ABD'de 2019'a Trump'a yönelik azil süreci damgasını vurdu

ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik Demokratların başlattığı azil süreci 2019'da ülkenin en önemli gündem maddesi olurken, 2020'de de başkanlık seçimlerinin yanı sıra azil süreci tartışmalarının da sıcaklığını koruması bekleniyor.

ABONE OL
GİRİŞ 27.12.2019 11:19 GÜNCELLEME 27.12.2019 11:24 DÜNYA
ABD'de 2019'a Trump'a yönelik azil süreci damgasını vurdu
ABD'de 2019'a Trump'a yönelik azil süreci damgasını vurdu

ABD'de 2019'da Başkan Donald Trump'a yönelik azil süreci ve Temsilciler Meclisindeki oylama ülkenin en önemli gündem maddesi olurken, 2020'de de başkanlık seçimleriyle birlikte azil tartışmaları gündemin en sıcak konuları olacak.

 

ABD'de 2018'in kasım ayında yapılan ara seçimlerin ardından Temsilciler Meclisinde Demokratların çoğunluğu ele geçirmesi, Trump'ın Kongre üzerindeki muhtemel etkisini önemli ölçüde zayıflattı.

Yeni Kongre'nin ocak ayında göreve gelmesinin ardından, "Trump azledilir mi?" sorusu gündemi meşgul etmeye başladı. O günlerde Trump'a yönelik hala süren Rusya soruşturması ise en önemli azil gerekçesi olarak kabul ediliyordu.

 

Rusya soruşturmasının kapanması Demokratları hayal kırıklığına uğrattı

Ancak Özel Yetkili Savcı Robert Mueller'in yürüttüğü ve toplamda 22 ay süren, Trump ve 2016 seçim kampanyası ekibinin Rusya ile gizli anlaşma yaptığı iddialarına yönelik soruşturmasının Trump aleyhine malzeme olmadan sonuçlanması Demokratları hayal kırıklığına uğrattı.

Mueller, soruşturmaya ilişkin raporunu 22 Mart'ta Adalet Bakanlığına sundu. Adalet Bakanı William Barr ise raporun önemli bulgularını bir mektupla Kongre'ye bildirdi ve Trump'ın Rusya ile gizli bir iş birliği yaptığını gösteren bir sonuca ulaşılamadığını belirtti.

29 Mayıs'ta kameraların karşısına geçen Mueller, Rusya soruşturması dosyasının resmen kapandığını açıkladı.

AZİL SORUŞTURMASINI BAŞLATAN, UKRAYNA İLE GÖRÜŞME OLDU

Eylül ayında basına sızan ve 25 Temmuz'da yaptıkları telefon görüşmesinde Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e, rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması durumunda ABD'nin ülkesine yardım edeceğini söylediğini iddia eden muhbir raporu azil soruşturmasının fitilini ateşledi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, 24 Eylül'de, "ABD'nin ulusal güvenliğine zarar verdiği" ve "Başkanlık yeminine ihanet ettiği" gerekçesiyle Trump'a yönelik azil soruşturması başlatıldığını açıkladı.

Beyaz Saray ise 25 Eylül'de Trump-Zelenskiy görüşmesinin dökümünü yayımlayarak Ukrayna'ya yardımlar ile görüşme arasında ilişki olmadığını savundu. Buna rağmen, Trump'ın ağustos ayında Ukrayna'ya yardımları askıya almış olması tartışmaları körükledi.

Trump, ilk günden bu yana azil soruşturmasını, "Rusya soruşturmasında umduklarını bulamayan Demokratların bir cadı avı" olarak nitelendirdi ve suçsuz olduğunu savundu.

Temsilciler Meclisi, 31 Ekim'de yapılan oylama ile azil soruşturmasının usullerini oyladı ve kamuya açık oturumlar yapılmasını kararlaştırdı.

Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesinde kamuya açık ilk oturum 13 Kasım'da, son oturum ise 21 Kasım'da yapıldı. Bu süreçte Dışişleri, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Pentagon'dan toplam 12 yetkili ifade verdi.

Ardından İstihbarat Komitesi hazırladığı 300 sayfalık raporu 3 Aralık'ta Adalet Komitesine sundu. Adalet Komitesindeki ilk oturum ise 4 Aralık'ta yapıldı.

Komite, 13 Aralık'ta azil maddelerini onaylayarak konunun Temsilciler Meclisi Genel Kuruluna gelmesine kapı açtı.

Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda 18 Aralık'ta yapılan oylamada, "görevini kötüye kullanmak" suçlaması 197 vekilin "hayır" oyuna karşılık 230 oy ile "Kongrenin işleyişini engellemek" suçlaması ise 198'e karşı 229 oy ile kabul edildi.

AZİL MADDELERİNİN SENATO'YA GÖNDERİLMEMESİ HALA SÜRÜYOR

Azil sürecinin Temsilciler Meclisindeki etabı bitmiş olsa da azil maddelerinin halen Cumhuriyetçiler'in çoğunlukta olduğu Senato'ya sunulmaması tartışılmaya devam ediyor.

Anayasa gereği, azil maddelerinin Senato'ya gitmesi, burada yargılama süreci başlatılması ve nihai oylamada davanın senatörlerin üçte ikisinin oyunu alması durumunda azlin onaylanması gerekiyor.

Ancak Demokratlar, Senato'da "adil bir yargılama" olana kadar maddeleri göndermeyeceklerini belirtirken, Cumhuriyetçiler ve Trump Demokratlar'ın "ellerinin zayıf" olması nedeniyle bu davayı Senato'ya göndermeye korktuğunu vurguluyor.

ABD bu atmosferde 2020'ye giderken, azil süreci tartışmaları bir süre daha sıcaklığını koruyacak gibi duruyor.

2019'DA ABD YÖNETİMİNİN İSRAİL YANLISI KARARLARI DA TARTIŞILDI

Göreve başladığı ilk günden bu yana İsrail lehine aldığı radikal kararlar ile eleştiri oklarının hedefi olan Trump yönetimi bu tutumunu 2019'da da sürdürdü.

Trump'ın 2019'daki en tartışmalı İsrail kararlarından ilki İsrail'in 1967'den bu yana işgali altında tuttuğu Suriye toprağı Golan Tepeleri hakkında oldu.

Trump, 25 Mart'ta Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, "Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanıdığını" ilan eden başkanlık kararnamesini imzaladı.

Ardından ikinci karar 18 Kasım'da geldi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Batı Şeria'da yer alan Yahudi yerleşim birimlerini artık yasa dışı olarak görmediklerini duyurdu.

TRUMP YÖNETİMİNDE YAPRAK DÖKÜMÜ SÜRDÜ

Trump bu görevinde üçüncü yılına yaklaşırken, kabinedeki dikiş tutturulamadı ve bu yıla da istifalar ile görevden almalar damga vurdu.

Trump yönetiminde ilk istifa 7 Nisan'da ABD İç Güvenlik Bakanı Kirstjen Nielsen'den geldi.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders ise yaklaşık 2 yıllık görevinin ardından Haziran 2019'da görevinden ayrıldı. Sanders'ın koltuğuna ise Donald Trump'ın eşi Melania Trump'ın iletişim direktörü Stephanie Grisham geldi.

Çalışma Bakanı Alexander Acosta da 12 Temmuz 2019'da Trump kabinesine veda ederken, Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt, 5 Eylül'de görevinden ayrılacağını açıkladı.

Trump kabinesinde 2019'un en büyük ayrılığı ise Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton cephesinden geldi. Trump, 10 Eylül'de özellikle İran ve Venezuela konusunda karşı karşıya geldiği iddia edilen Bolton'ın görevinden ayrıldığını açıkladı.

ABD'Yİ 2020'DE SEÇİM TELAŞI SARACAK

ABD'de 2020'de azil tartışmalarının yanı sıra Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri de önemli bir gündem maddesi olacak.

Ülkede seçim maratonu 3 Şubat'ta Iowa’daki ilk ön seçimle partiler içindeki başkanlık seçim yarışıyla resmen başlayacak. Ön seçimler çeşitli aralıklarla eyaletlerde yapılacak.

Demokrat Parti, 13-16 Temmuz'da, Cumhuriyetçi Parti ise 24-27 Ağustos'ta parti kongrelerini gerçekleştirerek başkan adayının belirleneceği oylamayı yapacak.

ABD'de başkan seçimleri ise 3 Kasım 2020'de yapılacak.

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR