Kalp sağlığıyla ilgili hayati uyarılar

İdeal kiloya ulaşmak için verilen her 5 kilo büyük tansiyonu 1, küçük tansiyonu 0.5 oranında aşağı çekiyor. Kötü kolesterolün 100'ün altında olması kalp krizi riskini 2,5 kat azaltıyor.

Medical Park Göztepe Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr.Bahadır Dağdeviren, kalp sağlığıyla ilgili soruları yanıtladı:

*Kalp-damar hastalıklarının Türkiye'de görülme sıklığı nedir?

Türkiye'de ölüm nedenlerinin yaklaşık yüzde 55'i kalp-damar hastalıklarından kaynaklanmaktadır. Her bin hastadan 1'inin bypass ameliyatına gittiğini biliyoruz. Erkeklerde kadınlara göre oran biraz daha yüksektir ve kırklı yaşlarda artmaya başlar. Kadınlarda ise daha sık olarak ellili yaşlarda menopoz sonrası görülmektedir.

Sağlıklı kalp nedir?

Sağlıklı kalp; kişinin vücudunun ihtiyacı olan kan dolaşımını sağlamaya yeterli olan kalp demektir. Bu, bazı kişiler için dakikada 60 kez bazı kişilerde ise 80 kez atan bir kalp anlamına gelir.

Herkesin vücudunun kan dolaşımına olan ihtiyacı birbirinden farklıdır. Önemli olan kalbin bu ihtiyacı zamanında ve yeterli ölçülerde karşılayabilmesidir.

*En yüksek ölüm nedeni olarak bilinen ilk 3 kalp- damar hastalığı nedir?

Koroner kalp rahatsızlığı denilen hastalık, kalp krizleri ve kalp yetersizliği ile seyrediyor. Ani kalp krizi ya da kalbin durması şeklinde olabiliyor. Kalp krizini atlattıktan sonra kişinin kalbinde çok büyük bir sekel bırakmışsa kan yetersizliği, pompa yetersizliği şeklinde ölüme gidebiliyor.

* Kadın ve erkekte en sık görülen kalp hastalıkları nelerdir?

Kadınlarda en sık kalp kapak hastalığı, doğumsal kalp hastalığı, erkeklerde ise en çok kalp damar hastalığı ve aort anevrizması görülür.

* Bu hastalıkta en büyük ihmal nedir?

En büyük ihmal kilo fazlasıdır. Birçok şeye neden olduğu gibi kalp-damar hastalıklarına da neden oluyor. Kilo fazlasının dışında diğer en önemli etken sigaradır. Stres ve üzüntü de başlıca etkenler arasında sayılabilir.

* Kilo fazlası nelere neden olur?

Kilo fazlası; kalbin dolaştırması gereken kan miktarının artması yani iş yükünün artması anlamına gelir. Kilo fazlası ayrıca vücutta insülin direncine neden olur. Fazla insülin salgılanmasına, damarların kalınlaşmasına ve koroner kalp hastalığına neden olur.

* Kalbimiz kendini y eniler mi?

Yeniler. Her 17 günde bir kalbin kasılan proteinleri yıkılır ve yeniden yapılır. Yıkım ve yapım aşamasında kişiye özel, özgün proteinler yapılmaktadır. Bu proteinlerin kodlanmasında birtakım bozukluklar olduğunda bazı hastalıklar ortaya çıkar. Buna hipertrofik kardiomiopatiler diyoruz.

Bu belirtiler varsa dikkat

İlk belirti göğsün ortasında hissedilen ağrıdır

* Ağrı daha sonra sırta, omuzlara, kollara da vurur. n Ağrı dışında nefes darlığı, n Nabızda düzensizlik,

* Bacaklarda ödem ve

* Aşırı halsizlik de kalp hastalıklarının önemli bulgularıdır.

Deprem gibi önceden tahmini zor

Eldeki imkanlarla kişinin gelecekteki kalp krizi riskini belirlemek mümkün; ancak ne şekilde ve nasıl olacağını söylemek tıpkı deprem gibi mümkün değil.

* Yüksek kalp krizi riski taşıyan kişilerde hassas noktalara dikkat edilmesi halinde bu riski ortadan kaldırmak mümkündür.

Mesela Hemoglobin A1C dediğimiz 3 aylık kan şekeri oranını yüzde 1 aşağı düşürmek, kalp krizi riskini yüzde 11 oranında azaltır.

Düşük nabız uzun ömür demek

Nabız ve tansiyon ne kadar düşük olursa ömür o kadar uzun olur. Hayatın tamamı boyunca kalp atış sayımız bellidir. Ne kadar yavaş atarsa bu limiti o kadar geç doldururuz, ne kadar hızlı atarsa bu limiti çabuk doldururuz. Spor ve meditasyon kalp atım sayımızı azaltmaya yarayan başlıca aktivitelerdir.

Risk varsa ani ölüme karşı dikkatli olunmalı

Daha önce kalp krizi geçirmiş ve kalp yetersizliği belirli oranlarda kalmış hastalar, ani kalp durması yani ani ölümler konusunda riskli hastalardır.

Enjeksiyon fraksiyonu dediğimiz kalbin pompalama gücü azalmış, yavaşlamış hastalar, kalp kasında aşırı kalınlaşma olan kişiler ve kalp kapakçığı hastaları da bu risk grubu içindedirler.

Kalp krizi bayılmadan da olabilir

'Kalp krizi nedir' sorusunun yanıtını maalesef halkımız bilmiyor. Kalp krizi, kalp damarında başlayan ağrı, baskıdır.

Tıkanan damarın büyüklüğüne paralel olarak oluşan hasar da büyük olur. Birçok kalp krizi geçiren hasta 'ben kalp krizi geçirmedim, çünkü bayılmadım' diyor.

Ama hepsinin bayılması, nabzının yavaşlaması gerekmiyor. Bayılma ve kalp durması meselesi ile kalp krizini birbirinden ayırmak gerekiyor bu çok önemlidir.

Kalp krizi sırasında öksürürseniz o refleksle nabız hızlanır. Bu da hastaneye gidene kadar bayılmanızı, şuurunuzu yitirmenizi önler.