Türkiye düşmanlıkları tavan yaptı, gözlerine perde indi

Türkiye'nin terör örgütü PKK/YPG/SDG'ye karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı devam ediyor. Operasyonun başladığı ilk günden bu yana dünyadan da açıklamalar yapılıyor.

AVRUPA'NIN GÖZÜNE PERDE İNDİ

Türkiye'nin terör örgütüyle mücadelesini kınayan Avrupalı ülkeler bir kez daha ikiyüzlülüklerini ortaya koydular. DAEŞ ile mücadele ediyor diyerek "kahramanlaştırdıkları" teröristlerin gerçek yüzünü görmüyorlar ya da göremiyorlar. İki gün önce Fransa ve Almanya'da PKK yandaşları kentleri birbirine katmış çok sayıda Türk vatandaşını yaralamıştı. Ancak polisler olaya müdahale bile etmemişti.

Avrupalı ülkeler bununla da kalmadı. Çok sayıda ülke harekat sebebiyle Türkiye'ye silah satışını askıya alırken, ABD yönetimi de yaptırımlar uyguladı.

İKİYÜZLÜLÜK HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Avrupalı devletlerin bu iki yüzlülüğü her geçen gün ise artıyor. Suudi Arabistan elçilik binasında vahşice bir gazeteciyi katletti sesleri çıkmadı. Yaptırım uygulamak yerine ülkeye daha fazla asker ve mühimmat satışı gerçekleşti. Mısır'da Sisi yönetimi seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi darbeyle indirdi, sokak olaylarında binlerce muhalif Mısır vatandaşını katletti yine sesleri çıkmadı. Sisi'yi yalnızlaştırmak yerine arka çıkıp diplomasi sahnesine aldılar. Filistin'de ise hemen hemen her gün İsrail devlet terörü uyguluyor ama ona da 3 maymunu oynuyorlar.

YPG TÜRKİYE'DE SİVİLLERİ KATLEDİYOR

Harekatın başladığı günden bu yana ise teröristler sivil yerleşim yerlerini hedef alıyor. 20'nin üzerinde vatandaşımız şehit edildi ama dünya bunu da görmüyor ve Türkiye'nin Kürtleri katlettiği yalanına sarılıyor.

TÜRKİYE DÜŞMANLIĞINA FRANSA PENCERESİNDEN BAKIŞ

Yıllarca Fransa'da gazetecilik yapmış Fatih Karakaya da, konunun Fransa ayağını Haber7'ye değerlendirdi.

Karaka'ya'nın sözleri şu şekilde: "Türkiye'nin Pınar Barış Harekatı elbette Fransa'yı rahatsız etti. Fransa her ne kadar PKK'yı terör örgütü olarak görse de hatta içişleri bakanlığı PYD'nin, PKK'nın devamı olarak görse de pratikte bu örgütün "Fransa'ya saldırmadığı" gerekçesi ile dokunulmuyor.

Yıllardır terör örgütü mensupları Avrupa Konseyi binası önünde çadır kurmuş ve terör elebaşının posterleri asılmaktadır.

Gerek önceki Cumhurbaşkanı Hollande gerek Macron Elysee sarayında bu örgüt mensuplarını ağırlamıştır. İnatla PKK yerine "kürt milisler" terimi kullanılmakta sık sık televizyonlarda onlar hakkında övücü yayınlar yapılmakta.

En son Siyonist çevreye yakınlığı ile bilinen Caroline Fourest onları kahraman gibi gösteren film çıkardı. Gerçi film en berbat filmler arasında yerini aldı ama yine de terör örgütünü rahatlıkla övebiliyorlar.

Fransa'nın, iktidar kim olursa olsun, dış politikasını belirleyen Bernard Henri Levy gibilerin bunda etkisi büyük.

Ancak son zamanlar da birtakım kesimler, Fransa'nın terör örgütü ile iş birliği yapmasını eleştiriyor. L'opinion haber sitesi yayın yönetmeni Jean-Do Merchet, PYD'nin sunulduğu gibi kahraman olmadığını ve Türk ordusu karşısında ağır yenilgi almasının bunun göstergesi olduğunu savunuyor.

Ayrıca, Fransız haberlerinde, Macron'un Fransız askerlerinin varlığı Türk askerine geri adım attıracağını düşündüğünü bunun böyle olmadığını görünce hayal kırıklığına uğradığı söyleniyor.

Her hâlükârda, Suudi Arabistan'a milyarca silah satarak Yemen'de katliama ortak olduğu açık iken, ambargo koymayı reddetmesine rağmen Türkiye'ye silah ambargosu koyması Fransa'yı komik duruma düşürüyor.

Zaten Türkiye 10 yılda 600 milyon Euro askeri alım yapmış.

Fransız politikacıları aslında Türkiye ile çalışmak zorunda olduklarını biliyorlar. Ama Erdoğan karşıtlığı, Türkiye'nin katliamcı gösterilmesi, teröristlerin kahraman ilan edilmesi içeride oy kaygısı nedeni ile mümkün olmuyor."