Erdoğan'ın operasyon mesajı sonrası çarpıcı açıklama: Türkiye artık caydırılamaz

Türk askerine yönelik saldırıların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'ye yönelik operasyon sinyalini uzmanlar değerlendirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 13.10.2021 14:18 GÜNCELLEME 13.10.2021 15:22 DÜNYA
Erdoğan'ın operasyon mesajı sonrası çarpıcı açıklama: Türkiye artık caydırılamaz
Erdoğan'ın operasyon mesajı sonrası çarpıcı açıklama: Türkiye artık caydırılamaz

Haber7 / Abdurrahman Koç

Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD militanları tarafından Tel Rıfat'ta gerçekleştirilen saldırı ve 2 askerin şehit olması sonrası Suriye operasyonu gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Suriye'de en kısa sürede gereken adımları atacağız" sözleri, yeni bir harekatın adeta habercisi oldu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bugünkü açıklamasında "Teröristleri temizlemek için gerekeni yapacağız" açıklamasında bulundu.

Peki Türkiye'nin olası Suriye harekatı hangi bölgelere gerçekleştirilecek? ABD ve Rusya'nın operasyona tepkisi ne olacak? Operasyon İdlib'deki durumu nasıl etkileyecek?

Ortadoğu analistlerine göre Türkiye'nin Suriye'ye yönelik operasyonunda ana hedef Tel Tamir, Ayn İsa, Tel Rıfat olacak. 

Son dakika: Türkiye ABD ve Rusya'ya resti çekti! Sözlerinde durmadılar gereği yapılacak...Son dakika: Türkiye ABD ve Rusya'ya resti çekti! Sözlerinde durmadılar gereği yapılacak...

 

Uzmanlar, ABD ve Rusya tarafından gelecek baskıların Türkiye için "caydırıcı" olamayacağını ifade ediyor.

Emekli Albay Mithat Işık'a göre ise Türkiye bu operasyonda Tem Tamir'in kontrolünü ele geçirme hedefinde olacak.

Haber7 olarak Suriye uzmanı Ömer Özkızılcık, Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan, Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Araştırmaları Platformu Direktörü (ODAP) Direktörü Ali Semin ve Emekli Albay Mithat Işık'a olası Suriye operasyonunu sorduk.

"YPG'NİN BÖLGEDEN ÇIKARTILMASI GEREKİYOR"

Suriye uzmanı Ömer Özkızılcık, Türkiye'nin YPG/PKK'ya karşı bir operasyon düzenleme ihtimalinin yüksek olduğu görüşünde.

Özkızılcık, yaptığı değerlendirmede "Uzun süredir YPG'nin yapmış olduğu saldırılarda ciddi bir artış var. Bu sadece TSK'yı hedef alan güdümlü füze saldırıları değil, aynı zamanda da bombalı araç saldırıları Suriyeli sivil halkı da terörize etmekte. Cephe hatlarında sürekli tacizlerde bulunmakta" ifadelerini kullandı.

"Aslında Türkiye-Rusya arasında yapılan anlaşma gereğince YPG Tel Rıfat'tan, Menbiç'ten ve Fırat'ın doğusundan çıkartılması gerekiyor" diyen Özkızılcık, şöyle devam etti:

"Ancak şu ana kadar böle bir şey uygulanmadı. Hatta tam aksine zaman zaman Rusya'nın YPG'yi koruyan, hatta silah yardımında bulunan bir pozisyonda bulunduğunu da görüyoruz. Burada özellikle Rusya'nın El-Bab-Mare hattı ve Afrin bölgesine yönelik hava saldırılarında zamanlaması açısından Türkiye'ye karşı bir mesaj ve YPG'yi koruma amaçlı olduğuna yönelik bir izlenim oluştu. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda muhtemelen eğer Türkiye YPG'ye karşı bir operasyon düzenlerse ki düzenlenmeli ve düzenlenmesini de bekliyorum. Bu bir yandan Rusya ile yeni bir düzenin oluşturularak olacağını, ikincisi de hedef kitle bölgeleri olarak Rusya ile anlaşma yapılan ve YPG'nin bu anlaşma gereğince çıkması gereken bölgelerin önceleneceğini düşünüyorum"

Ömer Özkızılcık

"TÜRKİYE KENDİ ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA..."

Türkiye'nin Suriye'ye operasyon düzenlemesi durumunda güvenlik bölge boyutunun da kaçınılmaz olduğunu ifade eden Özkızılcık, "Çünkü şu bir gerçek; Türk askerinin bulunduğu bölgeler Suriye içerisinde bir güvenli bölgeye otomatik olarak dönüşüyor. Biz istemesek dahi Suriyeli sivil halk, rejim ve YPG'den kaçıp bugün Türk askerinin bulunduğu bölgelere doğru kaçıyor" şeklinde konuştu.

Özkızılcık, "Bu yüzden şu an mevcut durumla Türkiye'nin Suriye içerisinde 5,4 milyon insanı koruduğunu da biliyoruz. Bu anlamda Türkiye'nin kendi çıkarları doğrultusunda yeni bir güvenli bölge kurmayı tercih edeceğini de ifade edelim" değerlendirmesinde bulundu.

"GEÇMİŞTEKİ OPERASYONLARA BENZER BİR SÜREÇ YAŞANIYOR"

Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan, daha önce gerçekleştirilen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarına benzer bir sürecin işlediğini ifade etti.

Haber7'ye değerlendirmede bulunan Orhan, "Geçmiş dönemlerde de Suriye'deki terör örgütlerinin IŞİD yada PKK/YPG'nin Türkiye'nin sınır illerine dönük havan topu saldırıları, hem de Suriye içerisindeki Türk varlığına dönük terör saldırıları ve Türk askerlerinin şehit olmasıyla devam eden süreçler yaşanmış ve artık bu güvenlik problemlerinin çözülemediği ve Türkiye'nin sahada sorumluluklarını yerine getirmeyen aktörlerin sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle Türkiye'nin tek taraflı olarak buradaki güvenlik tehditlerini bertaraf ettiğine şahit olmuştuk. Bu süreçlerde de yine Türk yetkililer başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türkiye'nin bu tehditleri bertaraf etmek için tek taraflı olarak askeri müdahalede bulunacağını açık bir şekilde ifade etmişti. Şimdi de benzer bir süreç yaşanıyor" şeklinde konuştu.

"İdlib'de Rusya'nın hava saldırıları söz konusu" diyen Orhan, şöyle devam etti:

"Bunun yanı sıra YPG'nin Türk askerlerine dönük saldırıları söz konusu oldu. Türk askerlerinin şehit olduğunu biliyoruz. Yine YPG'nin Karkamış iline dönük saldırıları oldu. Dolayısıyla giderek güvenlik risklerinin arttığını, Rusya'nın YPG saldırılarını önleme ve Fırat'ın doğusundan çekme sorumluluklarını yerine getirmediği bir döneme şahit oluyoruz. Dolayısıyla askeri operasyon ihtimali çok yüksek. Ama bugünden yarına bir operasyon olacağını beklememek gerekiyor. Burada bir kriz tırmandırma süreci yaşanıyor. En iyi sonuç askeri yola başvurmadan caydırıcılık yoluyla sonuç elde edilmesidir"

OPERASYON HANGİ BÖLGELERE YAPILACAK?

Orhan'a göre operasyonun hedeflerinden biri Tel Rıfat. Bunun da temel nedeni YPG saldırılarının ana merkezi olması.

Ancak Orhan, Fırat'ın doğusuna da işaret ediyor. Doğrudan sınır paylaşımı olduğu için daha stratejik önemde olduğu görüşünde.

Oytun OrhanOrhan, "Bu noktada Barış Pınarı Harekatı bölgesinin doğu ya da batı olarak genişletilmesi olasılık dahilinde diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE ARTIK CAYDIRILAMAZ"

Harekatın Türkiye-ABD, Türkiye-Rusya ilişkilerini nasıl etkileyeceği hususunda Orhan, benzer sürecin geçmişte de yaşandığını ancak Türkiye için ABD ve Rusya baskısı karşısında caydırılamaz olduğunu belirtti.

Orhan, şunları aktardı:

"Zaten Biden Kongre'ye yazdığı mektupta Türkiye'nin hamlelerinin IŞİD ile mücadeleye zarar verdiğini ve bu durumdan memnun olmadıklarını açıkça ifade etti. Geçmiş operasyonlarında da Amerika'nın tepkilerini biliyoruz. Dolayısıyla zaten kötü durumda olan ABD ile ilişkilerin daha da bozulacağını ve yine belki ekonomik yaptırımlar gibi farklı baskı araçlarının gündeme gelebileceğini düşünebiliriz. Ama bunlar Türkiye açısından caydırıcı olmayacaktır

"OPERASYONDA İKİ İHTİMAL VAR"

Rusya ile ilişkilerde iki olasılık söz konusu. Her ne kadar rakip olsalar da bugüne kadar Suriye'de koordineli hareket etti. Zaman zaman ortak temelde anlaşmayı başarabildiler. Dolayısıyla bir ihtimal böyle bir operasyonun Rusya ile koordineli gerçekeleştirilecek olması. İkinci ihtimal, Rusya'nın onayı ya da bilgisi olmaksızın operasyonun olması, Rusya ile ilişkilerin de zarar görmesi ve özellikle İdlib sahasına artan Rus hava saldırıları ve belki de rejim harekatının olması da söz konusu olabilir"

Özel kuvvetler emekli albayı Mithat Işık, Türkiye'nin harekat bölgelerinde son zamanlarda artan PKK/YPG saldırılarına dikkat çekerken, zaman zaman bölgede huzuru sağlamak için bulunan Türk askerinin hedef alındığına işaret etti.

ABD ve Rusya'nın Türkiye'ye vermiş olduğu sözü yerine getirmediğini söyleyen Işık, "Mesela ABD, terör örgütünün unsurlarının barındığı bölgelerden biri Menbiç ve Tel Rıfat bölgesi, YPG'nin orada bulunması hem Afrin'i hem Tel Abyad'ı tehdit ediyor. ABD'den aldığı roketlerle bölgedeki birliklerimize eylemler yapıyorlar. Aynı zamanda Rusya'dan da aldığı çok namlulu roketler var. Diğer taraftan Tel Tamir Rasulayn'ı tehdit ediyor. Orada da PYD/YPG unsurları var" dedi.

Mithat Işık

"ELE GEÇİRECEĞİMİZ BÖLGE BENCE TEL TAMİR"

"Tel Abyad'ın güneyinde Ayn İsa bölgesi var. Bu bölgeden de Rasulayn'daki birliklerimize uzaktan roketler atıyorlar" diyen Işık, şöyle devam etti:

"Burada ele geçireceğimiz bölge bence Rasulayn'ın güneyindeki Tel Tamir bölgesi. Oranın ele geçirilmeden Rasulayn'da kontrolün ele geçirilmesi zor. PKK/PYD unsurları devamlı tüneller kazıyorlar. Dolayısıyla Türkiye bu bölgelerin kendisine verilmesini istiyor. Bunlar bizim kontrolümüzde olmadığı sürece ne Rasulayn ne Tel Abyad'da oluşturduğumuz güvenli bölgelerde güvenlik sağlanamıyor. Tel Rıfat'ı da ABD'liler teslim edecekti bize. Verdikleri sözü tutmadılar ve Rusya'ya teslim ettiler.

Tacizler devam ederse Türkiye, tahmin ediyorum Tel Tamir, Ayn İsa, Tel Rıfat, Menbiç gibi bölgelere harekat ederek oraları kontrol altına almak istiyor.

"TÜRKİYE'YE KARŞI İSTİKRARSIZLAŞTIRMA ADIMLARI ATILIYOR"

Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Araştırmaları Platformu Direktörü (ODAP) Direktörü Ali Semin ise, "Türkiye'ye karşı Suriye topraklarında Türkiye'nin güvenli bölge haline getirdiği bütün bölgelere karşı bir istikrarsızlaştırma, kaos ortamı oluşturma ve saldırılar düzenlemek için de adımlar atıldığını görüyoruz" yorumunda bulundu.

Bunun Türkiye'ye bir mesaj olduğunu belirten Semin, şöyle devam etti:

"Bunun Türkiye'ye bir mesajı var. Ya oradan geri çekileceksiniz ya burayı biz bu şekilde kaotik duruma getireceğiz gibi. Şimdi Türkiye bunu biliyorsunuz daha önce mutabakatları ABD ile Rusya ile yapmıştı. Özellikle Barış Pınarı Harekatı başladığı zaman Rusya ile yaptığı mutabakat muhtırasının uygulanmadığını görüyoruz. Şu anda rejimle YPG/PKK terör örgütü hatta dolaylı olarak da Rusya içerisinde Türkiye'ye karşı bir tavır aldıklarını ve Türkiye'nin güvenli bölge ilan ettiği bölgelere saldırılar düzenlediğini görüyoruz."

"Barış Pınarı Harekatı'nın strateji olarak 4 aşamalı olduğunu biliyoruz" diyen Semin, şöyle devam etti:

"Birincisi terör örgütünden temizlemek. ikincisi 30 kilometre derinlik ve 480 km uzunluk sınırına kadar bir temizleme operasyonuydu. Üçüncüsü bu bölge temizlendikten sonra Türkiye'de bulunan 2 milyon Suriyeliyi bu bölgeye aktarmak. Dördüncüsü de Türkiye'nin sınır güvenliğini daha da sağlamlaştırmak. Bu dört aşamayla başladı ancak ilk aşamasını gerçekleştirdi Türkiye. Yani 30 km derinlik, 480 km uzunlukta değil de daha az bir şekilde belli bölgeleri kontrol ederek Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nı durdurduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanının "tahammülümüz kalmadı" mesajı çok önemli ama geç kalınmış bence. Bunu sadece Rusya'ya bırakarak değil, bu bölgenin Türkiye'nin bir kere kendi stratejileri doğrultusunda belli bölgelerin temizlenmesi gerekiyordu. Tel Rıfat çok önemli, Tel Rıfat ve Menbiç'i temizlemezseniz bu kurduğunuz bütün güvenli bölgeler tehdit altında kalacaktır. O yüzden Türkiye'nin yapması gereken Barış Pınarı Harekatı'nın devamı olarak operasyon yapmalıdır. Dikkat edin saldırıların tipi de değişti. Tamamen Türk askeri konvoyuna saldırılar düzenleniyor artık. O bölgede Türkiye kendi topraklarında mücadele ederken Suriye'de temizlediği bölgelerde terör örgütü PKK üzerinden mesaj verilmeye çalışılıyor. O yüzden Türkiye'nin bir operasyon yapması gerekmektedir. Türkiye kararlılığını bildirmelidir. Suriye'deki denklem içerisinde olduğunu, oradaki gücünü göstermesi gerektiğini düşünüyorum."

KAYNAK : HABER7 | ÖZEL
YORUMLAR 25 TÜMÜ
  • C.Türk 2 yıl önce Şikayet Et
    Erdoğan kaç senedir uyarıyor... ama Amerikanın niyeti başka? Türkiyeyi ele geçirmek.Erdoğanın karşısına .Aday bulamayan Zillet ittifakınında Kaybedeceğini anlayan Amerika pkk,lıları Türkiyenin üzerine sürüyor..aklı sıra.
    Cevapla
  • cihad 2 yıl önce Şikayet Et
    gerçekten doğru tespitler
    Cevapla
  • Urfalı 2 yıl önce Şikayet Et
    15-65 yaş tüm erkekler savaşmaya hazırdır .Yeterki bu topraklara huzur gelsin
    Cevapla
  • nimet 2 yıl önce Şikayet Et
    Gereken adımları atmakta çok geç bile kaldık, ALLAH C.C izni ve yardımıyla hepsini silindir gibi ezeriz.. Türk ile savaşmak neymiş görsünler.
    Cevapla
  • Misak-ı Milli 2 yıl önce Şikayet Et
    40 yıldır bize verdikleri terör ve savaş zararları sebebiyle tazminat olarak Kuzey Suriye ve Kuzey Irak ilhak edilmeli, zaten Misak-ı Milli sınırları içinde kalan bölgeler. Oradaki enerji yatakları en çok Türkiye'nin hakkı eşkıya teröristlerin değil. Dünyada ki enerji krizini ancak hakkımız olan enerji bölgelerini yıldırım operasyonları ile ilhak ederek aşabiliriz..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR