Cafcaf Dergisi Balkan Savaşları'nı kapağına taşıdı

Cafcaf, beş bucuk milyon Müslüman'ın Avrupa'dan sürüldüğü ve beş milyondan fazlasının da ya kaçarken hastalık veya açlık sonucu öldüğü zikredilen Balkan Savaşları'nı kapağına taşıdı.

100 yıl oldu! Çıkalım Gidelim Urumelimize!

1912 yılında başlayan ve yaklaşık iki bucuk milyona yakın Müslüman'ın öldürüldüğü altı yüz bin Müslüman'ın Türkiye'ye göçe zorlandığı büyük Balkan Göçü'ne dikkat çeken Cafcaf, kapağında; Balkan türküsüne atfen: "Çıkalım Gidelim Urumelimize" sloganıyla "Balkanlar'da evimizi, ocağımızı, tarlamızı, kanımızı bıraktık geldik. 100 yıl oldu. En azından tapulu topraklarımızı ve vakıf mallarımızı geri almamız lazım!" dedi.

Belediyelerdeki negatif ayrımcılıktan Gandalf Aleyhisselam'a

Dolu içeriğiyle dikkat çeken dergi son yıllarda sıklıkla gündeme gelen belediyelerdeki "kendi seçmenine negatif ayrımcılığa" değinmiş, durmamış oradan Gandalf Aleyhisselam'a, siyasi liderlerin öfkeli hitabet sanatlarına, tesbih çekmenin asabiyete faydasına, yabancı dilde eğitimin yabancı etkisine, çağdaşlığın devrimciliğinin devrilmesine, yufkanın öfkesinden etimolojiye, Kız Kulesi'nden Yusuf Kaplan'a, metrobüsten Divan Edebiyatı'na, Mario'dan İsrail Pastırması'na kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Yıldız Ramazanoğlu'nun çizgiöyküleştirilmiş güzel bir hikayesi de dikkatleri çekiyor.

Cafcaf'ın bu sayısında yine usta kalemler yer alıyor. Hüsrev Hatemi öfkeyi işlerken  Bünyamin Yılmaz medyayı analiz etmiş.. Son yılların beğenilen öykücüleri Güray Süngü ve Ömer Faruk Dönmez köşeleriyle yer alırken Fuat Kına ise radikal ruhlara tazelik üflemiş. Suavi Kemal Yazgıç hayırlı öfkeler dilerken Ulvi Alacakaptan sinirlerine hakim olmuş. Salih Kılınç ise edebiyat dergilerindeki postmodern sığ, kötü ortamlardan sözü açıp "benim derdim hasbilik, önce insanlık kardeşim" demiş.

İşte derginin kapağı: