2. Bursa Turizm Zirvesi ve Sergisi

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlık turizmindeki akreditasyonla ilgili çalışmaları büyük oranda tamamladıklarını belirterek, "Körfez ülkelerine, Balkanlara, Türki Cumhuriyetlere veya Rusya'ya gittiğimizde sunacağımız, o güveni verebilen ve dönüşündeki memnuniyetinin de standardının belirlendiği bir yapıyı bu yıl sonuna kadar tamamlamış olacağız" dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 19.12.2015 13:32 GÜNCELLEME 19.12.2015 13:32 EKONOMİ
2. Bursa Turizm Zirvesi ve Sergisi
2. Bursa Turizm Zirvesi ve Sergisi

Müezzinoğlu, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Bursa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Üniversitesi (UÜ) ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iş birliğinde düzenlenen 2. Bursa Turizm Zirvesi ve Sergisi'ne katıldı. 

Turizme ilişkin her başlığın Bursa'da bulunduğuna işaret eden Müezzinoğlu, zamanla spor turizminin de bu başlıklar arasında yer alacağını belirtti. 

Müezzinoğlu, "Spor turizmi, Sağlık Bakanlığı olarak bizi ilgilendiriyor. Sağlıklı bir bireyi, sağlıklı bir toplumu ve sağlıklı bir aileyi merkeze almalıyız. Sağlığın tarifinde üç kelime vardır; ruhen, fiziken ve sosyal yönden sağlıklı olmak. Esasında turizmin bütün başlıkları, toplumun, bireyin veya ailenin ruhen, fiziken ve sosyal yönden sağlığına çok önemli katkı sağlayan başlıklardır" diye konuştu.

Bursa Büyükşehir Belediyesince yaptırılan stadyumun, 21 Aralık Pazartesi günü açılacağını hatırlatan Müezzinoğlu, stadyumun, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağını ve spor turizminin önemli bir ayağı olacağını dile getirdi. 

Türkiye'nin dinamikleri arasında turizmin önemli bir güç olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Sağlık turizmi, önümüzdeki dönemde önemli bir güç, stratejik alanlarımızın başında. 'Bursa büyürse Türkiye büyür' diyoruz. Bursa'nın yalnız bir alanda büyümesi, Bursa'ya haksızlık olur. Elinin altındaki imkanları da fark edip daha büyük hale taşıyor olmasını başaramaması Bursa'nın eksiklikliği olur. Bu alanlarda var olan çok güçlü potansiyeli, inanç turizminin ister Hristiyanlıkla olsun ister İslami bakışla olsun bu turizmin çok güçlü ayakları var Bursa'da. Kültür turizminin çok güçlü ayakları var Bursa'da. Sağlık turizmi, jeotermal ve termal turizm başlıklarına baktığımızda tarihi geçmişinden bugüne taşıdığı önemli potansiyeli, zenginlikleri var. Bunu yeniden kendi insanımıza ve dünya insanına sunmamız, bizim görev ve sorumluluğumuzdur."

- "Medikal sağlık turizmi Türkiye'nin gündemine getirilecek"

Müezzinoğlu, hükümetin 2015 yılı başında sağlık turizminin koordinasyonunu 7 bakanlıkla birlikte Sağlık Bakanlığına verdiğini belirterek, "Ekonomi Bakanlığı, önemli, güçlü bir paydaş olarak, sağlık turizmini Türkiye genelinde farklı boyuta taşıma görevinin altyapı çalışmalarını büyük oranda bitirdi. Önümüzdeki günlerde bunu kamuoyunun önüne koyacağız" ifadelerini kullandı.

Termal sağlık turizmi kapsamında, rehabilitasyon ve tedavinin farklı boyutlarını, medikal sağlık turizmini ilerleyen dönemlerde Türkiye'nin gündemine güçlü şekilde getireceklerini bildiren Müezzinoğlu, Bursa'nın bu anlamda önemli bir potansiyelinin bulunduğuna işaret etti.

Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Sağlık turizminde akreditasyonu güçlü hale getirmezsek, belirli bir tanıtımla müşterimizi buraya getirdiğimizde, dönüşündeki memnuniyeti güçlü halde sağlayamazsak bir süre sonra inişe başlarız. Biz çıkışımızı sürdürebilir, geliştirilebilir ve yarınlara daha iyi noktalara taşınabilir olmayı da başarmalıyız. O nedenle sağlık turizminde, ister medikal, ister termal, ister yaşlı, ister estetik sağlık turizmi olsun şayet bir akreditasyonu ve hizmet aldıktan sonraki güveni, hizmet sonrası güvence güçlü değilse bir süre sonra sıkıntılı süreçlere gireriz. Bunu Türkiye olarak arzu etmiyoruz." 

Akreditasyonla ilgili çalışmaları büyük oranda tamamladıklarını bildiren Müezzinoğlu, "Termal sağlık turizmi, sağlık turizmi boyutlarında mutlaka akreditasyonu merkeze alan ve akredite kurumlar tarafından bu hizmetin verilebilirliğini sağlayalım. Körfez ülkelerine, Balkanlara, Türki Cumhuriyetlere veya Rusya'ya gittiğimizde sunacağımız, o güveni verebilen ve dönüşündeki memnuniyetinin de standardının belirlendiği bir yapıyı bu yıl sonuna kadar tamamlamış olacağız" diye konuştu.

Turizm dinamiklerini güçlü tutabilmede girişimcilerin önemini vurgulayan Müezzinoğlu, tek başına kamunun altyapı oluşturamayacağını dile getirdi.

- "Osmanlı coğrafyasının örnek, numune ve öz şehri"

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Haluk Dursun da Bursa'yı büyükşehir vasfının yanında "ulu şehir" olarak tanımlanacağını da söyledi.

Bursa'nın büyük, kapsamlı ve bereketli bir şehir olduğunu vurgulayan Dursun, "Şehirlerin potansiyelinin tanıtmadaki önemli sloganlar, mesajlar ne olacak? Bunların doğru seçilmesi lazım. Bakanlığımızın kanaati, Bursa'nın bütün potansiyelindeki 'ulu' kavramı, geniş kültür ve medeniyet coğrafyasını özünde taşıyor olması, ön plana çıkmalı. Bursa, Osmanlı coğrafyasının örnek, numune ve öz şehri. Vizyonumuz ve misyonumuz, Bursa'yı 'ulu şehir', 'olağanüstü şehir' ve son zamanlardaki moda tabirle bir 'kültür başkenti' sıfatıyla ön plana çıkarıyor. Burası sadece bir turizm şehri değil kültür ve turizmin birlikte olduğu bir başkent" diye konuştu.

Dursun, Bakanlık olarak sosyal ve dijital mecralar üzerinden tanıtım atağı başlattıklarını ve bunun etkili olduğunu belirterek, "Eviniz Türkiye diyoruz ve bu evin odalarını da tanıtmaya başladık. Türkiye'nin baş odaları, bölgesel odaları, mutfakları ve gastronomisi var. 'Bursa'nın beşlisi' diye tabir edilen köftesi, mihaliç peyniri, kestane şekeri, Kemalpaşa tatlısı ve iskenderi ile ön plana çıktığını düşünürsek bu kent, son dönemde moda olan gastronomi turizminde bile ilk sıralarda olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR