Uzak durulması gereken beyazlar
Unu, şekeri ve tuzu hayatımızdan çıkarırken diğer beyazlara haksızlık etmeyelim.
ABONE OLDiyetisyen Ayşegül Bahar'a sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı "beyazlar"ı sorduk. Hangisini nasıl ve ne kadar tüketmemiz gerektiğini öğrendik.
Yumurta Anne sütünden sonra besleyici yönü en kuvvetli besin olan yumurtaya yıllarca sırtımızı döndük. Kabahati kandaki kolesterol düzeyini yükseltmesiydi... Son yıllarda yapılan çalışmalar ise yumurtanın sağlıklı beslenme düzeni içinde yer alması gereken önemli bir besin öğesi olduğunu gösterdi. Diyetisyen Ayşegül Bahar, yumurtada bulunan "kolin"in vücuda girdiğinde "fosfotidil kolin"e dönüştüğünü belirterek, "Vücutta yeterli fosfotidil kolin olmayınca karaciğerde hem yağ hem kolesterol birikiyor" diyor. Kan yapımında kullanılan demir ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkili olan selenyum açısından da zengin olan yumurta, C vitamini dışında hemen hemen tüm vitaminleri içeriyor, beynin fonksiyonlarını güçlendiriyor.
Süt Kan basıncını düşürüyor, içeriğindeki kalsiyum, fosfor, magnezyum ve protein kemikleri koruyor. Günde iki-üç bardak süt içenlerde kolon kanseri riski yüzde 54-63 oranında azalıyor. Öğünlerle beraber alınan sütün, içindeki kalsiyum sayesinde, hem yağ emilimini azalttığı hem de dışkı yoluyla yağ atımını artırdığını bildiren çalışmalar var. İçeriğindeki triptofan adlı madde uyumaya yardımcı oluyor.
Ancak içeriğindeki zararlı mikroorganizmaların yok edilmesi için sütün pastörize olması önem taşıyor. Çocukların enerji ihtiyacı açısından iki yaşına kadar yağlı süt içmeleri, daha büyüklerin yavaş yavaş yarım yağlı süte geçmeleri, erişkinlerin ise az yağlı ve yağsız sütleri tercih etmeleri öneriliyor.
Peynir İyi bir protein kaynağı, kalsiyum ve fosfor zengini olan peynir, ağızda asit birikimini önlüyor. Tüm hayvansal besinlerde olduğu gibi kansızlıkla mücadelede etkili olan B12 vitamininden de zengin... Laktoz oranı çok düşük olduğu için laktoz intoleransı olanların rahatlıkla tüketebilecekleri bir süt ürünü... Öncelikle kaynağının güvenilir olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Yapımından sonra yeteri kadar bekletilmeyen peynirler, kısırlığa kadar pek çok hastalığa neden olan brusella (Malta humması) taşıyabiliyor. Açıkta satılan peynirler bu açıdan tehlikeli.
Sarımsak Protein, A, B, B2 ve C vitaminleri, kalsiyum, çinko ve potasyum yönünden zengin... İçindeki kükürt bileşikleri bakteri, virüs mantar ve parazitlerle mücadelede etkili... Sarımsağa kokusunu veren ve bir kükürt bileşiği olan allisin, güçlü bir antibiyotik etki gösteriyor. Allisinin ortaya çıkması için sarımsağın ezilmesi ya da doğranması gerekiyor.
Doğadaki en fazla germanyum içeriği sarımsakta bulunuyor ve germanyumun anti kanser etkisi bilim çevrelerince kabul görüyor. Sarımsak tüketmek ayrıca kan basıncını ve kan şekerini düzenlemeye yardımcı oluyor. Ancak sarmısağa kokusunu veren ve antibiyotik özelliği bulunan allisin, piştikten sonra kayboluyor. Bu nedenle çiğ tüketilmesi daha faydalı. Günde bir çay kaşığı sarımsak tüketimi öneriliyor. Aşırı tüketilmesi kan basıncında aniden düşmeye neden olabiliyor.
Yoğurt İyi bir protein kaynağı olmasının yanı sıra A,B ve E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor ve magnezyum içeriği zengin... Süt şekerini laktik aside çevirdiği için hem laktoz intoleransı olanların kullanabileceği bir besin hem de süte göre şekerin aside dönüşmesi sebebiyle kalorisi daha düşük. İçeriğindeki yararlı bakteriler sayesinde bağırsak dostu...
Sütteki şeker ve peynirdeki tuz düşünüldüğünde bu gruptaki en iyi besin olarak yoğurt öne çıkıyor. Yoğurt, kronik diyabet, ishal, gut ve dizanteri gibi hastalıklara karşı tedavi edici, vücudu radyoaktiviteye karşı koruyucu, tümör ve kanser oluşumunu önleyici özelliklere de sahip... İçeriğindeki probiyotikler bağışıklığı güçlendiriyor.