Ali Kuşçu kimdir ve aslen nerelidir? Ali Kuşçu'nun bilinmeyen hayatı, önemli eserleri
Hayatı okullarda ders maksadı ile anlatılan Ali Kuşçu ölüm yıl dönümünde gündem oldu. Ömrü boyunca çok sayıda başarıya imza atan Ali Kuşçu'nun aslen nereli olduğu da bir hayli dikkat çekici. İşte merak edenler için Ali Kuşçu'nun en önemli eserleri ve çalışmaları...
ABONE OLAli Kuşçu 1403'te Özbekistan'ın Semerkant şehrinde dünyaya geldi. Asıl adı bazı kaynaklara göre Ali bin Muhammed, bazı kaynaklara göre ise Alaaddin Ali'dir. Aslen Özbek'tir. Osmanlı döneminde yaşadı.
Ali Kuşçu doğduğu dönemde, Semerkant Timur İmparatorluğu'na bağlıydı. Ali Kuşçu'nun babası da Muhammed ise, Timur'un torunu olan Uluğ Bey'in kuşçusuydu. Kuşçu soyadı da buradan gelmektedir.
Zekası ile küçük yaşlardan itibaren dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Ali Kuşçu, henüz çocuk yaşlardayken matematik ve astronomi ile yakından ilgilendi. Sonrasında ise, Bursa'da çok önemli zatlardan astronomi ve matematik eğitimi aldı. Bir dönem ise İran'nın Kirman şehrinde eğitimine devam etti. Bu dönemlerde çok sayıda önemli esere imza attı.
Eğitimini tamamladıktan sonra Uluğ Bey'in yardımcısı ve dönemin Rasathanesi'nde Müdür oldu. Uzun yıllar boyunca, bir yandan görevine devam ederken diğer yandan da astronomi, matematik ve dil bilimi üzerine kendini geliştirmeye devam etti.
FATİH SULTAN MEHMET, AYASOFYA'YA MÜDERRİS YAPTI!
Uluğ Bey'in ölümün ardından Ali Kuşçu, hac farizasını yerine getirmek maksadı ile Mekke'ye gitmek istedi. Yolculuğu esnasında Tebriz'e de uğrayan Kuşçu, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın ilgisi ile karşılaştı. Bunun üzerine onu elçi tayin ederek Fatih Sultan Mehmed'in yanına gitmesini istedi.
Osmanlı ve Akkoyunlu sınırında törenle karşılanan Kuşçu, Fatih Sultan Mehmed'in de ısrarı doğrultusunda İstanbul'da kalmaya karar verdi. Sultan 2. Mehmed, bu dönemde Ali Kuşçu'yu Ayasofya Medresesi’ne müderris tayin etti.
Ali Kuşçu, uzun yıllar boyunca burada ilim adamları yetiştirdi. Astronomi, matematik ve dil bilimi konularında önemli başarılar elde etti. İstanbul’un 60 derecelik olarak bilinen boylamın düzeltip, 59 derece olarak tespit etti.
DÜNYANIN YÜZÖLÇÜMÜNÜ VE MERİDYENİ HESAP ETTİ
Uluğ Bey'in yanında görev aldığı dönemde, Uluğ Bey tarafından Çin'e gönderildi. Burada ilim tahsil ettiği yıllarda, dünyanın yüzölçümünü ve meridyeni hesap etti. Bu baaşrısı ile adını tarih kitaplarına yazdırdı.
ALİ KUŞÇU ESERLERİ
-
Sharḥ e Zîj e Ulugh Beg (astronomi)
-
Risāla fī Halle Eshkale Moadeleye Ghamar lil-Masir (astronomi)
-
Risāla fī aṣl al-Hâric yumkin fī al-sufliyyeyn (astronomi)
-
Sharḥ ʿalā al-tuḥfat al-shāhiyya fī al-hayāt (astronomi)
-
Risāla dar elm-i ḥeyāt (astronomi)
-
Al-Fatḥīya fī ʿilm al-hayʾa (astronomi)
-
Risāla fi Hall-e Eshkal-i Ghammar (astronomi)
-
Risāla al-muḥhammadiyya fi-ḥisāb (matematik)
-
Risāla dār ʿilm al-ḥisāb: Suleymaniye (matematik)
-
Sharh e Jadid ale't-Tejrîd (kelam ve fıkıh)
-
Hashiye ale't-Telvîh (kelam ve fıkıh)
-
Unkud-üz-Zevahir fi Nazm-al-JavaherMekanik (kelam ve fıkıh)
-
Tazkare fi Âlâti'r-Ruhâniyye (mekanik)
-
Sharh Risâleti'l-Vadiyye (dil ve söz bilimi)
-
El-Ifsâh (dil ev söz bilimi)
-
El-Unkûdu'z-Zevâhir fî Nazmi'l-Javâher (dil ve söz bilimi)
-
Sharh e'Sh-Shâfiye (dil ev söz bilimi)
-
Resale fî Beyâni Vadi'l-Mufredât (dil ve söz bilimi)
-
Fâ'ide li-Tahkîki Lâmi't-Ta'rîf (dil ve söz bilimi)
-
Resale mâ Ene Kultu (dil ve söz bilimi)
-
Resale fî'l-Hamd (dil ve söz bilimi)
-
Resale fî Ilmi'l-Me'ânî (dil ve söz bilimi)
-
Resale fî Bahsi'l-Mufred (dil ve söz bilimi)
-
Resale fî'l-Fenni's-Sânî min Ilmihal-Beyân (dil ve söz bilimi)
-
Tafsir e-Bakara ve Âli Imrân (dil ve söz bilimi)
-
Risâle fî'l-İstişâre (dil ve söz bilimi)
-
Mahbub-al-Hamail fi kashf-al-mesail (dil ve söz bilimi)
-
Tajrid-al-Kalam (dil ve söz bilimi)
ALİ KUŞÇU'NUN ÖLÜMÜ
Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474'te İstanbul'da hayatını kaybetti. 71 yaşında vefat eden Ali Kuşçu'nun mezarı, Eyüp Sultan Türbesi'nde bulunmaktadır. Soyunun Bursa'da ve Düzce'de Kuşçuoğlu soyadı ile yaşamaya devam ettiği bilinmektedir.
-
İskilipli 10 ay önce Şikayet EtAli Kuşcunun damadı ve yeğeni Seyh Muhiddini Yavsi nin mezarı Çorum un İskilip ilçesinde bulunmaktadır. Seyh Muhittin in oğlu ve Ali Kuşcunun torunu Kanuni Sultan Süleymanın sehüllislamı Ebusuud Efendidir.Beğen
-
CODO 1 yıl önce Şikayet EtAli Kuşçu'nun babası Timur'un torunu zamanında yaşamış da, Ali Kuşçu nasıl Timur'un zamanında yaşamış...?Beğen Toplam 1 beğeni
-
Tayfun 1 yıl önce Şikayet Et14. ve 15. yy insanları. İnsanlar çok erken yaşlarda evlenip yüksek bebek ve çocuk ölümlerinden dolayı çok çocuk sahibi oluyordu. 17 yaşında evlenen bir erkeğin 35-40 yaş arasında torunu hatta torunları olması olağandı!!Beğen Toplam 2 beğeni
-
Kolağası 1 yıl önce Şikayet EtAdam iranlı. eserleri de farsça. bir takım şeyler bulduysa da biz bilime önem verip bilgileri nesilden nesile aktarıp geliştirecek bir ortam yaratamadıktan sonra neye yaradı. Kimse kusura bakmasın ortada övünülecek bir şey yok.Beğen Toplam 3 beğeni
-
İsmail 1 yıl önce Şikayet EtSen ve senin gibilerin Türkiye Cumhuriyeti ile sürekli sıkıntıları olduğundan olmasın... Bilgi sahibi olunsa bile ilim Allah' IN ilmi olmasına rağmen Müslümanlık öncesi-Müslümanlık döneminde de Arap-Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi ayırımları yapmaktan geri durmadıktan ve hurafelerden kurtulamadıktan sonra önemi de kalmıyor...Beğen Toplam 1 beğeni
-
güneysu BAŞKÖYLÜ 1 yıl önce Şikayet EtOKUMADAN YORUM YAPIP OSMANLI DONEMINI VE OSMANLIYI KARALALAMAK isteyen chp laik kafası basına yedi ok saplanmış ne etsın görmiyi gözü duymayı kulağı basmıyor aklı anca dılı konusuyor KAP GÖZÜ İLE GÖZ KOR OLUNCA DİL KONUSUR DURURBeğen Toplam 4 beğeni
-
mehmet 1 yıl önce Şikayet Etokuduğunu anlamayan bir kişi nasıl bu şekilde eleştiri yazabiliyor komik doğrusu.Beğen Toplam 4 beğeni
-
semih 2 yıl önce Şikayet EtTürkçe üzerinden bir milliyetçilik olarak bakılması yanlış... o zamanda Osmanlı kıtalara hükmediyor ve bu diller Türkçe-Arapça-Farsça idi.Osmanlıca bunun tümü olarak memlekette herkes birbirini anlar idi.Arapça ve farsçanın zenginliği ile ilim muhafaza edilmiştir.Türkçe olsaydı daha ileri giderdik cümlesinin içi biraz boş.İslami perspektifle bakılması gereken çizgilere milliyetçilik üzerinden bakılırsa hata olur.Bu alimler islam alimi olup fenne ve sanata müthiş katkıları olmuş.Cengiz ve Hülagû gibi zalimlerin eli ile bu kütüphane ve eserler tahrip edilmiş olduğundan gerileme olmuş olup türkçe olmaması ile alakalı bir durum yoktur.Beğen Toplam 10 beğeni
-
Kadıoğlu 2 yıl önce Şikayet EtMillet olarak okuma alışkanlığımız pek yok ve bu acı bir gerçek. Yani böylesi önemli şahsiyetlerin ve benzeri konular filme alınırsa halkımız tarafından daha iyi anlaşılır ve tanınırlar diye düşünüyorum.Beğen Toplam 8 beğeni