İsrail Büyükelçiliği'nin paylaşımının ardındaki mesaj

İsrail Büyükelçiliği'nin İnstagram hesabı üzerinden yapılan Türkiye paylaşımı tepki çekmişti. Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, paylaşımın hatalı yapıldığı açıklanmış olmasına karşılık İsrail'in görüşünü gösterdiğini ifade etti.

ABONE OL
GİRİŞ 04.11.2021 10:22 GÜNCELLEME 04.11.2021 10:26 DÜNYA
İsrail Büyükelçiliği'nin paylaşımının ardındaki mesaj
İsrail Büyükelçiliği'nin paylaşımının ardındaki mesaj

İsrail Büyükelçiliği, İnstagram hesabı üzerinden maksadını aşan bir paylaşımda bulunmuş, sonrasındaysa bu paylaşımın yanlışlıkla yapıldığını açıklamıştı. Yapılan paylaşım İsrail'e geri adım attırsa da, Tel Aviv yönetiminin bu konuadaki Türkiye'ye yaklaşımını gözler önüne serdi. 

Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, İsrail'in söz konusu paylaşımı ve Türkiye politikasını ele alan bir yazı kaleme aldı.

İSRAİL'İN DÜŞÜNCESİ

Paylaşımın ardından İsrail Büyükelçiliği'nin hatalı paylaşım, siber saldırı ifadelerinin doğru olduğunu varsayan Dağlı, yayımlanan fotoğrafın İsrail'in düşüncesini gösterebileceğine işaret etti. "İsrail'in zihninden geçenler ile örtüşmektedir" dedi.

İsrail büyükelçiliğinin instagram hesabında F35 konusunda Türkiye’yle dalga geçen bir mesaj yayınlandı.
Büyükelçilik siber saldırı oldu, hacklendik, üzgünüz, diyerek o mesajın kasten paylaşılmadığını izah etti.

Beyan esastır, İsrailliler açıklama getirdiklerine göre o mesaj bir hata, kaza veya saldırı sonucu atılmıştır, diyelim.
Peki bu durum İsrail’in kafasındaki Türkiye ve F35 düşüncesinin gerçek olmadığını gösterir mi?
Asla göstermez.
Türkiye’nin F35 süreciyle dalga geçilen o mesaj siber saldırı sonucu atılmış olsa da İsrail’in zihninden geçenlerle örtüşmektedir.

F-35 SÜRECİNDE İSRAİL'İN ROLÜ

Dağlı, ABD ile yaşanan S-400 krizi ile F-35'lerin teslimatının iptal edilmesi sürecinde Washington yönetiminin yalnız başına olmadığını ifade ederken, arka planda ise İsrail'in de yer aldığını söyledi:

"Biraz geçmişe dönelim.
F35 projesinin temeli 2002’de atıldı.
Türkiye o tarihten itibaren projede aktif rol aldı.
Sonraki yıllarda proje ortağı olan ülkeler F35 tedariki için siparişler vermeye başladı.
Konsorsiyumdaki 10 ülkenin her biri 100 adet F35 satın alma hakkına sahipti.
Türkiye de ilk etapta 30 adet uçak siparişi verdi.
Bunların 6’sının parasını da ödedi.

2012’den itibaren Türkiye ile ABD arasındaki Patriot hava savunma sistemleri konusunda kriz baş gösterdi.
Türkiye uzun süre Patriot’ları isteyip, alamayınca Rusya’dan S400 hava savunma sistemlerini aldı.
Ve 2018’den itibaren de S400 krizi patlak verdi.
Bu süreç Türkiye’nin F35 programından çıkarılmasıyla son buldu.

Patriot verilmeyince S400 alındı bunun cezası olarak da Türkiye F35’den mahrum bırakıldı.
Peki bunu yapan sadece ABD miydi?

Fiili olarak karşımızdaki muhatap ABD’ydi.
Neticede F35 Amerikan firmasının ürünü.
Dolayısıyla biz bu krizde karşımızda hep ABD’yi bulduk.
Arka planda ise İsrail’in olduğunu unutmamak gerek."

TÜRKİYE'NİN F-35'LERİNİ DE ALDILAR

Taha Dağlı Türkiye için üretimi yapılan F-35'leri de alarak uçak filosunu genişletmeyi planlayan İsrail yönetiminin söz konusu süreçteki rolüne dikkat çekti. Özellikle uçakların kime satılıp kimlere satılmayacağı noktasında önemli bir belirleyici rol üstlendiğine dikkat çeken Tel Aviv'in Türkiye'ye F-35'lerin verilmemesinde etkili olduğunu belirtti.

"İsrail, 2016’dan itibaren F35 satın almaya başladı.
2018’de bu uçakları muharip güç olarak kullandığını duyurdu.
Türkiye, F35’den çıkarılınca Türkiye’nin hakkı olan alımlara ise talip olan İsrail’di.
Yani İsrail, Türkiye’ye verilmeyen F35’leri de satın almak için başvuruda bulundu böylece elindeki F35’lerin yanı sıra Türkiye’nin hak ettiği uçakları da alıp F35 filosunu genişletmeyi planladı.

F35’in patronu ABD ancak İsrail’in F35 konusundaki rolü de azımsanacak gibi değil.
Mesela 2020’de İsrail, BAE ile normalleşme anlaşması yaptı.
Aynı günlerde BAE, Trump yönetimine F35 satın almak için başvuruda bulundu.
Bu duruma sert bir şekilde karşı çıkan ise İsrail oldu.
Çünkü İsrail, F35’lerin kimlere satılacağı, kimlere satılmayacağı konusunda karar verici güçlerin başında geliyor."

S-400 BAHANESİ

Son dönemde Türkiye'nin sahada elde ettiği "bağımsızlığa" değinen Dağlı, İsrail'in sahadaki nüfuz alanını giderek Ankara'ya kaptırmasından duyduğu rahatsızlık nedeniyle F-35'lerin verilmesine engel olduklarını ifade etti:

"Türkiye 2018’de S400 satın aldığı için F35 programından çıkarıldı.
Ancak bunun çok öncesinde yani Türkiye programın içerisindeyken ve arada S400 veya başka bir problem bulunmuyorken İsrail, Türkiye’nin süreçteki rolünden rahatsızdı.
Bunu bir çok kez dile getirdiler, Türkiye’nin F35 savaş uçaklarına sahip olmasına karşı çıktılar.
S400 meselesi ise İsrail için Türkiye’nin dışlanması adına bulunmaz bir fırsat oluşturdu.

İnanın S400 bahanesi hiç gündeme gelmemiş olsa da İsrail o uçaklar Türkiye’ye verildiği andan itibaren kara propagandayı sürdürüp, Türkiye’nin F35 sahibi olamaması için ellerinden geleni yapacaklardı, bundan kimsenin kuşkusu olmasın."

LOBİLERİN ETKİSİ

İsrail'in yanı sıra F-35'ler noktasında karar verici merciiler üzerinde Türkiye karşıtı lobilerin de bulunduğunu ifade eden Dağlı, bu lobilerin İsrail çıkarlarına karşı gelmesi nedeniyle Türkiye karşıtı görüşte oy kullanılması yönünde faaliyet gösterildiğini belirtti.

"En basitinden bugün ABD kongresi Türkiye’nin F35 programından çıkarılmasında ve hatta yeni F16’ların da Türkiye’ye satılmaması konusunda en önemli güç.
Peki o gücü yani ABD kongresini yönlendiren kimler?
Lobiler.
Kongreyi istediği şekilde dizayn eden o lobiler en çok kimin elinde?
Elbette İsrail’in.
Ermeni, Rum, PKK, FETÖ veya başkalarının lobi gücü de var.
Ama ABD kongresindeki en etkin güç Yahudi lobisidir.
Yahudi lobisi, İsrail’in iç meselelerinde her zaman aynı düşünmese de İsrail’in çıkarları konusunda hep aynı yerde durur.
Türkiye’nin F35 sahibi olması da İsrail’den bakıldığında İsrail’in çıkarlarına aykırıdır."

HİNDİSTAN ÖRNEĞİ

S-400 konusunda Türkiye'ye uygulanma faaliyeti gösterilen CAATSA yaptırımları konusunda Hindistan gibi çarpıcı bir örnek bulunuyor. Özellikle Hindistan'a bu yaptırımın uygulanması yönünde bir fikir birliğinin olmamasına rağmen aynı alışveirşi yapan Türkiye'ye bu yaptırımların gündeme getirilmesi, gösterilen art niyeti gözler önüne seriyor.

"Bakın daha dün, İsrailli akademisyen Aaron Stein bir twit attı.
Hindistan da S400 satın alıyor ama ABD kongresi, Hindistan’a CAATSA yaptırımı uygulanmasına karşı çıkıyor.
Stein “tüm bunlar, Ankara’nın ABD kongresindeki konumunun çökmesiyle alakalı” diyor.
Yani kongre ne derse o.
Ve o kongre İsrail’in merceği altında.

O nedenle bu son F35 paylaşımı bir hata veya saldırı sonucu olmuş olsa bile o mesaj İsrail’in zihninden geçenlerle birebir aynıdır."

KAYNAK : Haber7
YORUMLAR 12 TÜMÜ
  • Ayna 3 yıl önce Şikayet Et
    israil bu sefer kendi ayagina degil kafasina sıktı.
    Cevapla
  • Türk 3 yıl önce Şikayet Et
    Bizim cocuklar bu israilin kurumlarina bi hack ativerain artik. Tum kurumlarinin sitelerinde sanli bayragimiz dalgalaniversin.
    Cevapla
  • Birisi 3 yıl önce Şikayet Et
    Sizinde sonunuz gelecek Allahın izniyle
    Cevapla
  • ÖZ ADIYAMANLI. 3 yıl önce Şikayet Et
    Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak F.35 ler için ağlamaya gerek yok öyle bir savaş uçağı yapalım'ki bütün Dünya hayran kalsın biz Türk milleti olarak 6'ıncı nesil yapay zekayla savaş uçaklarını yapacak mühendislerimiz vardır yeterki bizler birbirimize kenetlenelim kimse Türkiye'nin bileğini bükemez.
    Cevapla
  • Katli vacip 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu uçaklar kanas mermisine dayanıklı mı....ufacık israilden kalkarken çevre ülkelerden rahat vurulur...kanas mermisini modifiye edip barutunu 10 kat artırıp , çekirdeğini 5 kat büyütüp sıkmak lazım bunlara terk mermi=tek f35...beleş valla....
    Cevapla
  • dayı 3 yıl önce Şikayet Et
    sapanlada olur. kanas neki.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR