Tunus'lu eski lider Merzuki'den Cumhurbaşkanı Said için "azledin" çağrısı
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, mevcut Cumhurbaşkanı Kays Said'in meşruiyetini kaybettiğini söyleyerek azledilmesini istedi.
ABONE OLMerzuki, Cumhurbaşkanı Said'in kararlarına karşı çıkanların kurduğu Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişiminin başkent Tunus'ta düzenlediği gösteriye sesli mesaj gönderdi.
Merzuki, "Ben diyalog insanıyım, diyaloğu severim ama tecrübeler gösterdi ki sömürgeyle, Siyonizmle, apartheid rejimiyle ve diktatörlükle diyalog olmaz. Aparthed rejimin, sömürgenin, diktatörlüğün ve darbenin sona ermesi gerekiyor." dedi.
"Artık meşruiyeti kalmayan cumhurbaşkanının azledilmesi gerekiyor." diyen Merzuki, ülkedeki tüm demokrasi savunucularını aralarındaki görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp, darbeyi sona erdirmek ve bir alternatif sunmak için bir araya gelmeye çağırdı.
"Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi"nin çağrısıyla Tunus'ta bir araya gelen yüzlerce kişi Cumhurbaşkanı Kays Said’in, Yüksek Yargı Konseyini feshetme kararını protesto etmişti.
YÜKSEK YARGI KONSEYİNİN FESHİ
Cumhurbaşkanı Said, 7 Şubat Pazartesi, Başbakan Necla Buden ile görüşmesinde, Yüksek Yargı Konseyinin feshedildiğini duyurmuştu.
Said, "Yüksek Yargı Konseyi feshedildi ama ben yargıya asla dokunmayacağım. Çözüm için bu kararı almak zorunluluk haline gelmişti." ifadelerini kullanmıştı.
Tunus Cumhurbaşkanlığından dün yapılan açıklamada, Yüksek Yargı Konseyinin feshi ve yeni bir konseyin oluşturulmasını içeren kararnamenin Cumhurbaşkanı Said tarafından imzalandığı duyuruldu.
Cumhurbaşkanı'nın Konseye ilişkin açıklamasının ardından birçok siyasi parti, yargı mensubu ve sivil toplum kuruluşu, yasal olmadığı gerekçesiyle karara tepki göstermişti.
TUNUS'TA SİYASİ KRİZ
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Said, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı. Cumhurbaşkanının aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.
Ülkedeki siyasi ve sivil toplumdan birçok kesim Said'in kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.