BM'ye Mursi çağrısı

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine, Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine ilişkin Mısırlı makamların soruşturulması çağrısı yaptı.
 
HRW'den yapılan açıklamada, "Bir sonraki oturumu 24 Haziran'da gerçekleştirilecek BM İnsan Hakları Konseyi, Mısır'da yaygın kötü muamele ve Mursi'nin de ölümünü içeren büyük çaptaki insan hakları ihlallerine ilişkin bir soruşturma açmalıdır." ifadesine yer verildi.
 
Mursi'nin fiziksel durumunun açık bir şekilde kötüye gitmesi ve tedavisi için yapılan ısrarlı taleplere Mısır hükümetinin duyarsız kaldığı belirtilen açıklamada, "Mursi'ye yapılan kötü muamele, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Mücadele kapsamında işkence seviyesinde olabilir." değerlendirmesinde bulunuldu.
 

HÜCRESİNDE YATAK YOKTU, SOĞUK BETONDA YATIYORDU

Söz konusu açıklamada, Mursi'nin hapishanedeki zorlu yaşamına da değinildi.
 
Açıklamada, Mursi'nin, ailesine hücresinde yatak olmadığı, soğuk betonda yatmaktan boynunun ve sırtının ağrıdığını söylediği aktarıldı.
 
Mursi'nin sol gözünde bir sorun olduğu, hapishane doktorunun ameliyat edebileceği ancak ameliyat sonrası takibinin yapılmayacağının söylediğinin belirtildiği açıklamada, Mısırlı liderin bağımsız sağlık görevlilerine muayene olma talebinin de sürekli olarak görmezden gelindiği kaydedildi.
 
Mursi'nin diyabet hastası olduğu ve birkaç kez yeterli sağlık hizmeti sağlanmadığı için şeker komasına girdiğinin vurgulandığı açıklamada, Mursi'nin hayatından endişe ettiği için hapishane yemeklerini yemekten kaçındığı ve bunun için konserve gıdalar tükettiğine işaret edildi.
 
HRW'ye konuşan bir aile üyesi Mursi'nin mahkeme salonunda bile diğer mahkumlardan izole edildiğini ve basının bu duruşmalara girmesinin yasak olduğunu aktardı.
 
Mursi'nin cezaevinde gazete okumasına ve televizyon izlemesine izin verilmediğini aktaran aile üyesi, Mursi'nin cezaevindeki izole yaşam koşullarının Başsavcı Hisham Bereket'in Haziran 2015'te suikaste kurban gitmesinin ardından daha da kötüleştiğini söyledi.