"Kurtkapanı" ömrünü gazeteciliğe adadı
CİHAN DEMİRCİ - Edirne'nin Keşan ilçesinde sürekli basın kartı ve yerel gazete sahibi 92 yaşındaki Feyzullah Aktan, gazeteciliği ilk günkü heyecanla sürdürüyor.
ABONE OLMeslek hayatındaki her günü titizlikle yaşayan Önder gazetesi sahibi Aktan, mesleğine olan bağlılığını ve saygısını ilerleyen yaşına rağmen devam ettiriyor.
Her gün sabahın erken saatinde tıraşını olup, ütülü takım elbisesini giydikten sonra gazetenin yolunu tutan deneyimli gazeteci, hem genç meslektaşlarına hem de topluma örnek oluyor.
Meslek hayatında çok sayıda muhabir yetiştiren Aktan, her gün köşe yazısını yazıp, gazete baskıya girmeden önce son imla kontrolünü yapıyor.
- "57 yıldır gazetemi kesintisiz çıkarıyorum"
AA muhabirine açıklama yapan Aktan, 1927'de Bulgaristan'da doğduğunu ve 1935'te ailesiyle Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Mesleğe Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde, 1949 yılında başladığını ve yıllar içerisinde muhabirlik, foto muhabirliği, düzeltmenlik, yazı işleri müdürlüğü yaptığını anlatan Aktan, "1962'de Önder'i kurdum ve Keşan'a taşındım. O gün bu gündür gazetemi günlük olarak çıkartıyorum. Eksiği yok fazlası var, 57 yıldır gazetemi kesintisiz çıkarıyorum. El değiştirmeden devam eden nadir gazetelerdendir gazetem." diye konuştu.
- "Hep çalıştım, hep yazdım..."
Yaşam tarzı saydığı gazeteciliği, kesintisiz 70 yıldır sürdürdüğünü ifade eden Aktan, şunları kaydetti:
"Hep çalıştım, hep yazdım. Bizim dönemimizde üniversite bitirmiş muhabirler yoktu. Yani lise bitirmiş adam, üniversite bitirmiş gibi devlet kademelerinde memur, müdür veya amir oluyordu. Okuryazarlık çok düşüktü eskiden. O bakımdan gazetenin muhabirliğini de yaptık, köşe yazısını da yazdık. 1962'den bu yana 'Kurtkapanı' mahlasıyla yazılarımı yazmaya devam ediyorum. O zamandan bu yana sürekli yazdım.
Meslek hayatımda çok sayıda muhabirle çalıştım ve yetiştirdik de tabi, 200'ü aşkın muhabir yetiştirdim. Üç evladımı da gazetecilik yaparak büyüttüm, okuttum. Çocuklarım okullarını bitirip buraya döndüğünde Önder adıyla kurduğum şirkette birlikte çalıştık ama şimdilerde gazete kendi kendini idare eder duruma geldi."
- "Benim kanımda bunun mürekkebi dolaşıyor"
Feyzullah Aktan, mesleğinde ahlakı ön planda tuttuğunu ve muhabir adaylarına her zaman meslek etiğini öğretmeye çalıştığını dile getirdi.
Gazeteciliği silah olarak kullanmanın mesleğe en büyük ihanet olduğunu anlatan Aktan, şöyle devam etti:
"Biz sadece gazetecilikle geçinmeye çalıştığımız için gazetecilik yapmaya çalışıyoruz. Devletle halkın arasında kendimizi bir araç gibi görüyoruz. Uyarılar yapıyoruz, haberleri şu parti bu parti bakmadan yayınlıyoruz. Elbette herkes kendi düşüncesini söyleyecektir. Biz de kendi düşüncelerimizi imzalı yazılarımızla dile getiriyoruz. Gazetecilik bana göre budur."
- "Aşkla bağlanmıyorlarsa olmaz"
Zor meslek gruplarında yer alan gazeteciliğe bağı zayıf olanların heves etmemesi gerektiğinin altını çizen Aktan, "Gençler bu mesleği seviyorsa girsin, sevmiyorsa hiç girmesin. Aşkla bağlanmıyorlarsa olmaz, çünkü sevmediğin için devam ettiremezsin, yararlı olamazsın. Bu bir angarya olur, beceremezsin. Bugünkü üniversitelerde basın yayın okuyanları meslek açısından zayıf görüyorum. İmlayı bile öğrenemeden geliyorlar. Okullar, gazetecilik uygulamalarına yönelik de olmalıdır." diye konuştu.
Feyzullah Aktan, "Matbaamız, gazetenin arka odasında. Gazeteyi bastıktan sonra çalışmalarıma evimdeki bilgisayarda devam ediyorum. Uzun süredir gazetemi kapatmayı düşünüyorum, kapatmam yönünde telkinler de yapıldı fakat kapatamadım çünkü benim hayatım bu. Benim kanımda bunun mürekkebi dolaşıyor desek doğrudur." ifadelerini kullandı.