"DTK toplantısında 'demokratik özerklik' kararını yanlış buldum"

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, milletvekili Tan ve avukatı hazır bulundu.

Tan, savunmasında, üzerine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, hiçbir örgüte üye olmadığını ileri sürdü.

Terör örgütü PKK'nın sözde yasama organı konumunda olan Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) faaliyetlerinin hala devam ettiğini ve yasal olmadığına dair herhangi bir kararın bulunmadığını savunan Tan, şöyle devam etti:

"DTK'nın toplantıları hala da devam etmektedir. Başkanı ve yeri mevcuttur. 2013'te resmi dilekçe ile tüm pozisyonlarından çizgisini doğru bulmadığım dolaysıyla istifa ettim. DTK toplantısında 'demokratik özerklik' kararı alınınca, ben çıkıp bunun yanlış olduğunu söylüyorum. Türkiye'nin ayrılmasının yanlış olduğunu söylüyorum. Ayrılmanın şartları yoktur diyorum."

- "PKK terör örgütünün hiyerarşisinde yer almadım, yöneticilik yapmadım"

Hayatında hiç kimsenin çağrısıyla gösterilere katılmadığını iddia eden Tan, "PKK terör örgütünün hiyerarşisinde yer almadım, yöneticilik yapmadım." ifadelerini kullandı.

Tan, Diyarbakır Valiliğince 2012 yılında gerçekleştirilmesi planlanan nevruz etkinliğinin yasaklanmasına rağmen güvenlik güçlerince oluşturulan barikatı geçmek için "Siz ne yapıyorsunuz?" diyerek bir polise yumruk atmaya çalıştığı yönündeki iddiayı kabul etmedi.

Duruşmada dinlenen tanık polis memuru ise Tan'ın yumruk attığına, güvenlik güçlerine cebir ve şiddet uyguladığına şahit olmadığını öne sürdü.

Mahkeme, 6 polis memurunun olaya ilişkin beyanlarının alınması için bulundukları illerin nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine talimat yazılmasına ve Tan'ın duruşmadan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

- İstenilen ceza

İddianamede, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan hakkında, "silahlı terör örgütünü kurma ve yönetme", 6-8 Ekim olaylarında "suç işlemeye tahrik" ve "2911 sayılı yasaya muhalefet", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 17,5 yıldan 38,5 yıla kadar hapis ve mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.