"Faizde kartel mağdurları" için komisyon önerisi

CEM ŞAN - Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Genel Başkanı Avukat İbrahim Güllü, Rekabet Kurulu tarafından kartel oluşturduğu belirlenen 12 bankaya açılacak tüketici davalarının sistemin tıkanmasına yol açabileceğini belirterek, Adalet Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile tüketici örgütlerinden oluşacak bir komisyon kurulmasını ve tüketicilerin buraya başvurmasını önerdi.

ABONE OL
GİRİŞ 01.11.2016 11:02 GÜNCELLEME 01.11.2016 11:02 EKONOMİ
"Faizde kartel mağdurları" için komisyon önerisi
"Faizde kartel mağdurları" için komisyon önerisi

Güllü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rekabet Kurulu tarafından, mevduat, kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğu belirlenen 12 bankaya, 8 Mart 2013'te 1 milyar 116 milyon 957 bin 468 lira idari para cezası uygulandığını anımsattı. Bu cezanın iptali için Ankara 2. İdare Mahkemesinde açılan davaların reddedildiğini ve ardından Danıştay tarafından geçen ay Rekabet Kurulu kararının hukuka uygun bulunduğunu dile getiren Güllü, bu çerçevede 21 Ağustos 2007 ile 22 Eylül 2011 tarihleri arasında kredi kullanmış 33 milyon tüketicinin mahkemelerde belirsiz alacak davası açabileceğini söyledi.

Tüketicilerin, faizle uğradıkları zararın 3 katına kadar tazminat talep edebileceklerini vurgulayan Güllü, henüz açılmış ve sonuçlanmış emsal bir dava olmadığı için bazı risklerin bulunduğunu ifade etti.

Güllü, 3 kat tazminat talebiyle dava açan kişiye hakimin 1 kat tazminat verilebileceğine hükmedebileceğini belirterek, "Hiç vermeyebilir de. Sadece uğradığı zararın ödenmesine de karar verebilir. Böylece talepten farklı bir karar çıkması halinde ise tüketiciye vekalet ücreti yüklenebilir. Bu riskler ve elde emsal karar olmamasından dolayı dava açacak tüketicilerin dikkatli olması lazım." dedi.

- "33 milyon tüketicinin yüzde 10'u yargıya başvurursa"

Tüketicilerin hak ararken yeniden bir mağduriyet yaşamamaları için bazı hususlara dikkat etmelerini öneren Güllü, şöyle devam etti:

"Kamuoyuna yansıyan haberlerde eksik, yanlış bilgilendirme ve yönlendirmeler var. Söz konusu 4 yıl bir aylık dönemde kullanılan krediler, kredi kartı faizleri ve mevduat işlemlerinin hepsinde 12 bankanın ortak kartel uygulaması bulunmuyor. Tüketiciler açısından konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinde 5 bankanın karteli söz konusu olduğundan bunlara karşı zarar tazmin davası açılabilir ayrıca 12 banka içinde ve farklı sayıda banka iştirakiyle değişik karteller oluşturulmuş. Yani kartel içinde kartel var. Örneğin post cihazı, döviz hesapları, mevduat faizleri, kredi kartları nakit para çekim faizleri gibi konularda da ortak kararlarla hareket edilmiş."

Ortak faiz belirlenmesi nedeniyle tüketicilerin ne kadar zarara uğradığının ispatlanmasının da çok zor olacağını dile getiren Güllü, "500 bin liralık kredi kullanan kişiye uygulanan faiz oranıyla 10 bin lira kredi kullanan tüketiciye uygulanan faiz oranı farklı olabilir. Bunların tespiti bilirkişi incelemesiyle yapılabilir gibi görülse de çok da kolay olmadığı göz önüne alınmalıdır." diye konuştu.

Hakimlerin, 12 bankanın dışında kalan diğer bankaların farklı faiz oranlarından hangisini kriter veya baz alacağının da bilinmediğini vurgulayan Güllü, "Geçen yıl tüketici mahkemelerine toplamda 276 bin başvuru yapıldı. 33 milyon tüketicinin yüzde 10'u yargıya başvurduğu takdirde geçen yılki başvurunun 12 katı olacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Yeni mağdurlar ortaya çıkabilir"

Güllü, 33 milyon tüketicinin yüzde 10'unun dava açması halinde sistemin tıkanabileceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Kamu otoritesinin 12 bankayla görüşerek ortak akılda birleşip çözüm bulması gerekmektedir. Yani Adalet Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, BDDK, TBB, TOBB ile tüketici örgütleri ve konuyla ilgili otorite kurumlardan oluşan bir komisyon teşkil edilir. Komisyon, yaptıracağı yazılım veya programla, tüketicilerin o tarihler aralığında, hangi bankadan ne kadar kredi kullandığını ve aradaki zararı belirleyebilir. Daha sonra bu rakamlar, başvuran tüketicinin hesabına alacak olarak geçirilir. Hiç değilse başvuran tüketicilere yargıya gitmeden, mahkemeleri meşgul etmeden ve hakem heyetlerini tıkamadan çözüm yolu açılmış olur. Bu yapılmadığı takdirde çok yakında yeni mağdurlar ortaya çıkacak."

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR