Evin havasını değiştirmenin 25 yolu
Yaratıcılıkta Derya Baykal kadar sınırları zorlamak, dekorasyon deyince kasılıp kalmamak şart değil. Çok ucuz ve eğlenceli küçük dokunuşlarla evinizde yeni bir ruh yaratmak mümkün. Evler kalbin aynasıdır, yalan nedir bilmez onlar.
ABONE OL1. Atma festivali
İnsanın gözü her şeye çok kolay alışır, burnunuzun dibindeki gazete yığınları, yanlışlıkla sehpanın üzerinde unutulmuş bir vazo sanki hep oradaymış hissi verir. Her şeye fazlalıkları atma festivaliyle başlayabilirsiniz.
2. Geri dönüşüm modeli
Bu işe çok para da harcamak istemiyorsunuz, değil mi? Biraz yaratıcılık, biraz sabır gerekli. Bir meyve sandığını sehpaya dönüştürebilir, pet şişelerden abajur yapabilirsiniz. Hem havalı hem de ucuz bir yöntem.
3. Yastık sorunsalı
Koltuğun üstüne köşe yastığı yığma işini ilk kim, ne zaman bulmuş bilinmez. şık duruyor mu? Duruyor. ışe yarıyor mu? Yarıyor. Her zaman mı? Hayır!
4. Mum dikmek
Mum dünyası giderek çeşitleniyor. Renk, model, koku namına ne ararsanız var. ‘Sehpanın üstündeki mumu bir kez olsun yaktın mı?’ derseniz, evet, işlevsellik kısmı tabii ki sorunlu. Ama dekorasyon biraz da böyle bir şey.
5. Aydınlatma oyunu
Bazen sadece aydınlatma modeliyle oynayarak bile bir odanın havasını değiştirebilirsiniz. Yerden yükselen ışık her zaman daha iyidir. Küçük küçük çok sayıda ışık kaynağı farklı versiyonlar yaratabilmeyi sağlar.
6. Eskici kolajı
Antikacı ayrı bir dünya, hem öyle bir zevkinizin hem de bu işe ayıracak paranızın olması gerekiyor. Ama eskiciden alınacak bir eski tahta bavul, bir dikiş makinesi sehpası, bir kenarı kırık abajur girdiği odalarda ruh değişimi yaratacaktır. Vintage olduklarını her fırsatta dile getirirseniz müthiş bir dekorasyon trendsetter’ı olabilirsiniz.
7. Saçma çerçeveler
Sevdiğiniz bir kitaptan bir sayfa, acayip bir çikolata ambalajı, garip bir gazete kupürü… Akla ilk anda gelmeyecek şeyleri çerçeveleyip duvarınıza asmak, emin olun sadece size özel hava yaratır.
8. Banyo muhafazakârlığı
Hem renk hem dekorasyon açısından insanların farklılıklara en az cesaret ettiği yer banyodur. Niye banyo duvarına tablo asılmasın, niye saçma bir abajur sallandırılmasın, niye küçük bir kitaplık kurulmasın, niye duvarlar dergi kırpıklarıyla kolajlanmasın? Hem otururken sıkılmaz insan.
9. Aynanın faideleri
Doğru yere konduğunda ışığı artırır, mekânı derinleştirir. Hele geometrik kesilmiş farklı aynalarla çok çeşitli göz oyunları yaratılabilir. Fazlası zarar diyelim.
10. Sanatsal doping
Orijinal tablo satın almak maliyetli bir iş olabilir. Ama genç sanatçıları takip etmek, onların işlerini satın almak onlara destektir. Ayrıca sandığınız kadar pahalı da değildir. Bu da bana uymaz diyorsanız, iyi bir röprodüksiyonu duvarınıza asmaktan çekinmeyin. Evinizi sanatsız bırakmayın.
11. Canlı çiçek katkısı
Evin tarzı, koltuğun rengi, perdenin modeli ne olursa olsun, çiçek ruh katar, canlandırır, tazeler. Ama üstünde damla taklidi olan plastiklerden uzak durmak şart.
12. Tersini yap
Gayet pop-art döşenmiş bir salona göbekli halı, high-tech bir çalışma odasına dantel örtüler koymak… Saçma, hatta belki çirkin bulabilirsiniz. Ama güzellik bazen böyle şeylerden doğuyor.
13 . Derya Baykal dokunuşu
Paket lastiğinden, manav poşetinden bile neler yapabilen bir insan kendisi. Böyle el becerileriyle dekoratif bir sürü nesne üretmek mümkün. Bazen insanın aklına ‘Peki bu ne işe yarayacak?’ sorusu geliyor ama galiba bu ekolden ilerleyecekseniz bu tür sorular sormuyorsunuz.
14. Feng Shui dalgası
Köşelere aydınlatma, ev tekstilini düz renklerden seçmeye, kırmızı ve sarıyı bol bol kullanmaya, bitkilerle huzuru bulmaya çalışırken yaşam enerjinizi tüketecek kadar yorulabilirsiniz. Bir de Feng Shui’de giriş kapısı tuvaletin yanına gelmemeli, misafirler sifonun suyu gibi akar gider gibi kurallar var. Artık kapıyı mı sökersiniz tuvaleti mi karar verin.
15. Badananın büyüsü
O kadar ağır mesaili işten söz ettik ama çok basit bir yol da var: Evde her şey yerli yerinde kalsa da duvarların rengi bir anda bütün havayı değiştirir. Üç gününüzü ayırıp evinizi yeniden döşemiş gibi neşeyle boya kokusunu içinize çekebilirsiniz.
16. Raftan korkma
Yeni model mutfaklar her şeyi dolaplamak, ortada hiçbir şey bırakmamak mantığı üzerine kurulu. Temizlik açısından anlamlı olabilir ama o kompartıman havasına da mahkum kalmayın. En azından bir tane açık rafınız olsun, desenli tabaklarınızı, güzel çaydanlıklarınızı, saçma kupalarınızı dizin.
17. Fayans çeşitliliği
Mutfağınızı, banyonuzu sıradanlaştıran o akıllı uslu ve hepsi birbirinin aynı fayanslar olabilir. Değiştirmeye zaman ve bütçe ayırdıysanız farklı desenlerden bir kolaj yapmayı, bordür atmayı ya da sadece fayanslarla bir desen yaratmayı deneyebilirsiniz. O kadar zor değil, biraz cesaret.
18. Cinlik olarak cibinlik
Tabii zevk meselesi ama çok basit yöntemlerle yatağın tepesine yapılacak tülden bir cibinlik odanın halini edasını değiştireceği gibi asli fonksiyonu da yaz aylarında işe yarayabilir. Sivirisineksiz uykuyla sivrisineklisi bir olur mu?
19. Çocuk odası klişesi
Kızlara pembe, erkeklere mavi bombardımanından öncelikle kurtulmak, bebeleri farklı renklerle erkenden tanıştırmak lazım. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler onun için yeni olabilir ama artık bu klişe de değişsin. Duvarlara asılan masal kahramanı çeşitliliğini biraz geliştirmeye ne dersiniz?
20. Koridoru kullanın
Bir koridoru sadece bir odadan diğerine geçiş maksatlı kullanmak yer israfıdır. Kitaplığınızı çıkarın, ayakkabılarınızı dizin, CD’leri, plakları raflayın. Koridora yayılmak odaları ferahlatır.
21. Retro tekno
Eski bir radyo, VHS video, 60’lardan kalma buzdolabı, siyah-beyaz mini bir televizyon, hatta ilk cep telefonlarından bir numune… Tarihten silinmiş teknolojik alet edevat havalı bir dekorasyon nesnesine dönüşebilir, unutmayın.
22. Banksy şart değil
Tabii ki graffiti ayrı bir yetenek ama herkesin de Banksy olması gerekmiyor. Ya eli resme yatkın bir arkadaşınızı graffiti için kandırın ya da daha güzeli, çok basit stencillerle kendi duvarınızı desenleyin. Çok kalabalık odalarda basma yapabilir, dikkat.
23. Kasap perdesi
Evdeki bazı kapılar o kadar gereksiz ki… ıtiraf edin, hayatınızda bir kere bile kapatmadınız bazılarını. ışte o gereksiz olanları sökün ve yerine literatüre ‘kasap perdesi’ olarak geçen nesnelerden alın. Zevke göre boncuklusu da var, kağıttan olanı da… Emin olun, büyük değişim.
24. Saksı şenliği
Mevsim de geldi. Varsa balkonunuza, yoksa ev içine çiçek dikebilirsiniz. Fakat sırrımız, piyasada satılan düz plastik saksılardan kaçınmak, mesela eski tencerelere, konserve tenekelerine, ilgisiz kutulara dikmek. Delik açamıyorsanız dibine çakıl taşı koyun, araları su tutsun.
25. Üç seçenek
Bütün bunlar çok sıkıcı mı geldi? O zaman üç seçeneğiniz var: a) Bir iç mimarla anlaşıp bedelini paşa paşa ödemek. b) Koltuğundan avizesine, kitaplığından bardak altlığına kadar her detayla komple oda satan mağazalara gitmek. c) Bahar yorgunluğuna teslim olup ‘Bu iyidir’ diyerek evinizin bu haline sarılmak.