Bilimadamlarının Ladin’in saklanabileceği yerle ilgili iddialarına 2 yıl önce Türk basınında sadece Haber7 yer vermişti.

Tropikal kuşlar olmak üzere, nesli tükenmekte olan havanları bulma uzmanı olan California Üniversitesi coğrafya profesörü Thomas Gillespie ile, aynı üniversiteden meslektaşı, uydu görüntüleriyle nüfus çalışmaları uzmanı profesör John Agnew'in hazırladığı "Finding Osama Bin Laden (Bin Ladin'i bulmak)" başlıklı çalışma raporu, "nesli tükenmekte olan hayvanları aramakta kullanılan" iki bilimsel teoriye, "distance decay theory (Azalan mesafe teorisi)" ve "Island biogeographic theory (biyocoğrafyal ada teorisine) dayandırılmıştı.

Haberde California Üniversitesi çevre uzmanı profesörleri Thomas Gillespie ve John Agnew ile bir grup öğrenci, sadece Bin Ladin’in kişisel özellikleri ile coğrafya teorilerine dayanarak, Bin Ladin’in nerde saklanıyor olabileceği konusunda bir sonuca ulaşmışlardı. Bilimadamları Bin Ladin’in son görüldüğü yer olan Tora Bora’yı merkez alarak Ladin’in saklanabileceği yerlerle ilgili ihtimal daireleri çizmişlerdi. Buna göre Ladin Tora Bora merkez alındığında 300 kilometrelik alan içindeki bir şehir merkezinde saklanıyordu. Ladin’in öldürüldüğü Abbotabad şehri de bu dairenin içindeki şehirlerden biri.

Bilimadamları, bu daire içinde belirledikleri 26 şehri, ‘Ladin’in saklandığı ‘ada’ olarak tanımlamıştı. Buna göre en büyük olasılık olarak Paraçınar şehrinde saklanıyor olabileceğini öngörmüşlerdi.

Haber7’de 18 Şubat 2009 tarihinde Cemal Demir imzasıyla yayınlanan haberde, bilimadamları, ‘’Bin Ladin'in uzun boyundan, sağlık sorunlarına kadar birçok kişisel özelliği de faktör olarak aldıklarında, Bin Ladin'in düzenli diyaliz makinesine ihtiyacı olması sebebiyle, elektriğin bulunduğu şehir ortamından uzak olamayacak olması, güvenliğini sağlayacak bir kaç kişilik koruma ve izole edecek duvar ya da set, ayrıca, onu uçak ve helikopterlerin gözlerinden ya da muhtemel saldırısından koruyacak ağaçlı bir ortam gibi ihtiyaçları bulunduğunu’’ hesapladıkları aktarılıyor. Ladin’in öldürüldüğü evin, bilimadamlarının tariflerine uygunluğu şaşkınlık verici.

Bilimadamları Ladin’in saklandığı evin bu yöntemle bulunabileceğini bile iddia ediyordu. Bu kapsamda Paraçınar'ın uydu fotoğraflarından, şehirde 1 metre 95 santimetre boyundaki birinin yaşayabileceği yükseklikte ve etrafı minumum 2,5 metre yükseklikte duvarla çevrili evleri(bölgenin tam öğle saatinde alınmış uydu fotoğraflarındaki gölgelerin uzunluğundan tespit yapıldı), elektrik şebekesine yakınlık, en az 3 oda ve etraflarındaki ağaçlı koruma gibi özellikleriyle beraber belirlemişlerdi. Sadece 3 binanın bu kriterlere uyduğu görülürken, binalardan ikisinin ev olduğuna emin olan uzmanlar, bir tanesinin hapishane ya da benzer bir tesis olabileceğini düşündüklerini açıklamıştı.

Raporda, söz konusu 3 bina Paraçınar'da saklanmak için en ideal evler olarak tanımlanıyordu. 6 kriterin tamamına uyan bu 3 bina dışında şehirde 6 kriterden birkaçına uyan 16 bina daha bulunduğu da aktarılıyordu. Araştırmalarını 2006 yılının teknolojisi ile 30x30 metre çözünürlükte uydu fotoğrafları esas alınarak gerçekleştirdiklerini vurgulayan bilimadamları artık 60x60 santimetre detaylı uydu fotoğrafı alınabildiğine işaret ederek, çalışmanın 26 şehir için güncellenebileceğini ifade etmişti.  

Amerikalı istihbarat uzmanları daha iki gün öncesine kadar Ladin’in Afgan – Pakistan sınırındaki dağlık bölgede olduğunu iddia ederken Profesör Thomas Gillespie, 2 yıl önce, "Mağarada saklanma teorisine hiçbir zaman inanmadım. Mağara, sıkışıp kalmak isteyeceğiniz son yer olmalı" diye konuşmuştu.

Peki, istihbarat ağının aradığı Ladin’in nerede saklanıyor olabileceğini nesli tükenmekte olan kuşları bulma metoduyla tespit eden Gillespie, bundan sonra FBI ile ‘en çok aranan kişiler’ listesindeki diğer kişiler için işbirliği yapmayı düşünüyor mu?

‘’Hayır’’ diyor Gillespie, ‘’Şu anda Hawaii’de yüzde 45’i nesli tükenme tehlikesi yaşayan ağaçlardan oluşan ormanların yok oluşu üzerine çalışıyorum. Tükenen ağaç türleriyle, bu tür konulardan çok daha fazla ilgiliyim.’’