Eski müdür: Roj TV'yi, PKK finanse ediyor
Roj TV davasının önemli tanığı, televizyonun eski müdürü Zonoozi, itiraf etti.
ABONE OL
Hasan Cücük'ün haberi
Kopenhag Şehir Mahkemesi'nde 15 Ağustos'ta başlayan Roj TV davasında tanık olarak ifade veren Roj TV davasının önemli tanıklarından televizyonun eski müdürü İran asıllı Manouchehr Zonoozi, adı geçen televizyonun PKK tarafından finanse edildiğini söyledi.
1998-2008 arasında Roj TV'nin müdürlüğü görevini yürüten Zonoozi, Roj TV-PKK bağlantısını ifşa etmesinden sonra Danimarka istihbarat teşkilatı PET tarafından koruma altına alınmıştı. Şahıs, mahkemeye özel timin koruması altında geldi. Zonoozi, Roj TV merkezinde çatışmalarda yaralanan çok sayıda militanın istihdam edildiğini dile getirdi.
2006'da Roj TV Müdürü Metin Yüce ile gittiği Kandil'de Murat Karayılan tarafından sorgulandığını anlattı. Zonoozi, "Kandil'de Murat Karayılan'ın dizüstü bilgisayarını çıkararak, 'Roj TV'ye yıllık 16 milyon Euro gönderiyoruz; ama sen Roj TV'ye para ödemiyorsun' diye sorduğunda şaşırdım kaldım. Bana gelen para 8 milyon Euro'ydu ve çeşitli vakıflardan geldiğini söylediğimde, Karayılan, 'Bu paralar PKK'dan gidiyor. Kanalın sahibi biziz' dedi. İşte o zaman kanalın kimlere ait olduğunu öğrendim." dedi.
Savcı Anders Risager, 'Hamza Botan' kod adlı Abdullah Şen'in KCK yönetim kuruluna gönderdiği 23 sayfalık örgütün Danimarka faaliyetleriyle ilgili belgeyi mahkemeye sundu. Roj TV'ye program yapan çok sayıda Roj TV çalışanının PKK kamlarında elinde silahlarla çekilmiş fotoğraflarını gösterdi. Zonoozi, savcının, "Roj TV muhabirleri tüm dünyada aranan ve yerini kimsenin bilmediği PKK yöneticilerine nasıl bu kadar kolay ulaşıyordu?" şeklindeki sorusuna, "Brüksel merkezinde PKK yöneticileriyle direkt bağlantı için uydu telefonları vardı. Kolaylıkla iletişim kuruyorduk." şeklinde cevap verdi. Zonoozi, çatışma görüntülerinin nasıl elde edildiği yönündeki soruyu ise, "Roj TV tarafından alınan kameralar militanlara veriliyordu. Bazı çatışma görüntülerini de direkt onlar gönderiyordu." diyerek cevapladı.
Zonoozi, Mezopotamya'nın Sesi radyosunun, militanlara Türk askerlerinin pususuna düşmemesi için yardımcı olduğuna işaret etti. Zonoozi, "Kandil'e gittiğimde bir militan, 'Radyo çok işimize yarıyor. Radyo sayesinde pusuya düşmüyoruz' dedi. Mesajlar şifreli veriliyordu. Genelde bayan isimleri kullanılarak, askerin bulunduğu bölgenin adı verilerek, oraya gidilmemesi gerektiği ifade ediliyordu." dedi.