"Engizisyon kurbanı oldum!"

Brüksel milletvekili Mahinur Özdemir, 1915 olaylarıyla ilgili gördüğü baskıyı engizisyona benzetti.

ABONE OL
GİRİŞ 28.06.2015 09:54 GÜNCELLEME 28.06.2015 09:54 Dış Politika
"Engizisyon kurbanı oldum!"
"Engizisyon kurbanı oldum!"

Avrupa'nın ilk başörtülü vekili olan Özdemir, şöyle dedi:

Partim “Ermeni soykırımını kabul ediyorum” diye bir bildiriye imza atmamı istedi. Bunu sadece benden istediler. Belçika'nın soykırım demediği bir olayı benim üzerimden baskı aracı yapmaya çalıştılar. Karşı çıktım diye 12 saat içinde ihraç ettiler.  

Bu haftaki pazar röportajım Brüksel milletvekili Mahinur Özdemir hanımefendi ile. Brüksel'e yaptığım 1 günlük seyahat esnasında misafirperverliği, sıcak sohbeti ve ayırdığı değerli vaktinden dolayı kendisine teşekkür ederim. Mahinur Özdemir'i çoğumuz Avrupa'daki ilk başörtülü vekil olarak tanıdık, Mahinur Hanım'ın tercihli seçmen listesinde listenin başında olmamasına rağmen seçilen az sayıda vekilin arasına genç yaşında girmesinin hikayesinden, son dönemde partisinden Ermeni Soykırım'ını kabul etmediği için haksız şekilde ihraç edilmesine kadar bir çok şeyi konuştuk. 10 parmağında 10 marifet olan başarılı siyasetçi aynı zamanda bir anne ve eş, Yusuf İhsan isminde bir oğlu var ve şu anda da 7 aylık hamile. 

* İlk seçildiğiniz dönemi anlatır mısınız? İtiraz edenler oldu mu?

88 kişilik bir listede 22. sıradaydım. 150 kişi tarafından oy birliğiyle yapılan bir listeydi. Medya yasağım vardı o dönemde de. Medyanın tek ilgi odağı başörtüsüydü ve benim kişiliğim değildi anlaşılabilir bir yasaktı o yüzden. Seçildikten sonra da yemin törenim çok medyatik geçti. 5 yıllık dönemde ise, hem halkın hem medyanın güvenini kazandım. Kolay olmadı. Biraz farklı olduğunuzda eşit şartlarda yarışmıyorsunuz herkesle.

* Türkiye'de mecliste başörtülü vekil yokken siz Avrupa'da parlementodaydınız, ne tür problemler yaşadınız?

2009'da eski parti başkanım bir bayandı ve hem o süreçlerde hem de yeni yaşadığım ihraç sürecinde de bana çok destek çıktı. “İlk pantalonlu bayan meclise geldiğinde nasıl olay olduysa burada da olabilir, insanlar seni tanıyacaklar çalışmalarına odaklan” demişti. Biz de öyle yaptık zaten. Geçtiğimiz dönem en çok soru önergesi veren milletvekillerinden birisiydim. 

* Peki 2. dönem, yeni başkanla durum nasıldı?

Ciddi sıkıntılar yaşadım. Ne zaman problem yaşasak, yeni başkan bana, “Biliyorsun ben 2009'da başkan olsaydım sen asla milletvekili olamazdın” derdi. Yani ondan bir talepte bulunmamam gerektiği mesajını verdi. 

* Ne gibi talepleriniz olabilirdi?

Makul taleplerdi. Biz tercihli oylarla seçiliyoruz. Geçen yılki seçimlerde de sıralamam çok görünür olmamasına rağmen partinin en yüksek 5. oyunu alarak seçildim. Herkesin oyu düşüşteyken oyunu yükselten iki vekilden birisiydim. Komisyon başkanlıkları istedim, vermedi. 

* İhraç edildikten sonra başka partilerden yaklaşanlar oldu mu?

Oldu. 1915 olaylarının yüz yıl ilerisindeyiz ve Belçika medyası da bu konuya çok önem veriyor. Aynı zamanda da benim medyada çıkan röportajlarımın sonrasında haksızlığa uğradığımı kabul ediyorlar. Çünkü modern engizisyonun kurbanı olmuştum. 2 ay sonra bebeğim dünyaya gelecek, meclis de tatile girecek. Bu zaman diliminde geleceğimle ilgili düşünmeye vaktim olacak. 

* Siyaset fikri ilk ne zaman çıktı?

Ailem 45 yıl önce buraya gelmiş. Ama ben 11 yaşındayken çifte vatandaş oldum. Partiler oy talebi için ziyaretlere geliyordu, ben de madem Belçika vatandaşıyız, daha aktif olmalıyız diye düşündüm siyasetin içinde temsil edilmeliyiz dedim. 2004 yılında bu partiye oy vermiştim zaten. Hem partiye üye oldum. Hem toplantılara katılmaya başladım. Teklif de onlardan geldi, yerel yöneticilerin dikkatini çektim. 

* İlk seçildiğinizde çok gençmişsiniz.

18. sıradaydım ve teşkilatın 2 sandalyesi vardı sadece, imkânsız gibiydi kazanmak. 23 yaşındaydım o zaman. Kahve kahve, dernek dernek dolaşıyordum ve bana kız çocuğu gözüyle bakıyorlardı. O zaman bekardım. “Üniversite okudum, çalıştım, masterım da var, illa evli mi olmak gerekiyor?” demiştim. O mahallede yetiştiğim için çocuk gözüyle baktılar. O kabuğu kırmak çok zor oldu. 

* Milletvekiliyken evlendiniz ve anne oldunuz, şimdi de 2. çocuk geliyor, nasıl yetişiyorsunuz?

Ailem çok yardımcı oluyor. Yusuf çok anlayışlı bir çocuk. Benim ani çıkışlarıma, gece yarısı toplantılarıma alışık. Sadece çarşamba günlerim tamamen Yusuf'a ait. O gün hiç toplantım olmaz. 

KAYNAK : Türkiye
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR