40 yıldır dokuma tezgahının başında

İlişik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski bir meslek olduğu için devletin kendisinden vergi almadığını söyledi.

Bir süre Gaziantepli ustaların yanında çalışıp mesleği öğrendikten sonra kendi iş yerini açma kararı aldığını belirten İlişik, "Askerlikten önce hamallık yaptım. Sonra Gazianteplilerin yanında çalışarak bu mesleği öğrendim. Ondan sonra ilk iş yerimden ayrılarak kendi işimi kurdum, dükkanı yaptım. Kendi atölyemi yaptım, emeğimle çalışıyorum." diye konuştu.

- "Mesleği ayakta tutmaya çalışıyorum"

Hasan İlişik, 40 yıldır sürdürdüğü dokumacılık sayesinde emekli olduğunu anlatarak, "O tarihte bir arkadaş 'illa bu işi yapalım' dedi. 4 metrekare bir dükkan yaptım. Ondan sonra tezgahları yaptım. Şimdi bu mesleği ayakta tutmaya çalışıyorum." ifadesini kullandı.

Bir saatte 3 metre uzunluğunda bir kilim dokuyabildiğini anlatan İlişik, tam gün çalıştığında ise ürettiği ortalama 10 kilimden günde bir ya da iki tane satabildiğini kaydetti.

İlişik, kendi işinde çalışmaktan büyük zevk aldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu iş zevkli, başkasının işini yapmaya benzemiyor. Kendi işin başka oluyor. İnsanın kendi işi gibi olur mu? 'Yat' diyen yok, 'kalk' diyen yok. Kendi emrindesin. Atölyeye yumak getiriyorlar. Yumak alıyorsun, tartıyorsun, dokuyorsun. Hazır isterlerse hazır dokuyorsun, satıyorsun. 15 liradan hazır kilim dokuması, yumağını kendi getirirse 12 lira metresi." ifadesini kullandı.

İlişik, eskiden işlerin çok iyi olduğunu gün geçtikçe dokumacılığa ilginin azaldığını kaydederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"O dönemlerde kazandığım parayla kendi sigortamı ödedim, emekli oldum. Şimdi ödemeye kalksam ödeyemem. Çünkü işler ölmek üzere. Dokumacılık yapan 3 kişi vardı, onlar da iş olmadığından kapattı. Bence zevkli iş bu, onun için bunu devam ettiriyorum, ayakta tutuyorum. Benden sonra kapanır mı, yeğenler var onlar devam ettirir mi bilmiyorum."