Maddeleri sıralayıp açıkladı: Barış Pınarı Harekatı hala devam ediyor

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı:

9 Ekim’de başlayan Barış Pınarı harekatı sona mı erdi yoksa harekata ara mı verildi?

Ara verildiyse kaldığı yerden devam edecek mi, ederse bu ne zaman olacak?

Türk halkının aklında bu sorular var.

Öncelikle altını çizmekte fayda olan ilk vurgu şu, Barış Pınarı harekatı aslında hala devam ediyor.

Çünkü 150 saatlik ara 9 Ekim’de başlayan operasyonun ilk haftasında kurtarılan Tel Abyad ve Rasulayn dışındaki bölgeleri kapsıyordu.

Tel Abyad-Rasulayn arasındaki 120 kilometre genişliğinde ve 32 kilometre derinlikteki hatta operasyon sürüyor. Ve son birkaç gün içerisinde bu bölgede 10’dan fazla köy daha PKK’dan temizlendi.

Sınıra sevkiyat devam ediyor. Bu da gösteriyor ki, Barış Pınarı harekatı uluslararası uzlaşma sürecinde frene basılmış olsa da hala aktif ve yakın zamanda Rasulayn-Tel Abyad dışında kalan alanlarda yeniden vites yükseltilebilir.

Hem Başkan Erdoğan hem de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın verdiği sinyaller de bu doğrultuda.

Bunun dışında Türkiye, sınır hattındaki her hareketliliği takip ediyor, kayıt altına alıyor.

PKK teröristlerinin ne haltlar karıştırdığı, hangi deliklere saklandığı, kimlerle işbirliğine gittiği ve hatta kimlerin üniformalarını giydiği bile tek tek tespit edilebiliyor.

Ruslarla ortak devriyelerde sınır hattındaki fotoğraf daha da netleşecek. PKK’nın hangi sıfatlarla hangi kılıklarla bölgede dolaşıp, dolaşmadığı daha açık şekilde, çıplak gözle görülebilecek.

O nedenle kimse "150 saatlik süre doldu, PKK hala çekilmemiş, Ruslar var diye operasyon yapamıyoruz" gibi safsatalara itibar etmesin.

Tüm bunların yanı sıra gelinen noktada Barış Pınarı’nın getirdiği bir dizi önemli kazanım var.

-Terör örgütü 444 kilometre uzunluktaki sınırımızın 120 kilometrelik koridorunda 30 kilometre güneye püskürtüldü. Geri kalan 324 kilometrelik hatta ise sınırımızdan 10 kilometre boyunca uzaklaştırıldı. Uzaklaşmayan varsa da anında müdahale edilebiliyor.

-Türkiye’nin başından bu yana öncelikli tezi PKK terörünü sınırdan defetmekti. Türkiye bunu başardı.

-PKK terör örgütünün sınırımız boyunca olası devlet yapılanması için ilan ettiği 3 kanton vardı.

Afrin, Kobani ve Cezire. 2018’deki Zeytin Dalı harekatıyla Afrin defteri kapanmıştı. Barış pınarıyla diğer iki kanton meselesi de tarihe gömülmüş oldu.

-2011’deki iç savaş başladığından bu yana ABD-İsrail’in amacı sınırımızda bir terör devleti kurdurmaktı. Bu proje imha edildi.

-ABD-PKK ittifakı öyle ya da böyle çok ciddi şekilde hasar gördü. Hatta Trump açısından bu ortaklık bitti bile.

-ABD petrol sahaları dışında PKK’ya korumalık yaptığı bölgelerden çekildi, üslerini boşalttı.

-ABD Başkanı Trump, PKK, PYD ve SDG, bu üçünün de aynı terör örgütü olduğunu itiraf etti.

-Trump PKK’nın ipliğini pazara çıkardı. PKK’nın DAEŞ’ten bile tehlikeli olduğunu söyledi.

-Bundan 1,5 ay önce ABD ile mutabakat çerçevesinde Fırat’ın doğusunda ortak devriyeye başlamıştık. Ruslar buna tepki olarak İdlib’i bombalamıştı. Manzara şöyleydi, Fırat’ın doğusunda ABD ile ortak hareket ederken Fırat’ın batısında Ruslarla papaz oluyorduk, gözlem noktalarımız tehdit altına girmişti çok ciddi bir korku pompalanıyordu, ABD ile Rusya arasında sıkışacağımız söyleniyordu. Barış Pınarı o korku senaryolarının hayal ürünü olduğunu gösterdi. Türkiye hem ABD ile hem de Rusya ile oturduğu masalardan istediğini alarak ayrıldı.

-Türkiye’nin 2011’den bu yana Suriye tezi, toprak bütünlüğünün korunmasıydı. Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozacak en büyük tehdit ise PYD-PKK yapılanmasıydı. Barış Pınarı harekatıyla o tehdit ortadan kaldırıldı, Suriye’nin toprak bütünlüğü bozulmadı.

-“Türkiye’nin hedefi Kürtler” yalanının içi boş olduğu ispat edildi. Türkiye sadece PKK teröristlerini hedef aldı, Suriye’deki Kürtlere ise daha önce olduğu gibi bugün yine kucak açtı.

-PKK-PYD-SDG adı ne olursa olsun bu terör unsurlarının Suriye Kürtlerini temsil etmedikleri bir kez daha ortaya çıkmış oldu, PKK’dan zulüm gören Tel Abyad ve Rasulayn halkları Mehmetçik’i sevinçle karşıladı.

-Türkiye’nin sivil hassasiyeti de bir kez daha belgelendi. ABD’nin Musul ve Rakka operasyonları göz önünde bulundurulduğunda o iki şehir bombardıman sonucu neredeyse haritadan silinmişken, sadece terör unsurlarını hedef alan Türkiye’nin harekatları sivillere en ufak bir zarar gelmeden başarıyla sonlandırıldı.