"Zilsiz okul"da komut yerine zamanı kullanmayı öğreniyorlar

Kozcağız beldesine bağlı Ellibaş köyündeki ortaokulda öğrencilere öz güven, otokontrol ve sorumluluk kazandırmak amacıyla bu yıl eğitim öğretim dönemi başında "Zilsiz Okul Projesi" başlatıldı.

Sınıf, koridor ve bahçeye yerleştirilen saatlerle ders başı yapan öğretmen ve öğrenciler, ders bitiminde de teneffüse çıkıyor. Zil sesinin duyulmadığı okulda öğrencilerin zamanlarını kontrol etmeyi öğrenmesinin yanı sıra koridorlarda kargaşa ve buna bağlı oluşabilecek kazaların da önüne geçiliyor.

Okul müdürü Yasin Çırlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulda yenilikçi bir yaklaşımla 'Zilsiz Okul Projesi' uygulamasını başlattıklarını söyledi.

Projeyi hayata geçirdikleri ilk dönemlerde birtakım sıkıntılar yaşandığını ancak bir süre sonra çocukların uygulamaya alıştığını ve otokontrollerinin geliştiğini ifade eden Çırlak, şöyle konuştu:

"Proje ile öğrencilerimize 'Ders zamanla sınırlı değildir' bilinci kazandırmak, okulumuzda ve çevremizde oluşan zil sesinden kaynaklı gürültü kirliliğini engellemek, sorumluluk ve güven duygusunu aşılamak istedik. Okulumuzda günde 23 kez zil çalıyordu ve bunun büyük bir gürültü kirliliği olduğunu düşündük. Diğer taraftan da uyaran bir zil ve zile göre hareket eden çocuklar söz konusu. Çocuklarla konuştuk, okulumuzun birçok noktasına saat yerleştirdik, öğrencilerimizin hepsinin kolunda saat var. Bir daha okulumuzda zil çalmayı da düşünmüyoruz."

- "Uyarıyorduk, şimdi kendileri giriyorlar"

Yine okulda ve günlük yaşamda otokontrol ve zamanı yönetme, zamanı verimli kullanma, dikkat ve konsantrasyon ile ilgili problemlerini azaltma gibi hedeflerin de yer aldığı projeyi başarılı bir şekilde uyguladıklarını anlatan Çırlak, toplum duyarlılığının, zamanın verimli kullanılması konusunda yetersiz olduğunu ifade etti.

Günlük yaşamda zamanın yönetilmemesi ve verimli kullanılmaması nedeniyle toplantıların geç başladığına, öğrencilerin sınavlara geç kaldığına tanık olunduğunu vurgulayan Çırlak, şöyle devam etti:

"Biz, buradan mezun olan öğrencilerimizin zamanı kullanmayı, hatta zamanı planlamayı ve yönetmeyi bilerek buradan ayrılacaklarına inanıyorum. Artık eskisi gibi öğrencilerimizi zil çaldığında bahçeden toplar durumda değiliz. Çünkü öğrencilerimiz saatlerini takip ediyorlar, birbirlerini uyarıyorlar. Uygulamamız, öğrencilerimizde otokontrol ve sorunluluk bilincini beraberinde getirdi. Yani geçmişte çocuklarımızı zile rağmen sınıflara girmeleri için tekrar uyarmak zorunda kalırken, zil uygulamasını kaldırmamızla sınıflarına geçiyorlar. Özellikle zil çalmasıyla koridorlarda oluşan kargaşa da ortadan kalktı. Teneffüs zamanının gelmesiyle çocuklarımız sınıflarından daha sakin çıkıyorlar, kimse bağırmıyor. Çünkü zil sesiyle bir patlama olmadan, kimisi 30 saniye önce, kimisi 30 saniye sonra çıkıyor. Böylelikle okulda gün boyu bir sessizlik oluyor. Öğrencilerimizde komut yerine sorumluluk bilinci oturdu."

- "Öğretmenlerimiz için de bir kazanım oldu"

İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir de eğitim öğretim yılı başında okul müdürleriyle yapılan bir toplantıda gündeme getirdikleri projenin, okul müdürünün ilgi duymasıyla Ellibaş Ortaokulunda uygulamaya konulduğunu dile getirdi.

Demir, "Çocuklarımızın ve aslında hayatımızın her alanında zaman kavramı çok önemli bir şey. Yetişkin de olsak, çocuk da olsak zamanın etkili ve verimli kullanılması önem taşıyan bir kavram. Buradaki çocuklarımız da bu kavramı çok güzel şekilde uyguluyorlar. Sadece çocuklarımız değil, öğretmenlerimizin de projeyle zamanlarını iyi kullanmaları yönünde bir kazanımları oldu. Bu uygulama çocuklarımızın gelecek yaşamlarında da zamanlarını iyi kullanmalarına etki edecek. Öğretmen ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum." şeklinde konuştu.

- Öğrenciler uygulamadan memnun

Okulun 8. sınıf öğrencisi Duygu Tarhan, proje ile saatlerine bakarak derse girip çıktıklarını ve bu sayede zamanı kullanmayı ve yönetmeyi de öğrendiklerini dile getirdi.

Projeyle özellikle sınıfta ve koridorlarda oluşan kargaşanın önlendiğini ifade eden Tarhan, "Önceden kendimizi hep zile bağlıymış gibi hissediyorduk. Yani zil veya zaman bizi yönetiyordu ama şimdi zamanı yöneten biz olduk. Okulumuzda zil olmasını da hiç istemem. Çünkü şu anda bir komutla değil, kendi özgür irademizle teneffüse çıkıp, derse giriyoruz." dedi.

Öğrencilerden Bora Bozkurt da ilk zamanlarda zorlanmalarına karşın birkaç gün içerisinde uygulamaya alıştıklarını ve özümsediklerini söyledi.

Bozkurt, "Zil çaldığında sanki savaş oluyormuş gibi bir ortam oluyordu. Herkes büyük bir kargaşayla teneffüse çıkıyordu. Ama şimdi herkes sınıfına sessiz bir şekilde girip çıkıyor. Ayrıca bu uygulamanın TEOG ve üniversite sınavları için de bize bir şeyler kattığına inanıyorum. Çünkü her gün saatlerimize bakarak zamanı nasıl kullanacağımızı yaşayarak öğreniyoruz. Böyle olduğunda sınavlarda zamanın yetmemesi gibi bir durumu en aza indirmiş olacağız." şeklinde konuştu.