'Tosun'a güvenip evini barkını sattılar

5 bin TL'den 600 bin TL'ye kadar çeşitli oranlarda sisteme paralar yatırdığını belirten mağdurlar arasında bir tiyatro oyuncusu da bulunurken mağdur Emsal Akhan ise mahkemede "Paraları takır takır verince tatlı geldi. İki üç defa şarküteriye giderek süt, peynir aldık. Kandık açıkçası. Bir an cazip geldi girdik. Evini, barkını satanlar var" diye konuştu.

Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen sistemin kurucu ve yöneticilerine yönelik, 11'i tutuklu 48 sanığın yargılandığı davanın 2. duruşması dün yapıldı.

Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 11 tutuklu sanık ile avukatları katıldı. Duruşmada, çok sayıda mağdur da hazır bulundu.

Mahkeme heyeti, 16'sı işitme ve konuşma engelli olan toplam 59 mağdurun beyanlarını aldı.

Mağdur Büşra Coşkun, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "İstanbul Barosu'na kayıtlı avukatım. Stajyer olduğum dönemde arkadaşlarımın tavsiyesi ve internette gördüğüm ilanları dikkate alarak sisteme bin lira yatırdım. Bu paranın 359 lirasını aldım. Geri kalanını alamadım" dedi.

Mağdur Ahmet Sağlam da sisteme toplam 5 bin lira yatırdığını, 2 bin 300 lirasını geri alamadığını, bu nedenle şikayetçi olduğunu söyledi.

Bu arada söz alan mağdur Sağlam mahkeme başkanına "Bizim mağduriyetimiz giderilecek mi ?" diye sordu. Hakim Melih Osmançavuşoğlu ise "O kısmı sanıklara soracaksınız. Biz ceza kısmıyla ilgileniyoruz" şeklinde yanıt verdi.

"OĞLUM BİR GÜN İNEK, BİR GÜN TAVUK ALDIM DEDİ"

Mağdur Ali Elibol da özel bir şirkette biyolog olarak çalıştığını ifade ederek, "30 bin liraya yakın para yatırdım. 18 bin lirasını geri alamadım. Ben Mehmet Aydın'dan şikayetçiyim. Kendi isteğimle girdim ben bu sisteme. Buradaki sanıkları tanımam. Zararımın karşılanmasını istiyorum" dedi.

Mağdur Ayhan Oduncu ise bahçıvan olduğunu belirterek,"Mehmet Aydın'ı televizyonda görmüştüm. Bir gün oğlum geldi 'baba Çiftlik Bank var televizyonda' dedi. Ben de 'Oğlum araştır, sor soruştur. Türkiye bir Kastelli olayı yaşadı. Bir daha böyle bir şey yaşamayalım' dedim. Oğlum bir gün geldi inek aldım dedi. Bir gün tavuk aldım dedi. Toplam 21 bin lira yatırdık. Oğlum ilgileniyordu. Kazandığını söylediği paralar ile sistem üzerinden oynamaya, alışveriş yapmaya devam ediyordu. Şikayetçiyim. Benim için 21 bin lira çok para" şeklinde konuştu.

Mağdur Ali Çalkıç da teknisyen olarak çalıştığını, sisteme yatırdığı 39 bin liradan 14 bin lirasını alamadığını, bu nedenle Mehmet Aydın'dan şikayetçi olduğunu ve zararının karşılanmasını istediğini söyledi.

TİYATRO OYUNCUSU DA PARA YATIRMIŞ

Mağdurlardan Bayram Önal ise tiyatro oyuncusu olduğunu belirterek, "Arkadaş çevremden gördüm, araştırdım. Ünlü oyuncuların reklamlarda oynadığını gördüm. Belediye başkanlarının toplantılara katıldığını gördüm. O şekilde güvendim para yatırdım. Toplam 9 bin 700 lira yatırdım. Sadece 800 lirasını geri alabildim. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.

"SANIKLARDAN BİRİ ÜNİVERSİTE ARKADAŞIM"

Mağdur Barış Günay da uçak teknisyenliği mezunu olduğunu ve şu an çalışmadığını kaydederek, "İnternette gördüm ve girdim. 1 yılda toplam 28 bin lira yatırdım. 9 bin lira geri alabildim. Sanıklardan Ahmet Furkan Ferman benim üniversite arkadaşımdı. Bu sanık bana bir sıkıntı olmayacağını söylemişti. Ahmet Furkan dahil tüm sanıklardan şikayetçiyim" dedi.

"PARALARI TAKIR TAKIR VERİNCE TATLI GELDİ"

Mağdur Emsal Akhan ise duruşma öncesinde adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, sistemi sosyal medyadan gördüğünü belirterek, şunları anlattı:

"Bacanaklarım benden 3-4 ay öncesi bu işin içerisine girmişti. Nasıl bir şey diye soruşturdum. Sonra bir şarküteriye gittim. Orada gözlemledim. Baktım biraz da cazip geldi. Tatlı para insanları böyle heveslendirdi. Böyle olacağını yüzde 80 tahmin ediyorduk ama ben 24 bin lira kredi çektim. Bir ay 5 bin 800 lira kadar para aldım. Gerisinde hemen kapandı sistem. Tabii biraz sıkıntı yaşadık, arabamı sattım kurtuldum. Ama daha büyük meblağlar koyan arkadaşlar var içeride. Psikolojisi bozulanlar var. Sistem çok iyi çalışıyordu ilk bir ay içerisinde. Paraları takır takır verince tatlı geldi. İki üç defa şarküteriye giderek süt, peynir aldık. Kandık açıkçası. Bir an cazip geldi girdik. Evini, barkını satanlar var. Geçmiş olsun diyorum arkadaşlara."

600 BİN TL YATIRAN VAR

İşaret dili bilen tercüman aracılığıyla beyanda bulunan mağdur Ali Hayrık, işitme ve konuşma engelli olduğunu belirterek, televizyonlarda gördüğü ilanlar üzere sisteme 30 bin lira yatırdığını, 8 bin lirasını geri alabildiğini, sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade etti.

Mağdur Davut Gürbüz de sisteme 150 bin lira yatırdığını, 50 bin lirasını geri aldığını, alamadığı 100 bin lirası için sanıklardan şikayetçi olduğunu kaydetti.

Salih Atabey de sisteme yatırdığı 600 bin liradan 150 bin lirasını geri aldığını ancak 450 bin lirasını alamadığını dile getirdi.

Söz verilen diğer mağdurlar da yatırdıkları paraların bir kısmını alamadıkları için mağdur olduklarını belirterek, sanıklardan şikayetçi oldu.

Mahkeme heyeti, mağdur beyanlarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.

SANIKLARA REKOR HAPİS İSTEMİ

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 11'i tutuklu, 7'si firari toplam 48 kişi şüpheli, 3 bin 762 kişi de müşteki olarak yer alırken, şüphelilerden 18'inin örgüt yöneticisi, 23'ünün örgüt üyesi ve 7'sinin de örgüte yardım eden konumunda olduğu belirtiliyor.

Aralarında firari Mehmet Aydın'ın da bulunduğu 18 örgüt yöneticisi hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme" suçundan ikişer yıldan altışar yıla, "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 bin 762 kez üçer yıldan onar yıla, "ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçundan yine 3 bin 762 kez üçer yıldan onar yıla, "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçundan da altışar yıldan on dörder yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, bu kapsamda 18 örgüt yöneticisinin 22 bin 580 yıldan 75 bin 260 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, 23 sanığın da "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından dörder yıldan onar yıla kadar, 7 sanık hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından dörder yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.