Türkiye Yazarlar Birliği'nde İzdiham imzası!

c (TYB) İstanbul Şubesi'nde yazar-okuyucu buluşması gerçekleşti. "4 yazar ve 4 kitap" adıyla düzenlenen imza gününde Bülent Parlak, Güven Adıgüzel, Özer Turan ve Yasin Kara yeni çıkan kitaplarını imzaladı.

ABONE OL
GİRİŞ 21.01.2013 08:31 GÜNCELLEME 21.01.2013 08:44 Edebiyat
Türkiye Yazarlar Birliği'nde İzdiham imzası!
Türkiye Yazarlar Birliği'nde İzdiham imzası!

Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleştirilen programa çok sayıda okuyucu katıldı. Öte yandan yazarların, kitapları hakkında bilgi verdikleri bir söyleşi düzenlendi. İzdiham Yayınevi'nden çıkan Bülent Parlak'ın 'Yalnızlığın İcadı', Güven Adıgüzel'in 'Yoksulluk Şarklıları', Özer Turan'ın 'Kendime El Salladım' ve Yasin Kara'nın 'Hep Haksız Hep Hiç' adlı kitapları büyük ilgi gördü. Yazarlar, imza töreni öncesi bir söyleşi gerçekleştirdi. İlk konuşmacı olan Bülent Parlak, İzdiham dergisinin yayınlanmasında ve izdiham Yayınevi'nin oluşumundaki zorlukları anlattı.

PARLAK: BİLDİĞİMİZ GİBİ DEVAM EDECEĞİZ

İzdiham dergisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bülent Parlak, "Dergide farklı dönemler oldu. Bu dönem, bir değişim yapıp dergiye yeni yazarlar kazandırmak istedik. Okan Bayülgen, Teoman, Murat Kekilli ve Nejat İşler gibi derginin kimliğine uyan isimlerle görüştük.Fakat hep bir aksilik oldu. Murat Kekilli ile konuşacağımız zaman Murat Bey yoğun bakıma kaldırıldı. Teoman evlendi o ara. Böyle birtakım aksilikler çıkınca biz de bunu ilahi bir ikaza yorumladık. Ve bu tür açılımlardansa bildiğimiz gibi devam ettirelim dedik. Bu şekilde devam edeceğiz" dedi.

ADIGÜZEL: ŞAİR OLMADAN ÖLMEK İSTİYORUM

Yasin Kara ise 'Hep Haksız Hep Hiç' kitabının alt başlığını 'deneme/yanılma' koymayı istediğini söyledi. Şiirden vazgeçtiklerini, şiirin belki bir yanılma olduğunu vurguladı. Güven Adıgüzel de, "Şair olmadan ölmek istiyorum. Kendimi bir şair değil, şiir sanatçısı olarak görüyorum" ifadelerini kullandı. Programın sonunda bir katılımcının 'kurduğunuz bu protest dili devam ettirebilir misiniz?' sorusuna cevaben Bülent Parlak, "Ben buna protest demeyi yanlış buluyorum. Bu can sıkıntısıdır. Dünyanın gidişatında sıkıntı varsa sizin her şeyi iyi ifade etmeniz doğru ve ahlaki değildir. Canımız sıkıldıkça bir şeyler yapıyoruz." Program, izleyicilerden gelen sorularla devam etti. Daha sonra okurların kitapları imzalandı.

Bülent Parlak'ın Yalnızlığın İcadı kitabından bir kesit...

BİR DİKTATÖR ÖLDÜRÜLÜRKEN BANA DÜŞEN SUSMAKTIR

Televizyonlardan, haber sitelerinden ve gazetelerden takip ettiğim kadarıyla yıllardır elinde bir oyuncağa dönüşen ülkeni kaybetmek üzeresin, ya da kaybettin. Sinirlenme ve üzülme! Ben de burada kaç yıldır emek verdiğim, sevdiğim, kalbimin yerini bilen tek insanı geçen gün kaybettim. Senin kaybettiğin sadece bir ülkeydi benimkisi ise kocaman bir aşk. Bilmiyorum ki hangimizin sonu daha hazin! Ustanın çırağına bir türlü bahsetmediği o birkaç sır gibi yaşadığım acı. Çünkü ben kaç yıldır silinmemiş bir pencere camı gibi hep bir gün beni sever diye bekleyip durdum, sonunda benden gideni...

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR