İran'dan Hürmüz'de savaş tamtamları! Stratejik boğazda balistik füze denemesi!
Tahran, İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından düzenlenen "Şehit Muhammed Nazıri" isimli deniz tatbikatı kapsamında Hürmüz Boğazı, Umman Denizi ve BAE ile ihtilaflı Nazaat Adaları bölgesinde seyir ve balistik füze denemesi yaptı.
ABONE OL
İran, Hürmüz Boğazı'nda gerçekleştirdiği deniz tatbikatında seyir ve balistik füze denemesi yaptı.
BAE'NİN BURNUNUN DİBİNDE BALİSTİK FÜZE DENEMESİ!
İran, Hürmüz Boğazı, Umman Denizi ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ihtilaflı Nazaat Adaları bölgesinde (Ebu Musa ile Büyük Tunb ve Küçük Tunb adaları) iki gün sürecek deniz tatbikatı düzenliyor.
Yarı resmi Tesnim Haber Ajansı'na göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu, "Şehit Muhammed Nazıri" adı verilen deniz tatbikatında "Kader 110", "Kader 380" seyir füzeleri ile "Kadir 303" balistik füzesinin temsili hedefleri başarıyla vurduğunu bildirdi.
Tatbikatta, füzelerin ateşlenmesine paralel olarak insansız hava araçları da (İHA) simüle edilmiş hedeflere saldırı düzenledi.
Kıyı bölgelerine yapılacak olası saldırılara karşı koymayı amaçlayan İran, gemilere konuşlu savunma sistemlerini de tatbikat sırasında test etti.
İRAN İLE BAE ARASINDAKİ ADALAR ANLAŞMAZLIĞI
Hürmüz Boğazı'na yakınlığı ve bölgedeki petrol potansiyeli sebebiyle stratejik konumda yer alan Ebu Musa ile Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili İran ve BAE hakimiyet iddiasında bulunuyor.
Adalar 1971'e kadar İngiliz işgali altındaydı. Kasım 1971'de İngiltere'nin adaların kontrolünü BAE'ye devrederek çekilmesinin hemen ardından İran adalarda hakimiyeti ele geçirdi. BAE, adalara askeri güçlerini konuşlandıran İran'ı "işgalci" olarak niteliyor.
BAE İLE İHTİLAFLI ADALARDA GÖVDE GÖSTERİSİ
Adalar üzerindeki haklarının tarihsel olarak çok eskilere dayandığı tezini ileri süren İran, adaların geçici olarak 1903'te İngilizlerin eline geçtiğini ve 1971'de iade edildiğini dolayısıyla "o tarihte henüz kurulmamış olan BAE'nin hakimiyet iddiasında bulunamayacağını" savunuyor.
BAE ise adalardaki hak iddiası doğrultusunda Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunuyor.