MEB’den dikkat çeken çıkış! Lise sistemi değişecek mi? ‘Ele almamız gerekiyor’

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, 4+4+4 sisteminin son dört yılının tekrardan ele alınması gerektiğini söyledi.

ABONE OL
GİRİŞ 04.10.2024 16:14 GÜNCELLEME 04.10.2024 16:22 EĞİTİM
MEB’den dikkat çeken çıkış! Lise sistemi değişecek mi? ‘Ele almamız gerekiyor’
MEB’den dikkat çeken çıkış! Lise sistemi değişecek mi? ‘Ele almamız gerekiyor’

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, beceri temelli yeni müfredata geçiş yapıldığını belirterek, "Bizler de buna hızlı adapte olma anlamında çalışıyoruz. Aday kitlemize en uygun soruları değişen müfredat ve değişen kazanımlara uygun şekilde hazırlama çalışmamız devam edecek." dedi.

ÖSYM'nin 50. yılı etkinlikleri çerçevesinde, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı işbirliğinde düzenlenen ve 3 gün sürecek Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu bir otelde düzenlenen açılış töreniyle başladı.

Ersoy, Filistin'de ve son olarak Lübnan'da acımasızca katledilen bilim insanlarına, eğitimcilere, öğrencilere, çocuklara, kadınlara ve öldürülen tüm mazlumlara rahmet dileyerek başladığı konuşmasında, "Özgür Filistin, onların canlarını ortaya koyarak verdiği mücadelenin neticesinde filizlenecek ve bizler de Filistinli kardeşlerimizin ve tüm dünyadaki mazlumların onurlu mücadelesini her platformda dile getirmeye, onlara olan desteğimizi vurgulamaya devam edeceğiz, insani ve İslami vazifemiz olarak." ifadelerini kullandı.

Bu yıl aralık sonu itibarıyla 13,5 milyon adaya yönelik 68 ayrı oturumlu sınav düzenlemiş olacaklarına dikkati çeken Ersoy, sınavlarda 2 milyona yakın öğretim elemanı ve öğretmenin görev aldığını, dolayısıyla ÖSYM'nin uluslararası ölçekteki en büyük kurumlardan biri olduğunu vurguladı.

ÖSYM'de dijitalleşme adımlarını hızlandırdıklarını, hedeflerinin 2026 yılı içerisinde yüzde 95 oranında dijitalleşmeyi sağlamak olduğunu aktaran Ersoy, maliyet ve zamandan tasarruf sağlayan elektronik sınavların (e-sınav) sayısını artırmak için çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Dil sınavlarının dışında 4 sınavın daha "e-sınav" tabanlı yaptıklarını belirten Ersoy, "Hedefimiz, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu ile beraber tüm imkanları kullanarak Türkiye'nin e-sınav imkanını artırmak ve 100 bin adayın altındaki sınavları e-sınav olarak sınava almak." dedi.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy

Ersoy, ÖSYM'nin uluslararası ölçekteki tecrübe ve birikimini yurt dışına aktarma çalışmaları yürüttüklerini de söyledi.

Yurt Dışından Öğrenci Kabul Sınavı'nı (TR-YÖS) ilerleyen dönemde e-sınav şeklinde tüm dünyada yapmayı hedeflediklerini kaydeden Ersoy, ayrıca Spor Bilimleri İçin Özel Yetenek Sınavı'nı da (ÖZYES) ilk kez yaptıklarını hatırlattı.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy

4 DİL BECERİSİNİ ÖLÇEN SINAV, 2025'TE UYGULANACAK

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in fikir mimarı olduğu "okuma, dinleme, yazma ve konuşma" olmak üzere 4 beceriyi dil ölçen e-sınava yönelik hazırlıkları da aktaran Ersoy, bununla ilgili deneme sınavları yaptıklarını belirterek, "Milli Savunma Bakanlığında 7 tanesini uyguladık. Bu denemeler sonucunda, değerlendiricilerin güvenilirliği ve eğitimleri sağlandı. Artık yazılımsal eksiklikler tamamlanarak geliştirildi. 2025 yılı başlarında bu sınavı hayata geçireceğiz. Gururla söylüyorum ki uluslararası alanda bir sınavın ikamesi için gerekli olan tüm adımların tamamı yapıldı." diye konuştu.

ÖSYM'deki Ar-Ge çalışmaları hakkında Ersoy, "ÖSYM'yi ve Milli Eğitim Bakanlığının Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğünü Türkiye'nin ölçme ve değerlendirme alanında AR-GE merkezi yapma hedefimiz var. ÖSYM'de bugün 17 AR-GE projesi, aktif bir şekilde yürümekte. Yapay zekayla otomatik madde üretiminden değerlendirmesine, açık uçlu soruların değerlendirilmesinden adaptif test, 4 beceri dil sınavlarından fotoğraf benzerliği çalışmalarına kadar devam eden AR-GE süreçlerimiz var. (Sempozyuma katılan akademisyenlere) Projeniz varsa literatürde gelişmeleri uygulamak istiyorsanız ÖSYM'nin kapıları sizlere sonuna kadar kadar açık." değerlendirmesinde bulundu.

"ÖSYM Akademi" çalışmaları da yürüttüklerini bildiren Ersoy, "Litatürün takip edilip mevcut uzmanlarımızın geliştirilmesi, niteliklerinin arttırılması, sonra ÖSYM'ye gelen hocalarımızın tekniklerinin geliştirilmesi anlamında ÖSYM Akademi'yi kurduk. Akademi, ilk meyvesini bu sempozyumla veriyor." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı ile de yakın işbirlikleri yaptıklarına işaret eden Ersoy, "Beceri temelli yeni müfredata geçiş yapıldı. Bizler de buna hızlı adapte olma anlamında çalışıyoruz. Biliyorsunuz üç yıl sonra bu hayatımıza gelecek. MEB Ölçme Değerlendirme Genel Müdürlüğü ve ÖSYM işbirliğinde çalıştaylar başladı. İkincisini önümüzdeki hafta gerçekleştireceğiz ve bu çalıştaylar hızlı bir şekilde devam edecek. Aday kitlemize en uygun soruları değişen müfredat ve değişen kazanımlara uygun şekilde hazırlama çalışmamız devam edecek." açıklamasını yaptı.

"TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ SÜREÇLERİ, 3 AYRI MODÜLLE İZLENECEK"

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci ise Milli Eğitim Bakanlığının son dönemde ölçme, değerlendirme ve izleme araştırmalarına ilişkin bilgiler aktardı.

Bu kapsamda, Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği'ni hazırladıklarını, sınavlarda açık uçlu soruların yöneltilmeye başlandığını, sınıflarda geri bildirimlerin ve analizlerin yapıldığını, 4 dil becerisinin ölçülmesine yönelik uygulamaların başlatıldığını, ilkokullarda öğrencilerin gelişiminin düzelmesi amacıyla sınavların kaldırıldığını, sürece dayalı ölçme ve gelişim dosyası düzenleme sisteminin getirildiğini, ortaokul karnelerinde sosyal ve duygusal gelişimlerine yer verildiğini dile getiren Yelkenci, ayrıca ulusal ve uluslararası düzeydeki izleme araştırmalarının takibi ve uygulamasını yaptıklarını anlattı.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli süreçlerinin 3 ayrı modülle izleneceğini bildiren Yelkenci, "Beceri örgüsü temelli bir program olarak tanımlıyoruz. Düşünme becerileri, alan becerileri, sosyal duygusal beceriler ve okuryazarlık becerilerinin aynı zamanda eğilimler ve değerlerle aralarında oluşturulan örgüyü kastediyoruz burada." dedi.

Yelkenci, ÖSYM Başkanı Ersoy'un da vurguladığı bir hususu kendi düşüncelerini de katarak sempozyum katılımcılarıyla paylaşmak istediğini belirterek, yeni müfredatın bu yıl okul öncesi, 1, 5 ve 9. sınıflarda uygulanmaya konduğunu hatırlattı.

Yelkenci, şöyle konuştu:

"Bu şu demektir, bu yılla beraber bu yılı sayarsak 4 yıl sonra YKS sistemindeki sınavlara girecek olan öğrencilerimiz, artık beceri örgüsü temelli bir müfredatla ÖSYM'nin, üniversitelerin kapısına gelecekler. Dolayısıyla bu noktada ÖSYM ile her alanda olduğu gibi bu alanda da güçlü işbirliği yapıyoruz. Öğrencilerimizin yükseköğretime geçişte beceri örgüsü temelli bir müfredatı değerlendirebilecek bir sınav sistemi ortaya konması için çalışacağız. Bundan sonraki kısımları benim kendi şahsi değerlendirmelerim olarak alın. Nihayetinde, Milli Eğitim Bakanlığının politikalarını belirleyen birçok şey var fakat ileriye yönelik bir öngörü olarak bunu kabul edin. Aslında çoktandır kendisini dayatan bir husustur bu. Beceri örgüsü temelli bir müfredatın elbette ki bugünkü öğrenciyi sadece çoktan seçmeli bir sınavla seçen bir yaklaşımın kötürüm bir yaklaşım olacağı şüphesizdir. Ne demek? Gerek ortaokuldan liseye, gerek liseden yükseköğretime geçişte öğrenciyi bütün gelişim boyutlarıyla ele alacak bir sistemi geliştirmek kaçınılmazdır. Eğer bunu bugünden yapmazsak daha sonra iki ayağımızın bir pabuca gireceğini söylemek bunu tahmin etmek çok zor bir şey olmasa gerek.

Kademeler arası geçişle dolaylı, mesleki ve teknik eğitimde niteliği artırmakla doğrudan ilişkili bir başka husus da 4+4+4 sisteminin son dört yılı... Bu dört yılı da yeniden ele almamız gerektiği şüphesiz aşikardır. Bu noktada çalıştaylarda ve panellerde bu konular gündeme gelirse detaylı bir şekilde tartışılırsa Milli Eğitim Bakanlığına büyük bir katkınız olacağını politika geliştirmede özellikle ifade etmek isterim."

Prof. Dr. Ahmet Kesgin

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kesgin de ana teması "ölçme ve değerlendirmede yenilikçi yaklaşımlar" olarak belirlenen sempozyumda, gelişen yapay zeka teknolojileri, yenilikçi ölçme ve değerlendirme yaklaşımları ve yerleştirme yöntemlerinin konunun seçiminde belirleyici olduğunu söyledi.

Etkinliğe çok büyük bir başvuru yapıldığını belirten Kesgin, 247 başvurudan 125'inin kabul edildiğini, yer verilemeyen çalışmaların ise ÖSYM Akademi çatısı altında düzenlenecek başka etkinliklere katkı sunmasını ümit ettiğini söyledi.

Sempozyumda 4 farklı ülkeden 12 davetli ve 2 ana konuşmacının yer aldığını aktaran Kesgin, 31 farklı ülkeden kayıt yapıldığını belirtti.

 

KAYNAK : AA
Ahmet Aydemir Haber7.com - Editör
Haber 7 - Ahmet Aydemir

Editör Hakkında

İstanbul Üniversitesi, “Gazetecilik” bölümünden mezun oldu. Gündem, siyaset, yaşam, magazin, spor ve SEO editörlüğü yaptı. Meslek hayatına Ocak 2024’ten beri Haber7’de devam ediyor.
YORUMLAR 162 TÜMÜ
  • Eğitim önemli 1 ay önce Şikayet Et
    Değişim, değişim, değişim. Hiç bir şeyin oturmasına izin vermeyen sonu gelmez bir değişim. İstikrar lazım istikrar. Zorunlu eğitim tekrar 8 yıl olmalı. Okullar çocuklar sokakta kalmasın gözetim altında olsun diye kullanılmamalı. Sokakların güvenliği, işsizlik vs. İle ilgili kurumlar ilgilenmeli. Bir karar alınmalı ve uygulanmalı. Her gelen kendine göre değiştirmemeli.
    Cevapla
  • Reisx 1 ay önce Şikayet Et
    Okullardaki zorunlu etüt uygulamaları nedir? Madem öğretmenler öğrencileri o kadar çok seviyor ve düşünüyor o zaman koydukları zorunlu etüd derslerini ücretsiz versin. Ama amaç bir şeyler öğrenmek değil amaç kendilerine ve okula ek gelir elde etmek. Bu zorbalığa bakanlık bir son vermeli. Çocuklar sabah saat 9 akşam saat 4,5-5 okulda tutuluyor. Özellikle de ilk okullarda
    Cevapla
  • Reisx 1 ay önce Şikayet Et
    Sn bakanım ilk okulları sabah saat 9 akşam saat 5 yapın olsun bitsin. Neredeyse tüm okullarda öğretmen ve müdürler ücretli etüd altında zorunlu ders koyup kendilerine gelir kapısı yaratıyor. Bu yaptırım değil de nedir? Tüm gün öğrencilere bir şey veremeyen öğretmenler etüd adı altında öğretme vaad ediyor bu saçmalık değilde nedir?
    Cevapla
  • Fatih Demirci 1 ay önce Şikayet Et
    25 yılı devirmiş bir öğretmen olarak ifade ediyorum . 5. Sınıfları ilkokul öğretmenleri okutmalı , ders başarısı düşük öğrenciler gerekiyorsa sınıfta kalmalı , lise öğrenimi zorunlu olmaktan çıkarılmalı , öğrencilikle alakası bulunmayan çocukların iş dünyasında ara eleman olarak çalışabilmelerinin ve piyasanın da rahatlatması sağlanmalıdır.
    Cevapla
  • Urfalimuslum 1 ay önce Şikayet Et
    Lise zorunlu olmaktan çıksın! İstemeyeni zorla okutmayın meslek eğitimi verin ekstradan. Ayroca isteyene anaokuldan başlayarak devlet eliyle medrese eğitimi verilmeli bu çok büyük bir boşluk çok isteyen var ama yollayamıyor gençlerin çoğunda ahlak edeb haya kalmadı !! En bğyğk problemimiz bu bizim
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR