Daracık dükkanında ömür verdiği mesleğini sürdürüyor

Edirne'de yaşayan 60 yaşındaki Rüstem Kalbur, tarihi Mezitbey Hamamı yanındaki 3 metrekarelik dükkanında ayakkabı tamiri yaparak geçimini sağlıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 21.11.2017 11:05 GÜNCELLEME 21.11.2017 11:41 GÜNCEL
Daracık dükkanında ömür verdiği mesleğini sürdürüyor
Daracık dükkanında ömür verdiği mesleğini sürdürüyor

Ayakkabı tamirciliğini 10 yaşında, İstanbul Beyazıt'ta çıraklık yaptığı atölyede öğrenen Kalbur, dört çocuğunu yarım asırdır aralıksız sürdürdüğü bu meslek sayesinde büyüttü.

Mesleğine tutkusunu AA muhabirine anlatan Rüstem Usta, çıraklığında ustasından öğrendiklerinin rüyasına girdiğini ve rüyasına giren ayakkabıları 50 yıldır tamir ettiği için mutlu olduğunu söyledi.

Her ayakkabının anılarla dolu bir eşya olduğunu belirten Kalbur, şöyle konuştu:

"Bir çift ayakkabıda yaşanmışlıklar anılar vardır. Tamir etmeden önce böyle bakarım ayakkabıya. Dünyanın en güzel mesleği ayakkabıcılık ve ayakkabı tamirciliğidir. Bir daha dünyaya gelsem aynı mesleği yapardım. Çok zevkli bir iş. Rahmetli babam, ilkokulda beni komşumuz Ohannes Sarafian'ın yanına çırak olarak verdi. 'Eti senin kemiği benim' dedi. O gün bugündür ayakkabı tamir ediyorum." dedi.

Hayatının ayakkabı tamirciliği yaparak geçtiğini ifade eden Kalbur, şöyle devam etti:

"Dört çocuğum var. Şükrederek, sabrederek, işimi en iyi şekilde yaparak çocuklarımı ayakkabı tamirciliğinden kazandığımla okuttum. İstanbul'un yoğunluğu ve koşuşturmacası nedeniyle iki yıl önce Edirne'ye döndüm. Bu yaştan sonra İstanbul'un bize göre olmadığını düşündüm ama Allah'a şükür bunca yıl orada ekmek paramı kazandım."

- "Yerli ayakkabılar tercih edilmeli"

Rüstem Usta, çıraklık kültürünün tükenmesinden yakındı. Bu nedenle 3 metrekarelik dükkanında tek başına çalıştığını ifade eden Kalbur, "Çırak yetişmiyor, daha doğrusu bu zanaata ilgi kalmadı. Aslında çok incelikli ve içerikli bir iş. Milimetrik hesaplar yaparsın, yanlış dikersen ya da yanlış şeklide tamir edersen müşteri rahatsız olur. Müşterimiz bizden memnun kalmazsa bu bizi üzer." diye konuştu.

En büyük sıkıntılarının ise kalitesiz ucuz ayakkabılar olduğunu belirten Kalbur, şunları söyledi:

"Yirmi liraya, on liraya ayakkabılar çıktı. Vatandaş alıyor, iki gün sonra gelip 'bu nasıl açıldı, tamir eder misin?' diyor. Yirmi liralık ayakkabı, o kadar olur. Hem sağlığa hem de cebe zarar. Yabancı markalar ve fason ürünler genellikle böyle. Benim vatandaşlara tavsiyem, yerli ayakkabılar tercih edilmeli. Yerli ayakkabılarımızı tamir ettiğimizde kaliteyi, zarafeti görebiliyoruz. Tamir ücreti zaten 10 ile 20 lira arasında. Bir ayakkabının 20 lira olması düşündürücü."





KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR