'650 numaralı esir' kadının çığlıkları!
Dr. Afiyet Sıddiki 1972'de Karaçi'de doğdu. Şimdi düzmece bir senaryo ile New York'ta yargılanıyor. İki resmini görüyorsunu. Biri diploma töreninde, diğeri şu anki hali
ABONE OLİbrahim Karagül'ün köşe yazısı
Birkaç gündür "esir" tutulan bir Müslüman kadının ve üç küçük çocuğunun trajedisini tekrar tekrar okuyorum. Beş yıl boyunca ABD'nin o meşhur "işkence merkezleri"nde kalan, yıllarca kendisinden haber alınamayan, hâlâ çocuklarının akıbeti tespit edilemeyen, CIA'nın gizli esir ticaretinin kurbanlarından birinin ibretlik durumunu izliyorum.
Bizzat devletler, meşru güçler ve kurumlar tarafından yönetilen, dış politika pazarlıklarına konu olan, dolarla alınıp satılabilen insanların hikayelerine özellikle yer veriyorum ben. Çünkü bu örnekler, bu insan hikayeleri, gezegenimizi kontrol altına almaya çalışan, önümüzdeki yüzyılı şekillendirmeye girişen ırkçı zihniyet hakkında entelektüel ve siyasi tartışmalardan çok daha fazla bilgi veriyor bize. Ve, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuza dair dersler alıyoruz. Srebrenica soykırımının mimarlarını bile koruyanların, binlerce kurban üzerine gizli anlaşmalar yapabilenlerin yedi yıldır yaşadığımız bölgede imza attıkları kötülüklerin en dehşet verici örneklerini elbette çok sonraları öğrenebileceğiz. Ama biz, bildiklerimizi paylaşmanın çok önemli olduğuna inandık hep ve bunu yapmak için çaba harcadık. Bu yüzden de, yine böyle bir olayı aktarmak istedim.
İnsan hakları örgütlerinin hakkında kampanya başlattığı, dünya basınında az da olsa yer alan, Türkiye'de "timeturk" adlı haber sitesinin ısrarla takip ettiği Kandahar'daki işkence kampından Guantanamo'ya uzanan bir "hikaye" bu. Yeni nesil köle ticaretinin, 21. yüzyıla yönelik insan ticaretinin en ürkütücü örneklerinden biri.
Dr. Afiyet Sıddıki, Pakistan kökenli bir kadın. Yakın çevresi tam beş yıldır onu arıyordu. Kaçırıldığında en küçüğü bir aylık, en büyüğü dört yaşında üç çocuğu da kendisiyle beraber kayboldu. Nerede? Pakistan'ın Karaçi kentinden İslamabad'a gidecek uçağa binmek için havaalanına giderken. Sonradan, Pakistan polisi tarafından gözaltına alındığı ve para karşılığı ABD'ye "satıldığı" ortaya çıktı. O da, Pakistan güvenlik güçlerinin ABD yönetimine sattığı 750 kişiden biri oldu. Ya sonrası?
Tam beş yıl, Afganistan'da bilinmeyen bir yerde, gizli bir işkence evinde kaldı. Nerede olduğu bilinmiyordu gerçekten. Neler yaşadı, çocukları nerede, hâlâ tam olarak bilinmiyor. Dr. Sıddiki hakkında bilgi verenler kirli ticaretin diğer kurbanları oldu. Bagram'daki meşhur esir kampında kalan, Guantanamo'ya götürülenler onu biliyordu.
Sıddıki İngiltere vatandaşıydı. Amerika'da eğitim görmüş, MIT'de (Massachussetts Institute of Technology) tıp okumuş, nöroloji alanında çalışmıştı. Akrabalarını ziyaret etmek için Pakistan'a gittiğinde kaçırıldı ve satıldı. Afganistan işgali sırasında Taliban'a esir düşen, sonra bırakılan Yvonne Ridley, bu kimsesiz kadını aramaya başlar. Hikaye ile ilgili ABD basınında haberlere ulaşır. Pakistan mahkemelerine başvurur. Mahkeme 9 Eylül tarihine gün verir. İşte tam bu sırada Dr. Sıddıki ortaya çıkar. Nerede? Elbette ABD'de. New York'ta apar topar mahkemeye çıkarılır. Göğsünde kurşun yarası vardır ve zor ayakta durmaktadır. ABD kaynaklarına göre Afganistan'da ABD ile savaşırken daha yeni yakalanmıştır! Sıddıki silahla ABD askerlerine saldırmış, o sırada yaralanmış! Ne kadar da inandırıcı değil mi?
Hikayenin aslına dönelim. ABD'ye satılan, Bagram ve Guantanamo'da işkenceler gören sonra serbest bırakılan Muzzam Beg, kendisine işkence yapılırken duyduğu çığlıklardan kendi acısını unuttuğunu, çığlığın sahibinin Dr. Afiyet Sıddiki olduğunu söylüyor. Ekliyor: Gecenin karanlığını yaran ama kimsenin kulak vermediği bu çığlığın nerede geldiğini aradım. ABD üssünde işkenceye, tecavüze, dayağa, hakarete uğrayan tek kadın tutukludan geliyordu. Bu kadına tuvalet ihtiyacı bile herkesin gözü önünde, erkeklerin tuvaletlerini yaptığı yerde yaptırılıyordu." O kadının Dr. Sıddıki olduğu beş yıl sonra ortaya çıktı. İşkenceler sonunda bilincini kaybetmiş. Çocuklarının nerede olduğu hâlâ bilinmiyor. Kimse onu bu cehennemden kurtarmamış. Tamamen sahipsiz kalmış.
Dr. Afiyet Sıddiki 1972 yılında Karaçi'de doğdu. Şimdi düzmece bir senaryo ile New York'ta yargılanıyor. Yaralı, çökmüş. Bir kadın, tam beş yıl o meşhur işkence merkezlerinde kalıyor. Para ile alınıp satılan bir esir oluyor. Hangi siyasi hesap, pazarlık bu günahı gözümüzde meşrulaştırasilir.
İki resmini göreceksiniz. Biri diploma töreninde, diğeri şu an New York'ta mahkemeye çıkarıldığında çekildi.
Dikkatle bakın
(Yeni Şafak)
-
murat erata 16 yıl önce Şikayet Et.... Elbet Bu Zulm Bir Gün Sona Erecek...Beğen
-
aslan alan 16 yıl önce Şikayet EtAcaba neden bu hale getirilmiş.... Yüce Allah bizi affetsin ki sadece bu olayı okuma zahmetinde bulunuyoruzda bir şey yapamıyoruz.... Merak ettimde acaba siyasi bir lidermiydi?Kim bu kadın neden seçilmiş.... Neyse bizim uykumuz ağır....Boş boş sorular sorupta kimsenin aklını karıştırmayalım...Uyumnaya devammmm.Yaşasın hiç bir şeyi sorgulamadan yaşayan insanlar...Taki sopanın ucu onlara dokunana kadar...Beğen
-
doğrucu davut 16 yıl önce Şikayet Etamerika...amerika...amerika.... işte karşınızda,dünyanın süper gücü,filim sektöründe bir numara,dünyanın jandarması,herkesin korktuğu ve aman bana bulaşmasın dediği amerika...medeniyeti beşiği,içimizde dahi binlerce hayranı olan amerika.marlboro,coca cola,macdonalds gibi para basan şirketlerin sahibi amerika.ve o ürünleri en çok tüketen,bir anlamda o kadının gördüğü zulme maddi destek veren bizler.işte sözün bittiği yer!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!Beğen
-
kum ve gölge 16 yıl önce Şikayet Ethepimiz sorumluyuz. hepimiz sorumluyuz bu kadının durumundan ,hatta oy verdiğimiz hükümet olan parti bile abd müttefiki ise müslümanların işi çok zor, tüm müslümanların silkinmesi lazım tam bağımsızlık için hak ,için adalet için , ama abd hala incirlikten ikmal yapıyor bomba atıyor masumların üstüne ,sizce akp masummuBeğen
-
Zübeyir BAYRAKDAR 16 yıl önce Şikayet EtŞiddetle kınıyorum. Amerikanın her zamanki yaptığı olaylar... İŞKENCE ama gel gör ki dur diyen yok... Dünya da artık akla gelmiyecek olaylar oluyor bunları durduracak bir güç lazım OSMANLI tekrar uyansa da bu zalğimliklerin sonu gelse... Allah mazlumları zalimlerden korusun... Olayı da şiddetle kınıyorum... birde çin'e insan hakları dersleri vermeye kalkıyorlar... Önce kendileri bir insan olmayı öğrenseler...Beğen