Rektörlerin çiftliği olan üniversiteler

Mevcut sistem üniversiteleri rektör çiftliğine dönüştürüyor. Bilime değil, ideolojiye öncelik veren YÖK Kanunu ve rektör belirleme sisteminin değişmesi şart.

ABONE OL
GİRİŞ 05.08.2008 07:36 GÜNCELLEME 05.08.2008 07:36 EĞİTİM
Rektörlerin çiftliği olan üniversiteler
Rektörlerin çiftliği olan üniversiteler

Emre Aköz'ün köşe yazısı

Gelişmeyle birlikte değişimin geleceğine inanırız. Mesela ekonominin gelişmesi, ortaya yeni aktörlerin çıkmasına yol açar, böylece eski manzara değişir.
Ancak bu varsayım her zaman doğru değil. Bazı durumlarda gelişme, eski iktidar yapısının güçlenerek sürmesini de sağlıyor, yani gelişme, değişime neden olmayabiliyor .
Üniversite yönetimleri açısından da benzeri bir örneği verebiliriz.
Devlet üniversitesinde bir rektör şöyle seçiliyor:
Önce oylama yapılıyor. Akademisyenler en az 6 adaya oy veriyorlar.
YÖK'e en çok oy olan 6 adayın ismi bildiriliyor. YÖK bu sayıyı 3'e indirip Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Cumhurbaşkanı da o üç adaydan birini rektör olarak atıyor.
Saçma sapan bir sistem bu.
Daha önce de defalarca yazdım: Üniversitedeki seçimde tek oy alan ( yani pratikte kendisinden başkası tarafından desteklenmeyen ) bir kişi rektör atanabilir.
Geçen yıl bunu birlikte yaşamadık mı? Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, sadece iki oy alan kişiyi rektör atanmıştı. (Daha sonra, öteki oyun aynı üniversitede çalışan eşi tarafından verildiğini öğrenmiştik.)
Bu sistemin bir an evvel değiştirilerek, akılcı bir yapıya kavuşturulması gerekiyor.
Ama o arada, şunu sormamız gerek: Niye okuldaki oylamada birinci gelen aday doğrudan atanmıyor?
Bunun birkaç sebebi var.
Birincisi, hiç kuşkusuz, ideolojik kaygılar: " Ya hocaların seçtiği kişi yeteri kadar devlete bağlı değilse? "
İşte yukarıda anlattığım seçim sistemi, bu olasılığı engellemek için çalışıyor.
Bu mekanizmanın sonucunu geçen yıl görmüştük: Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, üstüne hiç vazife olmamasına rağmen, 367 meselesi gündeme geldiğinde, atanmalarını sağladığı rektörleri ardına dizerek, parti başkanı edasıyla basın toplantısı yapmıştı.
Gelelim ikinci sebebe:
İkinci sebep aynı zamanda, yazının başında sözünü ettiğim varsayımla ilgili.
Bildiğiniz gibi üniversitelerimiz gelişiyor. Öğrenci sayısıyla birlikte, kaynakları artıyor, kadroları genişliyor.
Peki, bu gelişme, yönetimi nasıl etkiliyor? Gelişmeyle birlikte ortaya yeni tipte kadrolar mı çıkıyor?
Hayır!
Hatta tam tersi oluyor.
Üniversite büyürken, rektör, gerek yönetim kadrolarını, gerek diğer atamaları, görevlendirmeleri kendi çıkarına uygun bir biçimde yapıyor.
Böylece rektör, üniversitenin gelişmesinden, yandaşlarını ve müstakbel destekçilerini nemalandırmış oluyor.
Seçim zamanı geldiğinde de, o kişiler oylarını kendilerine koltuk çıkan rektöre veriyor.
Haberlerde izlemişsinizdir: Bu işi öylesine abartanlar var ki görev süresi dolduğu için mecburen çekilecek olan kimi rektörler, yerlerine eşlerini getirmek için uğraşıyorlar!
Yani " Avantajlarınızın devamını istiyorsanız, eşime oy verin, merak etmeyin perde arkasında ben olacağım " demiş oluyorlar.
İşte o saçma rektör belirleme sisteminin bir amacı da bu: Hazine'den aldığı parayla ve tahsis edilen yeni kadrolarla gelişen üniversiteleri kendi çiftlikleri haline getirmeye çalışan, koltuk sevdalısı rektörleri engellemek.
Yani eski rektörün kurguladığı oylama tezgâhına karşı, icabında tek oy alan adayı rektörlüğe atayarak, okulun çiftlikleşmesinin önünü kesmek.
Ancak olayın bu yönü, sistemi haklı çıkarmaz. Bilime değil, ideolojiye öncelik veren YÖK Kanunu'nun ve dolayısıyla rektör belirleme sisteminin kökten değişmesi şart.
(Sabah)
YORUMLAR 19 TÜMÜ
  • duyarlıyım ve oyle olucam 16 yıl önce Şikayet Et
    sonuna kadar doğru!. Yazı baştan sona kadar doğru, sonuç YÖK sisteminin kökten değişmesi lazım, altsonuç, Kocaeli Universitesinde umarim eski rektorun esi olan rektor tekrar rektor secilemz:))) bilemce gibi oldu ama boyle karisik bisi. Padisahlik, saltanat gibi, babadan ogula, esten ese,...vs.,vs. Esenlikle
    Cevapla
  • doğrucu davut 16 yıl önce Şikayet Et
    herhalde kendi yandaşlarına beyinsizler takımı demiş oluyorsun... ülkeyi şu anda senin%3 diye tabir ettiğin beyin takımı yönetiyor.cumhurbaşkanı,başbakan,meclis başkanı,tüm bakanlar ve onların müsteşarları,merkez bankası başkanı,valiler,sayısız bürokrat ve şimdi de namuslu rektörler.eee demek ki bu ülkeyi senin %3 diye küçümsediğin ve hasetinden çatır çatır çatladığın adam gibi liderler yönetiyor.geriye de herhalde beyinsizler takımı kalıyor...sen herhalde bunun ezikliği içindesin...
    Cevapla
  • bengisu akgül 16 yıl önce Şikayet Et
    "bey"in takımı. Şu ülkenin "beyin takımı"ndaki %3 yüzünden daha birisinin tesirini atlatamadan bir diğer darbeyle onlarca yıl geri gitmedik mi? Onlar yüzünden bizde demokrasi anlayışı bi türlü oturmadı, muasır medeniyetler seviyesine bi türlü çıkamadık, üniversitelerimiz dünyada ilk beşyüzün bile içine giremedi yıllarca... Sizin beyin gücünden anladığınız şey buysa yaşadıklarımıza şaşmamak lazım. Neyse ki bunu doğru anlayan insanlar var o yanlış oranladığın "beyin takımı"nda..
    Cevapla
  • Çağrı GÜLER 16 yıl önce Şikayet Et
    Editörün tersi... Sen geç laf yongalarınıda duruma bak... O %47nin içinde bende varım.Sorarım sana kaç kere yurt dışına çıktın , ödediğin vergi benimkinden fazlamı ? yada bu ülke için ne yaptın.Yoksa sende %3ün içindemisin.. Bu %3 nasıl oluyorda beyin takımı oluyor anlamış değilim..Yada dur dur bu %3ün çoğu Atatürkçümü ? kesin öyledir...Bu Ülkenin beyni sizin dağda çobanken okuyup Doktor,Avukat ve diğer pozisyonlara gelen ve AKP`yi iktidar yapan beyindir.. Bunu beynine iyi kazı.. Nasıl olsa %3sün sende uzun sürmez...
    Cevapla
  • Kadim Kültür 16 yıl önce Şikayet Et
    . bilimsel olarak bi şey daha ispatlandı oda şu: Kim atatürkçü ve milliyetçi prof olarak üniversitelerde makam sahibi ise ya terörü destekliyor yada intihal yapmış ve de bilime zerre katkısı olmamış oluyor. al sana eğitim seviyesi al sana kimlik. Beyefendi sınıf kavgasını amaç edinen bu insanlar aynı zamanda en iyi eğitim imkanlarına sahipler. eğitim seviyesi ve ak parti ilişkisi siyaset sosyolojisi açısından incelenmelidir. Sallamasyonla değil.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR