28 Şubat'ın 21. yılı

Ramazanoğlu, 28 Şubat'ın 21. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, bu dönemde adaletin uygulanmadığı, birilerinin ikinci plana itildiği ve başkalarının da öncelendiği durumlarda toplumsal sınıfların oluştuğunu bildirdi.

Türkiye'nin yıllarca bu sıkıntıyı yaşadığını, hukuku hiçe saymayı kendine hak bilen, kendini milletin efendisi olarak gören yönetim anlayışının yıllarca hakim olduğunu belirten Ramazanoğlu, 28 Şubat'ın toplumsal kutuplaşmanın zirve yaptığı dönemin sembolik günü olduğunun altını çizdi.

Ramazanoğlu, şunları aktardı:

"Bu dönemde özellikle inancı doğrultusunda yaşamak isteyen kadınlar üzerinde büyük bir baskı oluşturuldu. Belki de tarih boyunca kadın figürü hiç bu kadar siyasallaştırılmamıştı. Zira kadın, inancı üzerinden siyasal bir figüre dönüştürüldü ve 28 Şubat'a giden yolun ana hatları kadın üzerinden oluşturuldu. Bunu yaparken de öncelikli olarak medya devreye sokuldu. Medya yoluyla yaptıkları algı operasyonları belki de askeri harekattan daha etkili bir silah olarak kullanıldı. Başörtüsü 'siyasi bir simge'; başörtülü kadınlar 'rejim düşmanı' olarak tanımlandı. Türkiye'de tahsilli kadınların dindar olma hakkı ellerinden alındı. Bir seçim yapmak zorunda bırakıldılar. O dönemde devlet memuru olarak çalışan ben de ciddi travmalar yaşadım. İnancımız gereği ve hayat tarzımız olan başörtüsü ile çalışmamamız için bir tercihe zorlandık. Tercihimiz şüphesiz başörtümüz oldu. Bundan vazgeçmeyeceğimizi haykırdık. Biz kadınlar bu baskıların altında ezilmedik daima dik durduk. Ne benliğimizden ne inanışımızdan ne de değerlerimizden vazgeçtik. İşte bu yüzden 28 Şubat bir kadın hareketidir."

O dönemde zirve yapan baskılar neticesinde bilinçli bir neslin ayağa kalktığına ve Anadolu'yu adım adım gezdiğine işaret eden Ramazanoğlu, "2002 yılından itibaren özgürlük adına önemli adımlar atıldı. AK Parti hükümetlerimiz ile başlatılan bu kutlu mücadelede halkımız adına elde edilen her bir kazanım milletimizi daha da cesaretlendirdi. Ne zaman ki siyasallaştırılan kadın ve ona bağlı olarak sembolik hale getirilen başörtüsü serbestliği için uygun zemin oluşturuldu, işte o günden itibaren 28 Şubat'ın bin yıl sürecek denilen izleri silinmeye başlandı." dedi.

15 yıllık dönemin aslında hiç kolay geçmediğini dile getiren Ramazanoğlu, "Bu dönemde de milletimize ve milletimizin iradesine karşı müdahalelerde bulunulmak istendi. Ancak milletimiz bundan sonra artık vesayetlere boyun eğmeyeceğini ve iradesinin her daim arkasında duracağını gösterdi. Zorlu süreçlerin zihinlerde ve benliklerde oluşturduğu derin kırıklar bugün birer birer tamir ediliyor. Hak ve hürriyetlerin korunduğu, kadınların her alanda özgüvenle ve benlikleriyle yer aldığı günlere geldik." ifadelerini kullandı.