Batı Trakyalı gazeteciye Yunanistan’da haksız gözaltı
Yunanistan'ın Gümülcine kentinde hukuksuz şekilde gözaltına alınan gazeteci İhsan Tahsin, saatlerce hukuka ve insan haklarına aykırı kötü muameleyle karşılaştı.
ABONE OLİş seyahati sebebiyle Kipi Sınır Kapasından giriş-çıkış yapan İhsan Tahsin aşı sertifikası ve gerekli bütün evraklarla sınır kapasından sorunsuz geçiş yaparak, ‘test yaptırmayı reddettiği gerekçesiyle’ hukuksuz bir şekilde Gümülcine’de gözaltına alındı.
Götürüldüğü Gümülcine Emniyet Müdürlüğünde insan haklarına aykırı ve kötü muameleyle karşılaşan Tahsin, suçsuz olduğu halde 5 bin Euro ceza aldı ve hakkında soruşturma başlatıldı. Yapılan hukuksuz eylemlerin cezasız kalmayacağını belirten Tahsin, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğini ifade etti.
İŞ SEYAHATİNDE GÖZALTI
1 günlük iş seyahati yapmak üzere Türkiye’ye giriş yaptığını belirten Gazeteci İhsan Tahsin olayı şu şekilde aktardı:
“Bir günlük iş seyahati yapmak üzere Türkiye’ye geçtim ve aynı gün içerisinde tekrar ülkem Yunanistan’a, aşı sertifikası ve diğer gerekli evraklarla birlikte giriş yaptım. Polis kontrolüne geldiğimde görevli memur tüm evrakları inceledikten sonra ‘sayın İlhan gidebilirsiniz”’ dedi. Kipi Gümrük Kapısı’ndaki Ulusal Kamu Sağlığı Kurumu (EODY ekibinden bir bayan görevli “bırakın geçsin Yunan plakalı o araç” dedi ve “geçin beyefendi” diye bana seslendi. Ben de gümrük sahasından sorunsuz ayrıldım. Gümülcine şehir merkezine geldiğimde ise aracım polis otosu tarafından durdurularak eşimle birlikte Gümülcine Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüm. Burada, “Rapid test” yapmayı kabul etmediğim ve buna karşı çıkarak hızla aracımla gümrük sahasından kaçtığım’ söylendi. Durumu anlatmaya çalıştım.”
HUKUKA AYKIRI UYGULAMALAR
Gümülcine Emniyet Müdürlüğü’de anlam veremediği hukuka aykırı olaylar zinciri ile karşılaştığını aktaran Tahsin şunları kaydetti:
“Beni ve eşimi saatlerce Gümülcine Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tuttular. Daha sonra eşimi serbest bırakarak beni, Dedeağaç’a nöbetçi Savcıya sevk edeceklerini söylediler. Savcının karşısına çıkacağım için uygun giyinmek istedim. Polis otosu ile evime giderek üzerimi değiştirdim. Daha sonra beni sirenler eşliğinde Dedeağaç otoyolu üzerinde bulunan gişelere kadar götürdüler. Burada sivil bir araca bindirdiler. Dedeağaç Savcılığı’na gitmemiz gerekirken, Ferecik kasabasında bulunan Kaçak Göçmen Kabul ve Kimlik Tespiti Merkezine götürdüler. Burada asla kabul edemeyeceğim davranışlar gördüm.”
Kaçak Göçmen Kabul ve Kimlik Tespiti Merkezi’nde de insan haklarına aykırı muamele ve uygulamaların devam ettiğini belirten Tahsin, “Duvarda bulunan sabit metre ölçeği ile boyumu ölçtüler. Sabıkalı tabelası ile kayıt numarası oluşturdular. Boy boy uzaktan ve yakından, gözlüklü gözlüksüz, maskeli maskesiz, düz ve yan profil fotoğraflarımı çektiler. İki elimin serçe parmaklarından tutun da, baş parmaklarıma kadar, avuç içlerimi, avuç içi yanlarını defalarca ışıklı cihazda tarayarak izlerini kaydettiler. Bu da yetmedi, siyah boya sürerek tekrardan parmak izi aldılar. Ardından bir krem sürerek tekrar baş parmaklarımın izlerini kaydettiler. Sonra da bir belge imzalattılar. Sorduğumda, ‘bu işlemlerin yapılması ve hakkınızda dosya oluşturulması için’ dediler. Sonra da en önemlisi; ‘Savcı artık serbest kalma kararı verdi’ dediler ve 5 bin Euro da ceza makbuzunu elime tutuşturdular. Ardından ise ‘Tutuksuz yargılanmak üzere artık buradan evine gidebilirsin’ dediler” diye konuştu.
Kendi ülkesinde bu duruma düşecek hiçbir davranışta bulunmadığını ifade eden Tahsin sonuna kadar hakkını arayacağını kaydetti.
En kısa sürede olayın açıklığa kavuşması gerektiğini ifade eden Tahsin, “Ben bu muameleyi hak edecek hiçbir kötü davranışta bulunmadım. Rapid testi yapmayı reddetmedim, çünkü benden böyle bir talepte bulunulmadı. Kaldı ki bir dava da görülmedi. Yani suçum daha belli değil. Ben bir gazeteciyim. Ben bir kaçak göçmen veya mülteci değilim, terörist asla değilim. Yaşadığım vatanıma kaçak girmedim. Suçsuzum adalete güveniyorum” ifadelerini kullandı.