AGF: Türkiye'de basın susturuluyor!
Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun direktörlerinden Renate Schröder, ''Türkiye’de basın örgütlüğü sorununun son 6 ayda gene “kötüleştiğini” belirtti.
ABONE OLABD merkezli insan haklarını izleme örgütü Freedom House raporunda Türkiye’nin basın özgürlüğünde ciddi gerilemeleri olan ülkeler arasında yer verilmesinin ardından, Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun direktörlerinden Renate Schröder, Türkiye’de basın örgütlüğü sorununun son 6 ayda gene “kötüleştiğini” belirtirken cezaevindeki gazeteciler ile ilgili olarak da “son derece kaygı verici bir durum” dedi. Yaşananların “seçim süreciyle bağlantılı olduğunu” savunan Schröder, “gazetecileri susturmaya yönelik bir hükümet kampanyası olduğu”nu öne sürdü.
Renate Schröder, BBC’nin sorularını yanıtlarken, geçen yıl Nisan ayında yıllık toplantılarını İstanbul'da yapma kararının amaçlarından birinin gazetecilere destek vermek olduğunu belirterek, “Durum o zaman da çok kötüydü, fakat sonra, özellikle de anayasa referandumu öncesinde düzelmeler olduğunu düşündük. Ancak son 6 ayda gene kötüleşti durum” dedi. Schörer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cezaevinde olan gazetecilerin sayısı resmi rakamlara göre 68'in üstünde. Bu kişilere, terör örgütüne üye olmak ya da destek vermek dışında getirilen çok açık bir suçlama yok. Bu bizim için son derece kaygı verici bir durum. Gazetecilere karşı açılmış 4 bini aşkın soruşturma var. Haziran ayında ise seçimler yapılacak ve biz yaşananların seçim süreciyle bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Eleştirel olmak, ses çıkarmak, yani işlerini yapmak gazeteciler için gittikçe daha zor bir hale geliyor.”
-“GAZETECİLERİ SUSTURMAYA YÖNELİK HÜKÜMET KAMPANYASI VAR”-
BBC’nin “Dolayısıyla, basın özgürlüğü kısıtlananların ağırlıklı olarak hükümeti eleştiren gazeteciler olduğunu mu düşünüyorsunuz” sorusu üzerine Schröder, “Evet, bu kampanyanın siyasi olduğunu düşünüyoruz. Olanları gözlediğimizde ve üyelerimizle konuştuğumuzda edindiğimiz izlenim bu” karşılığını verdi.
Renate Schröder, kampanya derken tam olarak neyi kastettiği sorusunun karşısında ise, “Belki de doğru kelime kampanya değil, ancak kast ettiğim gazeteciler üzerindeki giderek artan baskı, gazetecilerin cezaevine konması ve bir korku ortamı yaratılması. Bunun hükümet tarafından harekete geçirildiğini düşünüyoruz, dolayısıyla bu anlamıyla yaşananlar gazetecileri susturmaya yönelik bir hükümet kampanyası” şeklinde konuştu.
-“YASALAR, MAHKEMELERİN UYGULAMASI DEĞİŞTİRİLMELİ”-
Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda atılması gereken adımlara ilişkin olarak da Schröder, “Her şeyden önce yasalarda gerekli değişiklikler yapılmalı. Gazetecilerin mahkemeye çıkarılmasına neden olan ve basın özgürlüğünü kısıtlayan bir ceza kanunu olmamalı. Terörle Mücadele Yasası da değiştirilmeli. Fakat tabi mahkemelerin uygulaması da değiştirilmeli. Kanunların çok geniş yorumlandığını düşünüyoruz. Mahkemelerin bağımsız olduğunu düşünmüyoruz ve bu duruma ilişkin kaygılıyız” dedi.
Schröder, uzun tutukluluk sorusuna da değinirken “Gazeteciler, mahkemeye çıkarılmadan 3 yıla kadar cezaevinde kalabiliyor, verilen cezalar da çok uzun süreli oluyor” görüşünü de dile getirdi.